Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen seni kazanabilirsin ben buna inanıyorum sende buna inanmalısın.
İnsanın hayattan öğreneceği çok şey var evet ve bu çok şey için bir dine sahip olmasına gerek yok keza bir maddiyata da öyle hatta maddiyatının olmaması da hayattan çok şey öğrenmesi için bir sebep değil. İnsanlık her şeyi kendisi yapıyor, yıkıyor ve var ediyor. Eğer burada eşitlik yoksa ki eşitlikten kastım herkesin zengin olması değil elbette ancak herkesin bir ayakkabısı ve ayakkabısını içeri koyacağı bir evi olmalı ve bunun içinde bir okul ve diplomaya ihtiyacı yok. Evet insanın hayattan öğreneceği çok şey var bu arada hayatın adı zaman ve başrolde sen varsın. Herkesin başrolü farklı olsa da sıfatların tümü aynı özelliklere ve yaşam hakkına sahip. Yaşanılan gezegende ''iyilik'' adı altında ki mevzu tamamen palavra iyilik ve kötülük diye bir şey yok. İnsan ve insanın insana bir hayat garantisi yaratma sorunu var bu konunun yeri farklı burayı geçiyorum. Herkesin başrolü kısmına dönecek olursam başrolün sıfatı ne olursa olsun ''İnsanın hayattan öğreneceği çok şey'' olmalı ve çok güzel anlar yaratabilmek olmalı. Sen hangi dünyada yaşıyorsun diye soracak olursan aynı zaman diliminde yaşıyoruz arada ki cümlelerimde yazıyor ve sen kim olursan ol sen seni kazanabilirsin ben buna inanıyorum sende buna inanmalısın. - Kendince yaz(A)rslan 🎩
Dünya boktan bir yerdir. hayat manasizlarin mana olarak yutturuldugu bir zaman sonra kafamiza vura vura niçin yaşiyoruz acaba dedirtir bize. en dogru bildiğimiz yollardan giderken bile bizi süphe denilen aslinda bir ömür törpüsü içinde birakir. ama işte dingiliğin hüküm sürdüğü kuru kalabaliklarin ve gereksiz gürültüler pek karanliklarda olmaz. karanlik güzeldir, bütün maglubiyetlerin galibiyete cevrildiği hiç olmazsa bir tesellinin bulundugu yerdir. kafanizda binbir türlü soylu düsünce var iken boktan ticari hesaplarla ütülenmediği yerdir. ama işte insanin içinde bir yaşama ateşi vardir. bu ateş ki bizi ve bizleri su an ki durumuma getirdi. yoksa simdi magaralarimizda ödümüz bokumuza karismiş vaziyette oturur olacakti. belki de platona göre o magarada ki herif disari cikmasaydi daha iyi olacakti ya neyse- bazen beyhude cabayla yasadiğimizi düsünürüz. nedir yani fanilik mührünü alnimiza kazimişlar bir kere. ne yapsak bos deriz. ama marifet bu değildir. marifet fanilikte bir an olsa bile ebediliği yakalayabilmektir. bunu cesit cesit yollari vardir. santimler için yasariz, o santimler bizi ya galibiyete yahut yenilgiye götürür. ama herseyi yapip yenilmek farklidir. hiç bir şey yapmayip yenilmek farklidir. ikisinin arasinda dağlar kadar fark vardir. birinde burukta olsa bir gurur öbürküsün de ise ne yazik ki ciliz bir yenilgi. en büyük düsman ölümdür. buna direnmek gerek. ölüme kazik atabilir kişi. gider ne bileyim buda bana kalsin...
Reklam
Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil Nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan. Belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü Biraz Nietzsche biraz Kant kafan karışmış belki Parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı? Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı! Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi. İyi kitaplar okudum bir boka yaramadı.. Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız İşin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık. Küsmesi,barışması,ayılması,bayılması Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı! Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi. Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma Hepsi ağzıma sıçtı.. Ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil. Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik.. İçime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim. Ben seni severim sevmesine de İş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim..
Ali Lidar
Ali Lidar
Alengirli Şiirler
Alengirli Şiirler
İdeal kriter budur, üstüne kriter yok.
Bir konuşma sırasında adamın biri kadının birine sormuş: -''Nasıl bir erkek arıyorsun?'' Kadın bir süre sessiz kaldıktan sonra adamın gözlerinin içine bakarak sormuş: ''Gerçekten bilmek istiyor musun?'' Adam biraz isteksiz, ''Evet'' demiş. Ve kadın başlamış anlatmaya… ''Bugün ve bu yaşta bir kadın olarak, bir erkeğe onun benim
Ekonomi ,Endüstri 4.0, Toplum 5.0
Herkese selamlar .Konuşacak kimseyi bulamadım şu anda aklımdan geçenleri yazmak istedim umarım okursunuz bir farkındalık oluşturabilirsem ne mutlu bana. Almanya endüstri 4.0'a geçtikten sonra ikinci üçüncü sınıf sanayi ürünlerini artık üretmemeye başladı. Mesela basit bir örnek vereyim kapı kollarını Türkiye'den ithal ediyorlar. Çünkü burada
Beşerde gen ne ise insanda yazı odur.
1984
1984
Kitapta benim dikkatimi çeken bölümlerden biri dilin sadeleştirilmesi bölümü . Mesela zıtlıklara gerek yoktur “iyi” varsa “kötü” gereksizdir. “Kötü “ yerine “iyi değil “ kullanılacak. Böylece eskiye ait bir çok kelime unutulacak köklerine ait hiçbir şey kalmayacak. Büyük birader ise böylece geçmişin izlerini silecek ve istediği diktayı
Reklam
Devlet her şeyi Açıklamak zorunda mıdır?
Hatırlar mısınız? "Mit şeffaf olmalı!" diyen kişiyi meczup ilan etmiştik. Ama o kişi meczup değil, bilakis çok zekice tetikçilik yapmıştı! Devlet her şeyi açıklamak zorunda değildir! Eğer böyle bir açıklamaya ihtiyaç duyuyorsa daha farklı yöntemlerle izah etmelidir. Karşı taraf amansız bir mücadele içinde! Her şeyi soruyor, her şeyi
z raporumsu
"Önümüz temmuz, önümüz ağustos," diye bu aya başlamıştık. Bitti yolun yarısı. Sıcaklardan şikâyet etmenin hâlâ eskimediği, yazın en güzel meyvelerini en acı şekilde verdiği son haftalar. Çok yorucu ve sancılı geçen zamanın ardından, yaz ve benim için tatil henüz bitmemiş olsa da, güzel anıların ve hevesimizin bitişini sanıyorum son
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.