Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Evet başıma gelen hiçbir felaketi değiştiremem. Ama onlarla yaşamayı seçebilirim.
Yeni bir şeyler denediğinde, emek gösterdiğinde, fedakârlık yaptığında ve sonucunda başarısız olduğunda cesaretinden ötürü kimse seni alkışlamıyor, aksine başarısız olduğun için yerin dibine sokuyor, biliyorum. Neden yapmadınlar, niçin böylesinler söyle dursun seni ilk başarısızlığında yaralıyor herkes. Aslında en acımasız olan etraftaki insanlar değil, biliyor musun? Onları kafanda sessize alabilirsin. O nerden bilsin ki, ya ağzı var konuşuyor diye geçiştirebilirsin.
Reklam
baba...
Bir insana bel bağlayıp sonrasında onsuz kalmayı babamla tecrübe etmiştim. Her defasında söz verdiği ve asla tutmadığı için kırılmıştım. Belki de güvensizliğim de bu yüzdendi, bilmiyordum. Ama büyüdükçe babama olan kırgınlığım geçmişti. Onu özel günlerde, basket maçlarımda, doğum günlerimde görmemeye alışmıştım. Bizim için bizden uzak kalmak eminim onun da kalbinde derin yaralar açmıştı .
Önemli olan da buydu galiba. Kemoterapinin yan etkilerine isyan etmek değil onlarla bir şekilde barışmak. Kim ister ki ya da bilerek seçer ki 19 yaşında üçüncü evre bir kanserle boğuşuyor olmayı. Elbette kimse seçmezdi bunu. Ben de seçmemiştim. Bana kalan nasıl baş edeceğimi seçmişti. ilk başlardan idrak etmem uzun sürdü. İlk kemoterapi yıkımından sonra gerçekten neyin içinde olduğumu anladığımda bir seçim yaptım. Mücadeleyi bırakmayı seçtim. Hayatımı ağlayıp sümüklerimi elimin tersiyle silerek değil mücadele ettiğimde kazanacağım biliyordum.
Sen harika bir savaşçısın ve sen kazanacaksın. Bacağın senindi ve hep senile kalacak.
"Pes etmiyorum. Bir çocuk evlat edinip anne olabilirim ama hayatımdan vazgeçemem"
Reklam
Toplum...
Hastalık kadar hayati bir konuda toplumun büyük bir kısmının karşılayamayacağı bir hizmetin olması kötü...
"Belki kaybedeceğim ama savaşırken kaybedeceğim!"
"Sil ağzının kenarını, yine gülüşünden cennet akıyor..."
Bazen bir kuyruklu yıldız gibi hayatımıza giren, gri dünyamıza ışıltılar bırakıp kısa bir süre sonra da adeta görevini yerine getirmiş gibi giden insanlar vardır.
Reklam
Bisiklet sürmeyi öğrenmek gibiydi. Duyguların dengesini iyi ayarladığınızda kemoterapi bile bir yere kadar canınızı sıkıyordu.
Sayfa 62 - Doğan NovusKitabı okudu
Hep öyle olmaz mı zaten? Başıma gelirse nasıl yaşarım dersiniz. Sonra bir bakarsınız öyle de bir yaşıyorsunuz ki çünkü hayat devam ediyor.
Sayfa 28 - Doğan NovusKitabı okudu
Hastalık kadar hayati bir konuda toplumun büyük bir kısmının karşılayamayacağı bir hizmetin olması kötü ..
Sayfa 25 - Doğan NovusKitabı okudu
Keşke çocuk olsaydım yeniden. Büyümenin iyi birşey olmadığına emindim. Sorumluluklar seni hep kısıtlıyordu.
Sayfa 17 - Doğan NovusKitabı okudu
Galiba görevliydin sen, hepimize birşeyler öğrettin ve gittin.
Sayfa 7 - Doğan NovusKitabı okudu
441 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.