·
Puan vermedi
Sevgili dostlarım, sizi büyük Fransız şair, yazar ve sürrealist Louis Aragon'un başyapıtı "Aurélien" ile tanıştırmama izin verin. Bu roman, iki dünya savaşı arasındaki hareketli Paris şehrinde geçen bir huzursuzluk ve hoşnutsuzluk hikayesidir. Hikaye, dünyadaki yerini ve gerçek aşkını arayan genç bir adam olan Aurélien'in
Aurélien
AurélienLouis Aragon · Gallimard · 20122 okunma
708 syf.
9/10 puan verdi
Tanrılar ve İnsanlar İlyada'da Kaderin Oyunu
Savaş sahneleri nefes kesici! Kılıçların çınlamasını, okların vızıldamasını ve savaşçıların çığlıklarını adeta duyuyorsun. Kendini savaşın ortasında hissediyorsun, adrenalin damarlarında dolaşıyor. Tabii savaş sadece dövüşmekten ibaret değil. Aynı zamanda cesaret ve fedakarlığın da hikayesi. Akhilleus ve Hektor gibi karakterler, kahramanlıklarıyla okuyucuyu büyülüyor. Hikayede dramatik kavgalar da bolca var. Akhilleus ve Agamemnon arasındaki çekişme, Andromache'nin kocasına veda etmesi gibi sahneler duygulandırıyor. tanrıları da hikayeye dahil ederek olayları daha da heyecanlı hale getiriyor. Tanrılar savaşın gidişatına müdahale ediyor, kahramanlara güç veriyor veya onları engelliyor. Bu sayede hikaye sadece insanüstü güce sahip kahramanlardan ibaret değil, aynı zamanda kaderin ve ilahi gücün de rol oynadığı bir destana dönüşüyor. antik Yunan edebiyatının değil, dünya edebiyatının da en önemli eserlerinden biri. Yüzyıllar boyunca yazarlara, sanatçılara ve düşünürlere ilham kaynağı olmuştur. Eserde işlenen temalar günümüzde de geçerliliğini korumakta ve insanlığın ortak deneyimlerine ışık tutmaktadır. sadece okunması gereken bir eser değil, aynı zamanda insan olmanın ne demek olduğunu anlamak için de bir rehberdir. Savaşın yıkıcı etkilerini, kahramanlığın ve fedakarlığın anlamını, sevginin ve kaybın acısını ve insan ruhunun derinliklerini keşfetmek için okunması gereken bir başyapıttır.
İlyada
İlyadaHomeros · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20147,4bin okunma
Reklam
260 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Şüphesiz iyi bir kitap. Edebiyatı bu kadar güzel yapan şey, basit insan davranışlarının gözlemleri ve onun hakkında geliştirilen derin düşüncelerdir. Bazı güzel metaforlar ve özellikle doğru açıklamalar ile üslup da bahsetmeye değer. Sartre'ın varoluşçu temaları doğrudan bir bireyin varlığına uygulayarak detaylandırdığı bir kitap. 'Kaygı', 'Ölüm' ve 'Sahip olunan yaşam'ın gerçek tedavisinin ortaya çıkması biraz zaman alıyor, ancak kitaptaki ana karakterin atmosferi ve mücadelesi zaman zaman nefes kesici. Ne yazık ki, bu pasajlar bazen biraz anlamsız pasajlarla da serpiştiriliyor. Ana karakter, bulantı ve korku nöbetleri sırasında sürekli kaçar. Her insanın var olmaya hakkı olup olmadığı ve bu varoluşun anlamlı olup olmadığı sorusu bu kitapta çok önemlidir. Bütün bunlar bir melankoli biçiminde yazılmış. Sartre, varoluş üzerine felsefi düşüncelerinde biraz fazla yoğunlaşıyor. Varoluşçuluk bana gerçekten dokunamayacak kadar uzak ve roman yönü bazen biraz arka planda kalıyor. Ancak sonunda Bulantı hem felsefi bir giriş hem de psikolojik bir roman olarak başarılıdır.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202123,1bin okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
Veronica Ölmek İstiyor
Yaşamak;.. ne derin, ne soluksuz; aynı zamanda ne kadar da acı, nefes kesici bir kelime ... Doyasıya ağlayarak, gülerek, düşüp düşüp kalkarak, dolu dolu kahkahalarla, deliksiz, delice yaşamak... Ama bazılarımız yaşamı böyle düşünmez. Yaşam onlar için kâbustur, acıdır, ağlamak, ağlamak ve ölmektir... Evet, yaşam onlar için ölüm anlamı taşır.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202078,6bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Dakhumn - Erdem Şimşek
"Kurşun, sesi vuramıyordu."
Dakhumn
Dakhumn
Merhabalar... Uzun süredir kitaplığımda duran ve zamanını bekleyen kitaplardandı Dakhumn. Okumamaya karar vermiştim çünkü klasik bir kurt adam efsanesi falan sanmıştım. Sonra anlık bir hisle okumaya karar verdim. Hem de şu anda elimde okuduğum bir kitap varken. Altını
Dakhumn
DakhumnErdem Şimşek · Sokak Kitapları · 20173 okunma
456 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Aristokratik bir kesime eleştiri niteliğinde olan roman iki şehir arasında konu bütünlüğü oluşturularak kaleme alınmıştır. Temel izlekler arasında aşk görünse de ana izlek sosyo-toplumdur. Fransız Ihtilalinin ortaya çıkışının en ince ayrıntısına kadar anlatıldığı eserde olayların gaddarlığını eserin başından itibaran Madam Defarge'nin bitmek bilmeyen kefen örgüsünden anlamaktayız. Eser 18 yıldır tutsak edilen doktorun kurtarılmasıyla başlar. Dönemin en yetenekli doktorlarından sayılan Manetta aristokrat iki kardeşin pisliğini bildirmek ister. Bunun üzerine zengin kardeşler doktoru on sekiz yıl bir hücreye tıkarlar. Adalet anlayışındaki bozukluk ilk satırdan itibaren bizi karşılar. Kendini namuslu tüccar diye tanımlayan kişiler ceset soygunculuğu yapar . Aristokratlar kadınları ve kızları malları gibi kullanır. Arabanın altında kalan insanlara pislik muamelesi yaparlar. Halktan vergi alan, onlara yiyecek dahi bırakmayan aristokratlar insanların gururunu kırar. Açlık boyutu o kadar yüksektir ki ölen insanlar yakınlarının mezarını bulmakta zorlanır. Tüm bu güçlük durumları ınsanları çileden çıkartır. Halk ayaklanır ve aristokratları ölüme mahkûm ederler. Bu zamandan sonra olmayan terazini ayarı tamamen şaşar ve zenginlerin yanında çalışanları da sorgusuz sualsiz ölüme mahkûm ederler. Sonunda aşk kazansa da kaybeden Fransız halkı olmuştur. Insanlara uygulanan psikolojik baskının sonrasında daha kötü sonuçlar doğuracağının unutulmaması gerektiğini anlatan nefes kesici bir eser.
İki Şehrin Hikayesi
İki Şehrin HikayesiCharles Dickens · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 202059,5bin okunma
Reklam
779 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.