Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nihan Özdamar

Dünyanın Geri Kalanıyla Başa Çıkmak
Eğer çocuk yetiştirme konusunda eşinizin sizinle benzer tutumlara sahip olmasını bekliyorsanız o zaman başınız belada. İkiniz çok farklısınız. Sizi farklı şekillerde yetiştiren farklı anne ve babalara sahipsiniz. Bu nedenle kendinizden ve çocuklarınızdan farklı beklentileriniz var. Çocuğunuzun dağınık odası eşinizi deliye çevrilebilir ama sizi çok
Sayfa 252Kitabı okudu
Reklam
Yapıcı Eleştiri Öz Güven Yaratmaz
Çoğumuz için Tim'in annesi gibi tepki vermek çok zordur. Çocuğumuz pahalı bir eşyamızı kırdığında tepemiz atar. Eğer bu pahalı tabağı akşam yemeğine gelen misafirin ya da bir başkasının çocuğu kırsaydı nasıl tepki verirdiniz? Muhtemelen kibarca "Ah, üzülme yerine yenisini alabilirim" derdiniz. İronik olan şudur ki bizim için daha az önemli olan diğer insanların duygularını bizim için çok şey ifade eden çocuğumuzun duygularından daha çok umursarız.
Sayfa 172Kitabı okudu
Yapıcı Eleştiri Öz Güven Yaratmaz
Günde bir övgü tekniğinin bir yararı daha var:  Takdir edeceğiniz bir davranışı düşünürken, olumsuz olanlara odaklanmazsınız. Eleştirme konusunda acele etmezsiniz ve sizinle çocuklarınız arasında daha az çatışma yaşanır. Övgü ve takdir çocuklara onlardan beklediğimiz davranışları öğretme de kullanılabilecek değerli araçlardır ve çocuğa kendisi ile ilgili olumlu duygular hissettirir. Öte yandan, övgünün geri tepebileceği iki nokta konusunda dikkatli olmalıyız. Tehdit edici olabilir ya da çocuğun karşılayamayacağından endişe duyduğu beklentilere neden olabilir. Eğer sürekli örgüde bulunuyorsanız bu çocuk için tehdit edici olabilir. Hiç bir çocuğun öz güveni çok yüksek değildir. Eğer çocuğun iyi yaptığı şeyleri söyler, bu davranışları açıklayıcı bir şekilde över ve takdirinizi ifade ederseniz, çocuklar daha becerikli, kendilerinden daha emin ve daha işbirliği içinde davranacaklardır.
Sayfa 177Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Boş Vermeyi Öğrenmek
Fakat şimdi fark ediyorum ki benim işim onun yerine tüm kararlarını almak ve atacağı her adımda onu korumak değil. Benim sorumluluğum, kendi becerilerini geliştirerek güzel ve mutlu bir yaşam sürebilmesinde ona yardımcı olmak. Onun ruh halinden ve hatalarından ben sorumlu değilim. Benim işim, oğlumun bana bel bağlamak zorunda kalmadan yetkin ve yeterli olmayı öğrenmesine destek olmak. Göbek bağı kesildiği andan itibaren, çocuk ayrı bir bireydir. Fiziksel ayrılığı hemen kabulleniriz ancak onların bizim psikolojik uzantımız olmadıklarını, onlara sahip olmadığımızı, bizim yansımamız olmadıklarını çoğunlukla unuturuz. Çocuklarımızı etkilemek ve onları korumak doğaldır fakat kontrol duygumuzu azaltmadıkça, kendilerine idare edecek hale gelemezler, kendi kendine hareket edebilen "kendini yöneten" bir bireye dönüşemezler. Giyinme, yemek yeme, ödev yapma, boş zamanını değerlendirme ya da diğer günlük meselelerde, dizginleri biraz gevşetmeliyiz. Çocuk midesine neyin gireceğini, ne giyeceğini, boş zamanlarında ne yapacağını okulda sorumluluğunun ne yapacağını belirleme konusunda söz sahibi olmalıdır.
