Sultan 3. MURAD
3. Murat'ın eniştesi Sokollu Mehmet Paşa'yı tasfiye etmek düşüncesinin kendi yakın çevresindekilerin telkinleriyle bir kine dönüştüğü sırada 12 Ekim 1579 günü Sokollu kendi divanında iken, bir "harabat-ı Müfsit Bosnalı divane" eskiden beri iyiliğini gördüğü Paşaya arzuhal sunacak gibi yaklaşıp yeninden çıkardığı hançeri göğsüne sapladı. Akşam ezanına doğru ölen ve ulemanın fetvası ile şehid-i hakiki sayılan vezir-i Azam ertesi gün defnedildi. Boynu vurulan katil ise 4 parçaya ayrılıp bir beygire bağlanarak İstanbul sokaklarında sürüklendi.
Sayfa 184Kitabı okudu
Sultan 3. MURAD
Şehzade 3 Mehmet'in sünneti için 51 gün sürecek bir sur-ı Hümayun düzenlendi aylarca önceden bütün eyalet kadınlarına, Beylerbeyi'ne bağlı beyliklere, komşu devletlerin hükümdarlarına davetiyeler gönderildi. Düğün ertesinde İstanbul 3 Murat ile ilgili bir rüşvet skandalı ile çalkalandı. Padişahın yanından ayrılmayan Saray cücesi Nasuh'un "taşra halkıyla eli olup külli ihtilatı olduğu ortaya çıktı" sözde soruşturma başlatıldı. Cüce Nasuh hapis edildi, kimi eyalet valileri görevden alındı, defterdarların da Saraya akıtılan rüşvetlerden kendilerine düşen payları odun yığınlarının altına sakladıkları saptandı.
Sayfa 185Kitabı okudu
Sultan 3. MURAD
Hazreti Muhammed'in doğum günü olan 12 Rebiülevvel gecesi münasebetiyle 9 Şubat 1588 akşamı İstanbul'da büyük camilerin minareleri kandillerle donatıldı bundan sonra diğer kutsal günlerde de kandil yakma gelenekselleştiğinden halk arasında böyle gecelere kandil gecesi, kandil-i Şerif denilmiştir.
Sayfa 188Kitabı okudu
V. Murad, son dönem şehzade ve padişahlarının kuşkusuz en donanımlısıydı. Vahideddin, "Biz bütün kardeşleri bir kefeye, ağabeyimiz Murad'ı öbür kefeye koysalar yine de ağır basar." dermiş.
Sayfa 648 - V. MuradKitabı okudu
Mihrabı tuvalet yapılan Cami!
Tek Parti devrinde türlü kılıklara giren camilerin hapishane dahi yapıldığına dair bir tanıklığı sizlerle paylaşmak istiyorum.Divriği kökenli değerli tarihçi Dr. Necdet Sakaoğlu'nun Toplumsal Tarih dergisine anlattıklarını naklediyorum:
"Çocukluğumu geçirdiğim kasabada, Cedid Mustafa Paşa Camisi hapishane olarak kullanılıyordu. Taş bir
Sayfa 229 - TimaşKitabı okudu
