DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Reklam
Ötüken Dergisinin İşleri: Ötüken'e gelen şiirleri okuyup basılabilecek olanları seçmek de Atsız'ın işidir. Bu arada bir de roman yarışmasında jüri üyesidir: "Ötüken hakkındaki tenkitlerinde de haklısın ama ne yapalım? Eldekiler bunlar. Daha iyi şiir istiyorsun. Ben, bana gelen okkalarla şiirin en iyilerini seçip Sançar'a
Türkçüler Hazırlık İçinde: Türkeş ve Arkadaşları Ne Yapacak? Millî Yol'un ilk sayılarında Atsız'ın yazısının bulunmayışı, buna karşılık Orkun'un ilk sayısında bir yazısının yer alması, Altan Deliorman'ı "Acaba Atsız, Millî Yol'a biraz buruk mu?” diye düşündürtür. Deliorman, "Kendisine niçin yazmadığını sorduğum
Tüm zorluk, hakikatin tahakkuk edip etmemesinde değil, hakkı görüp kisvesine bürünen sahtesinden ayırt edebilmekte, yalanın maskesini düürebilmekte, nihayet Hakk’tan yana durabilmektedir. Aksi takdirde bizim hakikate yabancılaşmamız, hakikatin de bize yüz çevirmesi mukadderdir. Hakikati Hakk etmemiz, yalandan farkını görebilmemiz, uzun, meşakkatli bir yolculuğa çıkmamıza, nihayet gerekli ehliyete ve salahiyete ermemize bağlıdır. Ehliyet ve salahiyet şartları arasında, elbette hakikatin özüne matuf doğru itikat, ahlâkî olup iradesi, doğru bilgi, tarih şuuru, dünya görüşü, ilmî usûl, üslup ve firaset, nefs muhasebesi, hakikat sevgisi, sır idraki ve zevki gibi hususlar bulunmaktadır. Fakat bu hususlar, ancak doğru akıl, düünme ve muhakeme melekesine mâlik olmamız halinde bir anlam ifade eder.
Ridvan ŞentürkKitabı okudu
Batılı hegemonyanın maskesinin düşmesi, Müslümanların ve bu hegemonyanın kurbanı olan kesimlerin gözündeki perdenin kalkması; Müslümanlar açısından tarihsel noktada eşsiz imkânlar ve buna bağlı olarak sorumluluklar ortaya çıkarmıştır. Şöyle ki, karamsarlık, ümitsizlik ve çaresizlik içerisindeki Müslüman toplulukları, iradelerinin dönüştürücü gücüne yeniden inandırma imkânı önümüzde durmaktadır. Her bir Müslümanın tek tek başarabileceği şeyler olduğu gibi, iradelerini ortak bir hedefe yönelttiklerinde başarabileceği şeyler de vardır. Müslümanlar Gazzeli mücahitlerin ispat ettiği gibi sadece Allah'a güvenerek ve ondan yardım dileyerek yola çıktığımızda Allah'ın bizim gören gözümüz, tutan elimiz, yürüyen ayağımız olacağına dönük itikadı yeniden tahsil etmelidir. Külli iradeye teslim olmuş bu iradenin, enerji tüketen ve sonuçta hayal kırıklıkları yaratan bir atılım olmaması için; şahsi ve kurumsal bencillikleri dışta tutacak şekilde ihlaslı; sünnete uygun bir şekilde hikmete ve bilgiye dayalı; uygulanabilir bir şekilde kademeli ve planlı ve nihayet hedeflenen sonuçlara ulaşmayı mümkün kılacak şekilde sabırlı ve azimli olması gerekir.
İbrahim Halil ÜçerKitabı okudu
Reklam
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.