180 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Esere dair bir şeyler karalamadan önce; tabi ki ad'ımın geçtiği bu eseri ilk defa okumadım; ama istedim ki bir daha okuyayım da ismimin bulunduğu tek parçaya bir kere daha şahit olayım, bir kere daha hüzünleneyim, bir kere daha Orozkul' a nefret kusayım, Momun Dedeye minnet duyayım, Beyaz Gemi'yi bekleyen ve tüm eser boyunca isimsiz kalan çocuğa gözyaşlarımı ve kalbimi bırakayım.. ayrıca satırları okurken yine düşünmedim değil tabii; niye kimse 'Enesay' ismini çolupuna çocuğuna torununa falan vermiyor bak orda 'Celesay' da var. Kulak verin ama artık sesime! . Bir çocuk düşünelim; 7-8 yaşında, terkedilmiş, bu dünyada dedesinden başka kimsesi olmayan, çantası ile konuşan, dürbününe sığınan, hayalinde balığa dönüşen, ırmaktan yüzerek beyaz gemiye ulaşan, gemide babasıyla karşılaşan...çocuk yüreğinde zalimliğe yer yoktu; onun masalsı dünyasında karşılığı olmayanlara yüreği dayanmadı! Ama o Beyaz Gemi bir gün gelecek çocuk; e ne de olsa bizim dünyamızın rajonu; Umut! . "İnsanlar ne diye böyle yapıyorlardı? Niçin bir bölümü iyi, bir bölümü kötüydü? Neden kimi insan mutlu, kimisi de mutsuzdu? Bazı insanlardan herkes korkarken, bazılarından niçin kimse korkmuyordu? Neden kimisinin çocuğu oluyor, kimisinin olmuyordu? Neden bazıları başkalarına aylık verdirmeyebiliyordu? En iyi insanlar aylığı en çok olanlar mıydı?.." . Kendime not; ismim sebebi ile; ne 'hangi Dünya vatandaşlığım', ne 'müslümanlığım', ne cinsiyet durumum kaldı sorgulanmayan evet; sabrım bolca sınandı. Beyaz Gemi'nin umudu temsil ettiğini düşünürsek ben de seni bekliyorum!
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 202170,8bin okunma
464 syf.
7/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Okumakta cok zorlandigim bi kitap oldu bitirmem 20 günümü aldi bir cok defa okuyayim bitsin dedigim halde elim okumaya gitmedi halbuki arka kapak yazisini okudugumda cok begenecegimi düsünmüstüm.Belki de beklentimi yükselttim bilemiyorum.Konu baslarda ilgi cekiciydi ama neden neden derken ayni seyler üzerinden yürümeye devam etti. Sonlara dogru toparlamasa bitirmem 1 ayimi alacakti sanirim ki bir cok bölümünü zoraki okudum toparladi dedigim halde. Beklentisiz baslarsaniz begenebilirsiniz.
Kehanet
KehanetJohn Kilgallon · Pegasus Yayınları · 201145 okunma
Reklam
384 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitaplığımda senelerdir öylece dururdu. Bir gece okuyacak kitap bulamayınca mecburen okuyayım dedim. Şimdiye kadar neden okumamıştım diye kendime kızdım. Harika bir kitap. Bence Elif Şafak'ın en güzel kitabı. Tahliller,betimlemeler, birbirine hiç benzemeyemen Bonbon Palas sakinleri. Keşke hiç bitmeseydi dediğim kitaplardan. Ama böyle güzel kitaplar çabuk bitiyor ne yazık ki...
Bit Palas
Bit PalasElif Şafak · Doğan Kitap · 20233,934 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap bana çok yoğun duygular hissettirdi..Hele sonlara doğru bazı yerlerde epey sarsıldım..İtiraf etmeliyim ki özellikle başlarda zaman zaman "bu kimdi?" "Bunun babası şu muydu?" " ay bunlar kardeşmiydi?" cümlelerini sıkça kurdum..Kendi adıma tamamen odaklanıp okudum yani öyle boş bir zamanım var dur iki satır okuyayım tarzında bir kitap değil benim için..Her karakter başlı başına özeldi..Fakat sanırım benim favori karakterim 'Selim'..Neden bilmiyorum o benim gönlümü fethetti..Bir yabancım olsaydı şüphesiz 'Selim'olurdu..Kırılma Anları üçlemesinin ilk kitabıydı..Serinin ikinci kitabında sanırım Selime daha çok yer verilmiş..İlk fırsatta seriyi tamamlamalıyım zaten üçüncü kitapta çıkmış..
O Anda
O AndaMelike İnci · Yitik Ülke Yayınları · 2014108 okunma
499 syf.
1/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Bile bile lades.. Bu kitap ilk çıktığı zamanlar tüm kitap kanalları pr yapmıştı ve anında kitaptan soğumuştum. Aşk üçgeni mevzusunu da duyunca kesinlikle okumam diyordum. Peki şimdi neden okudun derseniz, Migros yüzünden okudum. Cidden.. Migros Markette (reklam değildir) bazen sevebileceğim kitapları indirimde görünce alıyorum. Bu serinin de
İçi Boş Yeminler
İçi Boş YeminlerLexi Ryan · Martı Yayınları · 2022563 okunma
115 syf.
·
Puan vermedi
Lüzumsuz... Lüzumsuz olduğunu bilen, varlığının önemsizliğinden haberdar olan Çulkaturin'in günlüğünde; kaybolmuşluğun içine damıtılmış melankolik bir karanlığın belirsizliğinde, hiçliğin içine gömülmüş bir lüzumsuzluğun hikayesini dinleyeceksiniz. Bırak bu laf cambazlığını da neden okuyayım bu kitabı onu söyle? Tamam sakin. Anlatıyorum. Sanırım şöyle bir alıntı sizin bu kitabı neden okuyacağınız üzerine bir fikir oluşturacaktır. "Hayatım birçok açıdan diğer insanlardan çok da farklı değildi. Baba evi, üniversite, devlet dairelerinde küçük memuriyetler, emeklilik, küçük arkadaş çevreleri, namuslu bir yoksulluk, makul zevkler, iddiasız uğraşılar, ölçülü arzular... Lütfen söyleyin, bunlara yabancı olan var mı?" Turgenyevin özentilikten uzak, orijinal bir yalınlıkla kendine özgü kalemiyle betimlediği tekniğine yine hayran kaldım. Okuyucuyu etkileme kaygısı taşımadan olanı olduğu gibi söylemesi ise beni daha çok etkiledi. Turgenyev'in sesi öyle samimi ki; denizin karşısında sizinle birlikte oturan bir adamın şikayetsiz efkarı kulağınıza çarpıyor gibi hissediyorsunuz. Güneşin batışını birlikte seyretmeye daldığınızda ise; karanlık her çöktüğünde hüzünlü bir adamın, içinizi saracak olan o melankoli kokusunu sesinde hissederek dinlemeye koyulacaksınız. Bu ses bir kemanın sesi gibi hep hüzünlüdür. Güneşin batışıyla etrafa çöken karanlık arttıkça, hikayede yükselen hüzün de içinizi karartacak. Hüzünlü okumalar dilerim.
Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü
Lüzumsuz Bir Adamın GünlüğüIvan Turgenyev · Notos Kitap · 2013782 okunma
Reklam
1.000 öğeden 781 ile 790 arasındakiler gösteriliyor.