ŞUBAT AYI KİTAP ÇEKİLİŞİMİZ
11.02.2019
23.59'dan sonra yazılanlar geçersiz sayılacaktır.
Kitap bağışçılarımız ve sizlerin sayesinde dopdolu bir kumbaramız oldu. Biz de çekilişle bu kitapları sizlere dağıtıyoruz. Kumbaramızdan seçtiğiniz kitap ya da kitapların isimlerini yoruma yazıp çekilişe katılabilirsiniz. Paylaşmak her zaman güzeldir ve
Sarı Sıcak'ı okuyoruz.
Eskişehir'de bulunan, belirtilen tarihte Eskişehir'de olacak olan veya başka şehirlerden bize katılmak isteyen tüm 1000k üyelerini (ve üye olmayanları) bekleriz. Katılım durumlarının yorumla veya mesajla bildirilmesi rica olunur.
Tarih: 17 Şubat 2019 Pazar
Saat: 14.00
Mekân : Eskişehir Kitapçısı&Monk
Adres: İstiklal Mahallesi, Yeşiltepe Sokak, 14/A, Odunpazari/Eskişehir
Katılımcılar:
*
Sarı Sıcak kitabını okuyup tartışacağımız yeni etkinliğimizin tarihini belirlemek için oylama yapıyoruz.
Toplantı düzenlenebilecek 4 tane tarih belirledik. Bu tarihleri belirlerken haftaiçi çalışan arkadaşlarımızı göz önünde bulundurarak haftasonuna denk gelecek tarihleri seçtik.
Size kalan yalnızca uygun olduğunuz ve katılım gösterebileceğiniz tarihleri yorumda belirtmek.
Ancak bir ricamız var, lütfen kesin katılım göstereceğinizi düşünüyorsanız oyunuzu kullanın. Yalnızca bir gün uygun olup da çoğunluğa uymadığı için o gün katılamayan arkadaşlara haksızlık olmasın.
Oylama süresi 1 hafta
* 16 Şubat Cumartesi
* 17 Şubat Pazar
* 23 Şubat Cumartesi
* 24 Şubat Pazar
Türk Edebiyatı'nın en iyi romanı 📚
1- Yaşar Kemal - İnce Memed
2- Oğuz Atay - Tutunamayanlar
3- Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü
4- Ahmet Hamdi Taşpınar - Huzur
5- Orhan Pamuk - Kara Kitap
6 - ??
Sıralamanın devamına siz hangi kitabı eklerdiniz ??📚
Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanmayışıdır.
Kant'ın bahsettiği ergin olmayıştan kurtulmak sizce de zor değil mi? Dogmatik ögeler sürekli bariyerler gibidir. Kişi yaşadığı toplum ve inandığı din gerekliliklerine sıkı sıkı bağlı, bulunduğumuz çağda. Onun için bunu başarmak adeta zincirlerinden uzaklaşmak gibidir. Onları tam koparamaz ve kurtulmak isterken canı yanar. Teninde bunun daimi izlerini taşır. Kurtulsa dahi o zincirlerin yokluğunu sorgulamaya başlayacaktır. Düşünme yetisini kaybedenleri ise yönetilmek için yaratılmıştır adeta. İtaat etmeye alışkın bu topluluk için durum daha da zor. Söylenecek çok şey olsa da sözün Kant'a hak vermem olacak sanırım.