Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Felsefik biri

Felsefik biri
@nietzscheninkaleminden
Uludağ Üniversitesi/Moleküler biyoloji ve genetik Anadolu Üniversitesi/Tarih
240 syf.
10/10 puan verdi
Ben Deli Kurt oldum. Deli Kurt'un Gökçen'in gözlerine büyülendiği gibi bu kitaba büyülendim. Atsız'ın kendine çekip sürükleyen ve bağlayan müthiş üslubu, akıcılığı, imgeleri, mitolojiye değinmeleri, savaş duygusunu hissettirip askeri yapıyı anlatışı , betimlemelerin güzelliği, tarihi olayları aktarışı, aşkı satır satır işlemesi...
Deli Kurt
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202015,6bin okunma
Reklam
376 syf.
10/10 puan verdi
Tek kelimeyle şaheser.
Osmancık, Osman Beğ ve Osman Gazi. Kitap aşama aşama Osman Gazi'nin nasıl Osman Gazi olduğunu anlatıyor. Felsefesini, bakış açısını, insanlarla ilişkisini, sahip olduğu soyun onda ne anlama geldiğini ve nasıl korumak istediğini, izlediği yolu ve değişen karakterini gözler önüne seriyor. Osmancık kendinden çok emin, fevri, öfkesine yenik
Osmancık
OsmancıkTarık Buğra · Ötüken Neşriyat · 201815,9bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
Empati, acı, hüzün. Bu kitabı okurken en çok hissettiğim duyguydu bu üçü. Kafka'nın babasına demek istediği ama ondan korktuğu için diyemediği, fiziksel olarak şiddet görmese de ruhsal olarak gördüğü şiddeti, hayatındaki başarısızlıklarını ve babası gibi olamadığı için kendini suçlamasını zaman zaman sert zaman zaman yumuşak bi tonda yazdığı mektupta görüyoruz. Babasının kendine göre ideal bir tipi var bana göre, oğlunun o ideal kalıba uymasını ve buna göre hayatını yaşamasını istiyor, ona göre oğlunun fikirlerinin ve isteklerinin bi önemi yok. Bundan dolayı sürekli çatışma halindeler, sürekli babasından korkuyor ve onda zorluğu temsil ediyor. Babasının iş yerindeki çalışanlara olan kötü tavırlarından dolayı da kendini suçlu hissedip sanki bunu telafi etmesi gerekiyormuş gibi düşüncelere giriyor ve işten de korkmaya başlıyor. Yaşı ilerledikçe daha fazla babasıyla araları açılıyor ve babasının gözünde daha da değersizleşiyor. Kendine olan güvenini yitirmesi, sürekli suçu kendinde bulması ve bu yük altında giderek ezilmesi etrafından da uzaklaşmasına, kimseyle kendini bütünleştirememesine yol açıyor. Bu kitabı okuduktan sonra daha fazla yaklaştım, daha fazla anladım Kafka'yı. Benim tek pişmanlığım ilk bu kitabıyla tanışmamak oldu, yazarla yeni tanışacak biri için okunması gereken ilk kitap olduğunu düşünüyorum. Ruhsal yapısı ve düşüncelerini bir nebze olsun anlamak, yaşadığı aile ortamını tanımak diğer kitaplarını okurken mutlaka yarar sağlayacaktır.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Can Yayınları · 201940,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
184 syf.
·
Puan vermedi
Metis Bilim serisinin ilk ve mutlaka okunması gereken bir kitabı. İlk olarak özet geçmek gerekirse kitap, gen kavramının nasıl ortaya çıkıp anlamının nasıl bir yolda ilerlediğini ve bunu farklı bilim insanlarının yaptığı araştırmalarla ele alıyor. Genin sınırlarının olup olmadığını, biyolojik düzeni, organizmayı ve gen replikasyonu gibi kavramları açıklığa kavuşturup yer yer görsellerle destekliyor. Bilimdeki kavramların keskin olmadığı ve değişebilir olduğunu yapılmış deneylerle birleştirerek açıklıyor. İnsan genom projesi sayesinde gen kavramının yakından incelenmesi ve aydınlatılması hakkında da bilgiler veriyor. Diline gelecek olursak gayet sade ve akıcı. Bu alanın içinde olmayan kişilerin bile anlayabileceği açıklıkta ve fazla terimlere girip sıkmıyor, yerinde açıklamalar yapıyor. Bir moleküler biyolog olarak kavramları bildiğim için bana dili ekstra sade ve anlaşılır geldi. En sevdiğim kısım yapılmış deneylerle birlikte konuyu pekiştirip insanda merak duygusu uyandırması oldu, her an elinize telefonu alıp neyin ne olduğuna bakmak istiyorsunuz. Kitabın eleştirilecek tek yönü eski tarihte yazılmış olması, çünkü bilim hala gelişmekte ve ilerlemekte(bunu zaten kitabı okurken de anlayacaksınız). Fakat gen ile ilgili bilgilenmek için bu kitap kesinlikle ilk durağınız olmalı, pişman olmayacaksınız.
