Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Diraclar toplanmış ayrıkla birlikte Sinyaller saçılmış dünyaya her yere Sevdiğim kare dalga yok artık vizede Hatırla o günü karşıki sınıfta (Laplacela fourierle gülüşün kaybolmuş) Seni öptüğünü ilk defa vizede Sen sinyaller ve sistemler sayısal bir öğrencinin vizeleri çalışırken aklına tanju okan gelmesiyle motorun teklemesinden çıkan şiir :D (Not=laplace ve fourier mühendislikte can alıcı denklemler kısaca zamanla frekansı kanka yapan ne demek istediği anlayınca çok zor olmayan ama anlaması bir hali zor olan ömür törpüsü konular :D ondan uymasa da genede tuttum hayatımda büyük yer ettikleri için :D)
Benzemez insan dostlarıma/ Ağaçlar gölgesini esirgemez/ Güneş köpeğimden daha sadık/ Dizlerime sıçrar ellerimi ısıtır/ Karşılık beklemeden/ Hele kuşlar/ Avcılara bile kin beslemezler.” Oktay Rıfat'ın “Gün Sonu Konuşması” şiiri böyle biter. Mahsusmahal için aklımda harfler, kâğıda, dünyaya, insana her baktığımda, bu dizeler sözden önce halkalandı
Reklam
Çay üzerine "Şairlerin Demleri" iki çay söylemiştik orda, biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni. (Cemal Süreya) Çayın rengi ne güzel Sabah sabah,
ÇOCUKLAR GİBİ Bende hiç tükenmez bir hayat vardı Kırlara yayılan ilkbahar gibi Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı Göğsümün içinde ateş var gibi Bazı nur içinde, bazı sisteyim
-- Ne zaman şiir yazamazsınız? -- Turgut Uyar- Sevilmediğimi sandığım ya da sebepsiz olarak bu duyguya kapıldığım zaman, bir. Kendimi herhangi bir sebeple kesik bulduğum zaman, iki. Şiirin ciddiyetine inanılmadığını düşündüğüm zaman, üç. En doğrusu, iyi şiir yazamayacağımı fark ettiğim zaman, dört. Perihan Gök, Cumhuriyet,12 Mayıs 1977
Yüreğime şiir sevgisini nakış nakış işleyen üstad, iyi ki doğdun... ''Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asıl olan yürektir. Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte, sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler, ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini…'' ____Nazım Hikmet
Reklam
Bir defter düşün, içi alıntılarla dolu. Hakikate dair ne varsa, bir şiir kitabında rastladığın, bir külliyatta, gazete köşesinde, bir teyzenin yaktığı ağıtta, bir filmin son sahnesinde, bir atalar sözünde, bir babanın evladına nasihatinde, çocuktan aldığın bir haberde, özü olan bir deyişte, Beyazıt meydanında yumrukları havada haykıran genç kızların sesinde, bir nümayişte, maruz kaldığın ikinci el bir söylevde, sana gelmiş ama hiç gitmemiş bir mektupta, bir hamişte, derkenarda, hasıraltı edilmiş, bir kenarda…
Zevklerle uğraşan bir kadın istemiyorum artık!.. Benim için kadın; Edebiyatı sevecek ve bilecek. Hele ki şiir'den anlayacak.. Yahut, şiir yazabilecek.. Ne demiş bu konu hakkında 'Hikmet Anıl Öztekin'; " Şiir okuyan kadın sevilmez mi hâfız. Hele bir de şiir yazıyorsa ruhunu eline teslim et gitsin. " ---> Kuzey Genç
Ne güzel adamlar var. Bekleyen, şiir yazan, aşık olan, vazgeçmeyen. Ve birde kadınlar var, onlara hiç rastlamayan...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.