"Siz iyi misiniz?" Asamın boyu fazlasıyla uzun olmalıydı. Sesi birkaç metre yukarıdan geliyormuş gibiydi.
"Evet neden sordunuz?"
"Ağlıyorsunuz çünkü, benim tuvaletimde."
"Ah, ağlamıyorum. Yani, bir bakıma öyle sayılabilir ama sadece gözyaşı döküyorum diyelim. Anlatabildim mi?"
"Hayır."