Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Aşk davasın kılan kişi, hiç anmaya hırs u hevâ /Aşk evine girenlere, ayrık ne meyl ü ne vefâ". Tam onu da yırtıp suya atacaktım ki "aşk” kelimesiyle "din" kelimesini değiştirmek geldi aklıma. Baktım, bu şekliyle şair doğruyu söylemiş, ama ne hikmetse dinin adını aşk koymuştu.
"aşk davasın kılan kişi, hiç anmaya hırs u hevâ aşk evine girenlere, ayrık ne meyl ü ne vefâ". tam onu da yırtıp suya atacaktım ki "aşk” kelimesiyle "din" kelimesini değiştirmek geldi aklıma. baktım, bu şekliyle şair doğruyu söylemiş, ama ne hikmetse dinin adını aşk koymuştu...
Sayfa 4 - yunus emre.
Reklam
Şairine aferin okuyup geçtim ikinci şiire. Ama hayret!.. İkincisi sufilerin hezeyanlarına benziyordu. İnsanları Kur'an'dan uzaklaştırıp başka yollar aramaya itecek bu tür safsatalara tahammül edemezdim. Öfkelendim. Kâğıdı tomarından çıkardım, avucumda buruşturup ırmağa attım. Üçüncü şiir gözüme daha da kötü göründü. Şairine, katibine, hatta kâğıdını hazırlayana lanetler okuyarak "Cehennem ateşinde yanasıcalar!" bedduasıyla onu da alevleri kabaran ateşe attım. Üçüncü şiir aşktan bahsediyordu: "Aşk davasın kılan kişi Hiç anma ya hırs u hevâ Aşk evine girenlere Ayrık ne meyl ü ne vefâ". Tam onu da yırtıp suya atacaktım ki "aşk” kelimesiyle "din" kelimesini değiştirmek geldi aklıma. Baktım, bu şekliyle şair doğruyu söylemiş, ama ne hikmetse dinin adını aşk koymuştu. Onu tuttum. Sonraki şiiri beğenmedim, suya, bir sonrakini ateşe. Böyle böyle sayısız şiirler okudum. Kimini tuttum, kimini attım. Bu arada oltama kaç balık takılıp kurtuldu, ateşe kaç odun daha verdim hiç bilmedim. Kuşluk vaktinde oturmuştum, ikindi olmak üzereydi. Kalkıp aceleyle öğle namazını kıldım. -Allah beni affetsin- Bütün namaz boyunca zihnimde yine şu Yunus denen adamın şiirleri dolanıp durdu.