İnsan sormak istiyor: Sevgili yaratanımız, gelmesi beklenilen belki de istenilen mahşer gününde; insanların sırtına, kalbine, gözüne ve bilumum yerlerine (rastgele saplanmış ya da atılmış olanından degil bahsi geçen yerlerine kasıtlı olarak) saplanmış olan aletleri nasıl çıkaracaksınız? Bu insanları nasıl tamir edeceksiniz? Sizin rahatsızlık duyan bir kalbiniz yok ki, “onarmayı ne bileceksiniz, çaresizliğin, dağların altında kalmaktan farkının olmadığını nerden bileceksiniz” böyle şeyler geliyor aklına insanın işte. (Keskin kamalar, ucunda sökülmüş yüreklerin asılı durduğu mızraklar, çeşit çeşit acıyı zerk eden iğneler...)