Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korkma, giderken bir tek "b" yi alıyorum, gerisini sana bırakıyorum. Ne de olsa sen bitirdin b'izi, öyleyse sende kalmalı 'izi'..."
Tahir olmak da ayıp değil, Zühre olmak da.. Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş,Tahirle Zühre olabilmekte, yani yürekte.. Meselâ,bir barikatta dövüşerek meselâ,kuzey kutbunu keşfe giderken, meselâ denerken damarlarında bir serumu, ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil,Zühre olmak da.. Hattâ sevda yüzünden,ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin, ama o bunun farkında değildir. Ayrılmak istemezsin dünyadan, ama o senden ayrılacak. Yani sen elmayı seviyorsun diye, elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi,artık yahut hiç sevmeseydi, Tahir ne kaybederdi Tahir'liğinden? Tahir olmak da ayıp değil,Zühre olmak da.. Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil..
Reklam
HERKES GİBİ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim Kalbimde kalbine yok bile kinim Bence artık sen de herkes gibisin.
Lanet olsun ne muazzem şey seni sevmek! Sen benim aşkım, sen benim kızım, sen benim yoldaşım, sen benim küçük annemsin. Canım, bir tanem, seni sevemeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum. Bu şehir güzelse senin yüzünden, bu elma tatlıysa senin yüzünden, bu insan akıllıysa senin yüzünden...
Sen artık bu kitapta: noktaları, virgülleri, satırları taşımıyorsun... Sen artık bu kitapta: koşmuyor, bağırmıyor, alnını kaşımıyorsun... Sen artık bu kitapta yaşamıyorsun...
Sevgili Ayda V. Gani, bak bu satirlar senin icin gelsin, guzel insan Nazim Hikmet Ran'dan.. "Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.." ertugrul.gen.tr/iir-seslendirme
Reklam
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin... Fedakârlığımı
"Nâzım Hikmet RAN, vefat ettikten sonra karısı Vera ile birlikte." Mayıs 1959 tarihli bir notta, Nâzım Hikmet Vera’ya şöyle sesleniyor: “Lanet olsun, ne muazzam şey seni sevmek! Sen benim aşkım, sen benim kızım, sen benim yoldaşım, sen benim küçük annemsin. Canım, bir tanem, seni sevmeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum. Bu şehir güzelse senin yüzünden, bu elma tatlıysa senin yüzünden, bu insan akıllıysa senin yüzünden.”
Sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim,seni seviyorum ... Nazım Hikmet Ran
Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...
Reklam
Sen memleketim kadar güzelsin Ve güzel kal...
Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması. Ne kötüdür an kadar yakın, bir asır kadar uzak olması. Ve bilir misin ? Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması... "Ben" deyip susması, "Sen" deyip ağlamaklı kalması.. Nazım Hikmet RAN
''Ne acıdır insanın biIdiğini anIatamaması. ‘Ben’ deyip susması, ‘sen’ deyip ağIamakIı kaIması.''
22 Eylül 1945 Kitap okurum: İçinde sen varsın, Şarkı dinlerim: İçinde sen. Oturdum ekmeğimi yerim: Karşımda sen oturursun, Çalışırım: Karşımda sen. Sen ki, her yerde «hâzırı nâzır»ımsın, konuşamayız seninle, duyamayız sesini birbirimizin: Sen benim sekiz yıldır dul karımsın...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.