Yanmanın da bir rengi var, kırılmanın da. Ne diyordu şair,"her şey rengine göre kanar bilirsin.
Gece ışıkların söndüğü yerde mazinin anıları aydınlatır geceyi..."
Annemin sessiz geceleri için!
Kaşan şehrindenim
Fena sayılmaz halim,
Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım,
İğne ucu kadar da zevkim.
Annem var, ağaç yaprağından daha güzel,
Dostlar, akan sudan daha iyi
Ve Allah, burada yakındadır,
Küfürden öte başlık. Küfür sinir sonrası aciz insanın tepkisidir. Fakat konu başlığımız gerçeklerin habercisidir. Düzenin çocukları, düzenbazlığın mimarları olarak gözlerimizin önünde. Peki, kim bu düzenin çocukları? Bunun için öncelikle düzenin ne olduğunu bilmek gerekir. Düzeni, burada sistemin yerine kullandım. Esas itibari ile düzen kelimesi
Beklemek deyince Necip Fazıl Kısakürek’in “Beklenen” şiiri belirir usumda. “ Ne hasta bekler sabahı. Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan bir günahı. Seni beklediğim kadar” der büyük şair... Hayat da bir yolculuk değil mi? Bir bekleme salonu... Beklenenler gelir mi? Bilinmez. Beckett’in Godot’yu Beklerken oyununu çok severek okudum. Kitaba
Bir gün bir gün bir çocuk, dışarıda çıkmış kimse Yok... Böyle değildi bu şarkı, böyle değildi dünya.
4 kişi oturmuşuz karşılıklı, bir yarım ay, iki belirgin yıldız.
Neden diyorum geniş bir mutluluk alamıyoruz hayattan, neden coşkunca, ayaklarımız yerden kesilircesine mutlu olamıyoruz.
Ve neden merhamet gösteremiyoruz yeterince, hayat o kadar
Yazar kitabın ilk konusu olarak, bir ülkeyi yok etmek istiyorsanız o ülkenin tarihini iyi bilmenin gerekliliğine değindi. Çünkü tarihini iyi bildiğiniz bir ülkenin geleceğine yön verebilirsiniz. Bu nasıl mı olur? O ülkenin genç neslini ele geçirerek! Bir ülkenin genç nesli her şeyden önce tarihini iyi bilmelidir ki, dış güçlerin söyleyeceği,
Ne diyordu şair ;
Yürüdüğün yolun düz olduğunu düşünürsen sen çoktan düşmüşsün demektir.
Lakin doğru yürümeye gayret edersen ne yol ne engelleri yorar seni.
Yol ya bu, düşersin de kalkarsın da sen yürümeyi ve gülmeyi unutma :))