-Alacakaranlık mı dediniz Hidâyet? Hani şu yarı aydınlığı temsil eden alacakaranlık.
-Evet evet o. Yarı aydınlık hali.
Sadık Hidâyet'in dünyasına tutulan cılız bir mum ışığından dökülenleri okurken iç sesim durmadı. Zaten içimin hiç sustuğunu duymamışımdır :)
SGLL'yi ne iyi etmiş de yazmışsın. Şöyle tam da içinde bulunduğumuz zamanda sokakta
Okurken “kör” oldum. O zaman ben “Kör okur” um.
Bu kitap bir incelemedir. Bu yüzden incelemeye inceleme yazacak değilim. Sadece kitaptaki bazı noktalara değineceğim.
Hidayet, eserlerinde Şintoizm’i ve Budizm’i yüceltir ve Ömer Hayyam, Walter Benjamin ve Kafka’dan etkilenmiştir.
Hidayet, Freud ve Otto Rank’ ten ruh çözümlemelerinde etkilenir.
Hidayet’te kadın düşmanlığı vardır. Ama bu biraz farklı düşmanlıktır. Nasıl mı? Okumak lazım, söylemem. :)
Hidayet’in eserlerinde yalnız, bahtsız insanlara sıkça rastlanır. Kahramanlarının göz diktikleri, sevdikleri kadınlar hep başkalarına giderler. Ayrıca ihtiyar adam ve genç kız aşkına eserlerinde sıkça rastlanır ve bir aşk üçgeni görülür.
“Üç Damla Kan” da hem kadına karşı ölümüne bir arzu ve kıskançlık hem de kadının cinselliğinden, kösnüllüğünden korku duyguları görülür.
“Kör Baykuş” ta amcasına sunmak için odada bir şeyler arar. O doğduğunda yapılmış, saklanmış şarabı bulur. Bu bir Zerdüştçü geleneğidir. Bu geleneğe göre, çocuk doğunca şarap yapılır ve saklanır.
Bu geleneğe benzer şekilde bugün bazı Batı ülkelerinde kişi evlenirken doğduğu yılın şarabını sunmak geleneği vardır.
Ne yaşamışsın be Sadık!
Yazmaya körkütük âşık
Ölümle hep yapışık
Kitaplarını okuyacağım kaşık kaşık
Medine T.
Kör OkurOğuz Demiralp · Yapı Kredi Yayınları · 200121 okunma