Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bunu Bilmelisiniz!!
Nazım Hikmet’i anlatmak zor.. Sadece anlatmak değil, anlamak da çok zor.. Çünkü hiçbirimizin tüm hücreleri onun kadar hasrete bürünmedi. Hiçbirimiz nefes aldığımız zamanın yarısından fazlasını ya sürgünde ya da parmaklıklar ardında geçirmedik. Aşık olduk belki ama hiçbirimiz onun kadar aşık olup onun kadar özlemedik. İki buçuk aylık çocuğumuzu
Nazım Hikmet " Hoşgeldin Kadınım"
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin  yorulmuşsundur;  nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını  ne gül suyum ne gümüş leğenim var,  susamışsındır;  buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim  acıkmışsındır;  beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam  memleket gibi yoksuldur odam.  Hoş geldin kadınım benim hoş geldin  ayağını basdın odama  kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi  güldün,  güller açıldı penceremin demirlerinde  ağladın,  avuçlarıma döküldü inciler  gönlüm gibi zengin  hürriyet gibi aydınlık oldu odam...  Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
Reklam
Davet
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim! Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanin insana kulluğunu, bu davet bizim. Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim!
3 Haziran Pazartesi sabahı, yani 60 yıl önce bugün Vera erkenden uyanır, ama yataktan çıkmaz, sessizliği bozmak istemez... Nazım'ı izler bir süre... Saat 7:30'a doğru Nazım Hikmet kalkar. Her zamanki gibi koşarak kapıyı açacak, posta kutusundan mektupları, gazeteleri alacaktır. Sonra divana uzanacak, onları yutarcasına
Vatan şairi NAZIM HİKMET ve Kadınlara dair...!!!
Nazım Hikmet, kadına erkek egemen gözle bakıp, cinsel meta olarak değerlendirmedi. Aşkları ve ayrılıkları çok oldu. Aşka ve ayrılığa insani bir gözle, özgürlük temelinde yaklaştı. Kadınları ne sömürdü, ne sömrülmesine müsade eden bir yaklaşim içinde bulundu. Nazım, kadını toplusal, siyasal, sosyal yaşamdan soyutlamadan; eşitlikçi,
Hoş Geldin Kadınım Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş leğenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim acıkmışsındır; beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam. Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını basTın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde ağladın, avuçlarıma döküldü inciler gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam... Hoş geldin kadınım benim hoş geldin. Nazım Hikmet RAN
Reklam
Dünya kadınlar günümüz kutlu olsun
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş leğenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim acıkmışsındır; beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam. Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını basdın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde ağladın, avuçlarıma döküldü inciler gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam... Hoş geldin kadınım benim hoş geldin. Nazım Hikmet Ran 🦋
İyi ki doğdun Nâzım Hikmet
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim.... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...
~ HOŞ GELDİN KADINIM ~ Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşsundur Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını, Ne gül suyum, ne gümüş leğenim var. Susamışsındır Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim.
749 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.