Genin Yüzyılı
Genin YüzyılıEvelyn Fox Keller · Metis Yayıncılık · 200443 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Ah Tolstoy, yaşamının son zamanlarında bile bu kadar sürükleyici, tüm duyguları yaşamamıza olanak veren, gerçekçi, düşündürücü ve akıcı bir hikayeyi nasıl yazabildin? Üst makamlarda olan bir yargıcın varlıklı bir hayat, saygın insanlar ve kaliteli zamanlarının hastalığıyla beraber nasıl berbat bir hal aldığı ele alınıyor.Ölümü gittikçe yaklaşırken aksileşmeye, hayatı sorgulamaya ve herkesten uzaklaşmaya başlıyor.Çaresizce hastalığına sebep arıyor ama çözüm yolu bulunamıyor ve yavaş yavaş ölmeye başlıyor.Gün geçtikçe çöken yüzü ve vücudundan dolayı aynalara bakmaya utanıyor, kendinden tiksiniyor.Kalabalık aileye sahip olmasına rağmen uşakları hariç kimsenin onu anlayamadığını ve istediği acımayı ona göstermediğini düşünüyor.Artık dayanamıyor ve son günlerini koltuğa bağımlı geçirmek zorunda kalıyor.O çok güzel olan günleri artık boş, karanlık ve koltuğun kumaşına bakarak geçiyor ve ağrılar içinde bağırarak ölüyor. Konu ne kadar iç karartıcı olsa da Tolstoy bize çok zarif ve etkileyici bir anlatım yapıyor.Hayattaki tüm her şeyin geçici olduğunu, sağlıktan önemli olmadığını vurguluyor.İnsanın ölüm karşısında ne kadar çaresiz olabileceğini, sürekli ölümden kaçabilme umudunu ve ne yaparsak yapalım o korkunç gerçekle yüzleşeceğimizi gösteriyor. Kendimi hiç bu kadar ölüme yakın hissetmemiştim, gerçeği böylesine iyi kavrayamamıştım. Ölümün inkarı ve çaresi yok.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Karbon Kitaplar · 201845,1bin okunma
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Uzun süre önce okumuş olduğum kitap günümüzdeki virüs yüzünden beynimde dönüp duruyor.Sanırım Jose kitapta bana hissettirdiği her duyguyu içime işlemiş ve şu an tüm duyguları gerçek olarak bir bir hissediyorum. Nobel ödülü alınan kitaplar genelde çok istekle okunuyor ve alınıyor olmasına rağmen bazıları büyük hüsrana uğratıyor fakat bu kitap aldığı ödülün hakkını sonuna kadar verebilecek nitelikte. İlk bu kitapta tanıştım Jose anlatımı,dili, hisleriyle ve bu rastlantı gerçekten beni çok mutlu etti. Kitapta yer alan salgın konusunun maddi körlük değil de nasıl manevi bir yokluk oluşturduğu üstüne basarak vurguluyor bize.Konu ne kadar ürkütücü,acı verici olsa da bu çöküşü harika bir şiirsellik ve muzipçe anlatarak unutulmaz hale getiriyor.Okurken gerçekliğin utanç vericiliğiyle yüzleşme imkanı buluyorsunuz ve her seferinde farklı bir duyguya kapılıp o duyguyu en derininden hissediyorsunuz. Bir çaresizlik,korku,özlem,toplumsal olaylar ve çöküşün hikayesi ancak bu kadar güzel anlatılabilir,yansıtılabilirdi.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,6bin okunma
382 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Tanpınar’ın Türk halkının sahip olduğu en güçlü yazarlardan biri olduğunun kanıtı bu kitaptır. Üslubunun kıvraklığı, akıcılığı, kullandığı kelimeler, yansıtılan düşünceler, geçirdiği hislerin tarifi yok. Hayatta ne olursa olsun, neyle karşılaşılırsa karşılaşılsın pes edilmemesi gerektiğini, umutsuzluklardan korkulmamasını aksine üzerine giderek sabretmeyi bilinmesi gerektiğini öğrendim ben. 2. kez okudum ve 2. kez yine aşık oldum, büyülendim, tutuldum. Sen kesinlikle rafın en harika köşesinde durmayı hak eden hatta çerçevelettirilmeye layık olan bir kitapsın. Teşekkürler Tanpınar.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
O kadar çok altı çizilecek, o kadar çok kalbime dokunan cümleler var ki kesinlikle buraya yazmakla anlatılamaz.Popülerliğinin sonuna kadar hakkını veren ve anlatımıyla kalbimde taht kurmuş nadir kitaplardan biri.Kalbimi bıraktım,sonsuza kadar.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Ren Kitap · 2019314,1bin okunma