352 syf.
9/10 puan verdi
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört – George Orwell George Orwell’in Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’ü distopik türünün en bilindik eserlerinden biri. Romanı okurken bazen kendinize şu soruları sormak durumunda kalıyorsunuz: Distopik bir kurgu mu? Yoksa bir öngörü veya bir ileri öngörüşlülük mü? Keza, anlatılanlardan bazıları günümüz dünyasının o kadar iyi
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,9bin okunma
395 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Az biraz beğendiği bir şeyi hemen hayatının enler listesine koyan biri olarak, daha önce herhangi bir kitabı böyle bir listeye koyamamıştım. Nihayet ilk kitabımı buldum. Gönül rahatlığıyla, hayatımda okuduğum en iyi kitap ilan ediyorum Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü. Bu metni okuyan birisi, bu giriş cümlelerinden sonra doyurucu bir inceleme
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202342bin okunma
Reklam
352 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler
İngiliz yazar George Orwell'ın 1945'te kaleme aldığı bu mükemmel eser, kusurusuz bir oligarşi eleştirisidir. Otoritenin birey üzerindeki yıkıcı etkisi nakış nakış işlenmiştir. Her ne kadar okuma olarak zor ilerlese de bu durum kitaptan ziyade kitapta bahsedilen hemen hemen tüm dispotik düşünce ve eylemlerin günümüz toplumlarının neredeyse tamamında yaşanıyor olmasından kaynaklanmaktadır. Yani; bir nevi okur, kitapta kendi yaşadığı ülkeyi ve toplumu görmektedir. Kitabımız kurgusal olarak zihni allak bullak edildikten sonra ortadan kaldırılmaktan ziyade başkalaştırılan toplum; medya ve geçmişin değiştirilmesi yüzünden neyin gerçek, neyin yalan olduğu asla bilemeyecek bir hale getirilmektedir. Cinsel hayatları iğdiş edilen yığınlardan, bütün emirlere itaat edip karın tokluğuna çalışan proleterlerden her ne kadar büyük bir devrim ve başkaldırı beklense de bunun asla olamayacağını Orwell şu sözlerle belirtmektedir; "bilinçleninceye dek başkaldıramayacaklar, başkaldırmazlarsa da hiçbir zaman bilinçlenemeyecekler." Hikayemiz, bir aşk ekseninde ilerlerken okura siyaset, din, ahlak, bürokrasi ve aydınlamaya dair birçok açıklama ve anektod sunmaktadır. 1984'ün içerisinde birçok kusursuz tespit bulunmasına karşın belki de en güzeli şudur; "bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir."
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,9bin okunma
·
Puan vermedi
Spoiler
Rus yazar İvan Gonçarov'un 1959'da yayımlanan bu güzel eseri bir vazgeçiş ve hayat felsefesi eseridir. Romanımızın ana karakteri bir soyludur. Ömür boyu hiçbir işte çalışmamış, babadan kalma çiftliğinin gelirleriyle maddi sıkıntılarını gidermektedir. Sonra, kendi varoluşunu sorgulamaya başlayan Oblomov, Oblomovluk kavramının ete kemiğe bürünmüş
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,6bin okunma
Finlandiya Eğitim Sistemi
Finlandiya halkı, asfalt ile 1920'li yıllarda tanışmıştı. 19. yüzyılın başlarına kadar tek bildikleri yoksulluktu. Aksine Brezilya'nın Sao Paulo şehrinde ilk asfalt yol 1909'da yapıldı. O dönem tarımsal ekonomiyle ayakta kalmaya çalışan Finlandiya, ilk asfalt otoyolunu açmak için 1963 yılını bekleyecekti. Ancak bu iki ülke, yıllar içinde
Esasen her türlü tarikat, mensuplarını aldatma üstüne kurulur. İnsanların idrak kabiliyetleri farklı farklıdır. Onları idare etmek isteyen biri bu kabiliyetlerin sınırlarını tespit ederek dikkate almaya mecburdur. Kalabalıklar peygamberlerden mucize istediler. İtibar sağlayabilmek için peygamberler kendilerinden istenileni yapmak zorundaydılar. Bilinç seviyesi ne kadar düşerse fanatiklik de o ölçüde artar. Kısacası ben insanlığı iki temel gruba ayırırım. Birinci grupta neyin ne olduğunu bilen bir avuç insan vardır. Diğer guruptaysa hiçbir şeyin farkında olmayan kitleler. Birinci grup liderlik etmek ikinci grupsa onları izlemekle yükümlüdür. Birinci gruptakiler anne babalara ikinci gruptakiler de çocuklara benzer. İlki hakikate asla ulaşılamayacağım bilir. İkinciyse ellerini uzatarak hakikate koştuğunu sanır. Bu durumda ilk gruptakilerin diğerlerinin zihinlerini masallarla hayal ürünü hikayelerle doldurmaktan başka çaresi var mıdır? Yalan söyleyip kandırmaktan başka ne gelir elinden? Üstelik bunu ikinci gruptakilere merhamet dolu hislerle yaparlar. Eğer kitleleri anlayamadıkları ve hiçbir zaman da anlamayı başaramayacakları hedeflere ulaştırmak için oyunlar oynayıp, kandırmacalar sergilemek kaçınılmazsa mükemmel bir teşkilat kurmak için bu imkandan faydalanmanın nesi yanlıştır?
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
308 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.