“Şiire yeni başlamışdevrimci bir delikanlının karşısına Nâzım'ı dikerseniz, çocuk ya paniğekapılır ve ters akımların uydusu olur, yahut ezilir, kötü bir kopyacı kesilir. —Hidrojen bombasına karşı Kürt hançeri ne yapabilir?— Üniversitede ve mahpusanede bazı arkadaşlarım, "Nâzım'dan sonra şiir yazmak,boşuna bir gayret, hatta saygısızlık," diyordu. Onlarla hiç tartışmadım,hep sustum. Çünkü dedikleri bir bakıma doğruydu. Ne var ki "Nâzımgibi şiir yazmak" ile "Nâzım'dan sonra şiir yazmak" arasında vatanımındipsiz uçurumları gibi bir uçurum vardı. Elbette Nâzım'ı yahut başkabir ustayı budalaca izlemekle kimse şair olamazdı. Ama Nâzım'dan da,başka ustalardan da sonra şiir yazılacaktı. Yoksa Shakespeare'den sonratrajedi, Moliere'den sonra komedi yazmak gerekmezdi. ”
Kendini şöyle tanımlıyor Cemal Süreya,
Çocukluğunu yitirmemiş bir adamım bununla birlikte biraz da ciddi bir adamım. Okuyan bir adamım, yalnız bir adamım, fazla kalabalıktan hoşlanmam.Küçük bir arkadaş grubum vardır.Bunun dışına çıkmam, bu çevreler bazen değişir ama genellikle küçük bir çevredir. Dolaşmayı da fazla sevmem.Aynı masada oturmayı,