Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanı anlamanın tarihi (Fatih Pulat)
Fare ile insan arasındaki farkı anlatan şu hikayeyi düşünün: Eğer peyniri farenin onu bulacağı yerden kaldırırsanız fare bir zaman sonra peyniri başka noktalarda aramaya başlar. İnsan ise sonsuz kadar peyniri aynı yerde aramaya devam eder. Neden? Çünkü biz insanlar, peynirin orda olması gerektiğine inanırız. İnançlarımız davranışlarımıza rehberlik eder ama inançlarımız genellikle hatalıdır.
Kurmaca kavramının sözlük anlamına baktığımızda karşımıza "Olmadığı halde varmış gibi tasarlanmış, kurgulanmış," ifadesi çıkmaktadır. Edebiyatta kurmacanın yer aldığı türlerse roman, öykü, anlatı ve oyundur. Kurmaca metinler salt gerçeklikten hareket edilerek yazılsalar bile hayal gücünü içerirler. Yazar bu metinlerde okur için yepyeni bir dünya sunar. Yani kurmacanın da kendine has bir gerçekliği, kendine has bir evreni bulunmaktadır. Okur olarak metinlerde var olan evrene, karakterlerin gerçekliğine inanırız. Fakat özellikle modern edebiyat edebiyat döneminden başlayarak postmodern zamandaysa çoklukla tekinsiz (güvenilmez) anlatıcı kullanımı devreye girmiştir. Burada anlatıcının hayalle gerçeği birbirine karıştırarak anlatımı metin içindeki gerçeklik algısını bozar. Okurun bocalamasına ve neye inanacağını bilmemesine neden olan bu anlatım tarzı, kurmacanın kendi gerçekliğini bozarak bizlere aslından anlatılanların "Olmadığı halde varmış gibi tasarlanmış" olduğunu gösterir. Kurmacanın gerçekliği denilince Bilge Kültür Sanat Yayınları tarafından 2017 yılında yayımlanan Şerefnur Atik'in Metinlerarasılık ve Kurmacada Gerçeklik Üzerine adlı kitabı kıymetli bir eserdir. Keza kurmaca kavramının geçtiği geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz değerli yazar Yıldız Ecevit'in İletişim Yayınları'ndan çık Kurmaca Bir Dünyadan adlı eseriyle Arjantinli yazar Ricardo Piglia'nın DeliDolu Yayıncılık tarafından yayımlanan Kurmaca ve Eleştiri adlı eserlerinden bahsedebiliriz. Kurmaca ve kurmacanın gerçekliğini detaylıca anlatıp kitap önerilerinde bulunduğum videoyu izlemek için: youtu.be/ZNrbgsyeZs4
Reklam
Görüngüler bize dolaysızca verilebilecek biricik nesnelerdirler, ve onlarda dolaysızca nesne ile ilişkili olan ise sezgi olarak adlandırılır. Ama bu görüngüler kendilerinde şeyler değildirler; tersine, yalnızca tasarımlardırlar ki yine kendilerinin nesneleri vardır—bir nesne ki artık bizim tarafımızdan sezilemez ve bu yüzden görgül-olmayan olarak,
Sabah Düşünceleri
Bu dünyada şunu öğrendim ki kendimize net şekilde açıklmasını yapamadığımız şeyler birer dipsiz kuyu. Neden âşık oluruz? Neden inanırız? Neden yaşarız? gibi soruların cevabını ararken dipsiz bir kuyuya iner gibiyiz. Âşk mesela... kendimce kuyunun başında durup izlemekle yetiniyorum, tutunacak yerleri olmadı mı cesaret edemiyorum o kuyuya inmeye. Çünkü biliyorum ki, inmeye karar verdiğim tekrar çıkması mümkün olmayacak! İşte dipsiz kuyuya sebebiyet veren bir soru daha canlanıyor aklımda? Neden kalmak, gitmekten daha güven verir insana?
sadece "Allaha cc" inanırız...
Şimdi biz Amerika bize küser diye kerkükten beri mi duracağız, Rusya bize sırt çevirir diye halepten beri mi duracağız, Çin ile ticari ilişkilerimize zeval gelir diye doğu Türkistan davasından beri mi duracağız bugün aman isreil ile olur diye ses Çıkartmayacakmıyız. Mümkün değil. Neden? Çünkü Müslüman Türk milleti reel politiğe değil, konjonktüre değil, jeopolitiğe değil. Sadece "Allaha cc" inanır.... Ozan bodur
Doğru olmadığını bikdiğimiz halde neden yalanlara inanırız ki..? Mesela mutlu olmak için güzel olmak gibi. Bu tamamen bir yalan, sadece buna inanmak istiyoruz...
Reklam
Bakara Suresi 91. Ayet/1. Cüz وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمْ اٰمِنُوا بِمَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ قَالُوا نُؤْمِنُ بِمَٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا وَيَكْفُرُونَ بِمَا وَرَٓاءَهُ وَهُوَ الْحَقُّ مُصَدِّقاً لِمَا مَعَهُمْۜ قُلْ فَلِمَ تَقْتُلُونَ اَنْبِيَٓاءَ اللّٰهِ مِنْ قَبْلُ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ Kendilerine, “Allah’ın indirdiğine iman edin” denilince, “Biz sadece bize indirilene inanırız” derler ve ondan başkasını inkâr ederler. Halbuki o Kur’an, kendi ellerinde bulunan Tevrat’ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Resulüm!) Onlara, “Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah’ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz?” deyiver.
117 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.