Sayfa 183Kitabı okudu
Dünyanın Geri Kalanıyla Başa Çıkmak
Çocuğunuzla canlandırmalar yaparak onu rahatsızlık duyabileceği bu gibi durumlara hazırlayabilirsiniz. Onlara "İnsanlar iyi görünmek için seni öpmek istediklerinde eğer istemiyorsan sana dokunmalarına izin vermek zorunda değilsin" diyebilirsiniz. Çocuğun duygularını ciddiye alan tepkiler onlara kendi içgüdülerine güvenmeleri ve dünyanın geri kalanı ile başa çıkabilmeleri için yardımcı olur. Çocuğunuzun duygularını kabul ettikçe, onların özgüvenlerini destekledikçe, bağımsız davranabilmeleri konusunda onları teşvik ettikçe dünyanın geri kalanı size her gün bu çabalarınızın uygun olmadığını hatırlatacaktır. Hayatında empatik bir insan olan çocuklar öğretmenlerinin, arkadaşlarının ya da yakınlarının olumsuz eleştirilerinden daha az etkilenirler. Kendilerini yeterli ve becerikli olarak görürler. Böyle bir çocuk eleştirildiğinde şunu diyebilir: "Bu benimle ilgili değil onlarla ilgili bir durumu ifade ediyor".
Sayfa 269Kitabı okudu
Reklam
Soru& Cevap
Zaman yönetimi uzmanları çalışanlara iş yerinde zamandan kazanmak yerine zaman harcamayı tavsiye ederler. Aynı şey evde de uygulanabilir. Zamandan kazanmak ya da zamanı boşa harcamak üzerine daha az, çocuklarımızla geçireceğimiz zamanları artırma üzerine daha fazla düşünmeliyiz.
Sayfa 288Kitabı okudu
**Soru&Cevap**
***Yapmak zorunda olduğumuz işler bekleyemez. Yapmamız gerektiğini düşündüğümuz ancak bekleyebilecek işler ise en fazla suçluluk duygusu yaratan işlerdir ancak bekleyebilirler. Kendi üzerinde zorunluluklar yaratmamalısın.
Sayfa 286Kitabı okudu
Dünyanın Geri Kalanıyla Başa Çıkmak
Nezaketi ve düşünceli olmayı çocuklarımıza ögretmeliyiz ancak toplum içinde yanlış yaptıklarında bunu yüzlerine vurarak onları küçük düşürmemeliyiz. Bu gibi durumlarda eğer müdahale etmek zorundaysak bizim için en fazla anlam ifade eden varlığın yani çocuğumuzun duygularını göz önünde bulundurmak önemlidir.
Sayfa 266Kitabı okudu
Yapıcı Eleştiri Öz Güven Yaratmaz
Eğer ifadenizi, yapan kişiden ziyade yapılan işe yöneltirseniz, çocuğunuz bunu kişisel bir saldırı olarak algılamayacaktır. Motive edici ifadeler kullanmak eleştiri yerine kullanılabilecek bir diğer yoldur. Çocuklar bizi hoşnut etmek istedikleri için beğenimizi ifade etmek onları aynı davranışı tekrarlama konusunda cesaretlendirir ve çocuklar bizim hoşnut olduğumuzu ancak biz ifade ettiğimizde anlarlar.
Sayfa 158Kitabı okudu
Yapıcı Eleştiri Öz Güven Yaratmaz
Bir çocuk ödevi ile, müzik dersi ile ya da atletik beceriler ile boğuşurken onun cesaretini kırmanın en iyi yolu, ona "Bu çok kolay" demektir. Eğer çocuğu bir işi yerine getirmesi için motive etmek istiyorsanız, tam tersini yapın ve ona " O kadar da kolay değilmiş, değil mi? Fakat eminim yapabilirsin" dey8n. Eleştiri özellikle ergenlik öncesindeki çocuklar ve ergenler için ölümcül etkiye sahiptir çünkü bu gruptakiler zaten dış görünüşleri ile ve vücutlarındaki değişikliklerle çok fazla ilgilenirler. Onlara kiloları, makyajları, saçlarının uzunluğu, kirli kot pantolonları yüzünden söylenip durursak kendini ile ilgili olumsuz duygularını pekiştiririz. Daha küçük çocuklar da eleştiriyi bir sünger gibi çekerler çünkü kendilerini bizim gözümüzden görürler. Sevdiklerimizden gelen eleştiriler kendimizle ilgili imajımızı sarsar ve cesaretimiz kırar.
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
Yapıcı Eleştiri Öz Güven Yaratmaz
Eleştiri, düzeltmeye çalıştığımız davranışı pekiştirir. Çocuklar ebeveynlerinin eleştirisini çok kişisel alırlar. Hayranlığını kazanmak için can attığı biri tarafından saldırıya uğradıklarını hissederler. Çocuğun hatalarını vurgulayarak tenkit etmek "yapıcı" olduğumuzu düşündüğümüz zamanlarda dahi aşağıdaki etkilerden birine yada birkaçına neden olacaktır. -Kendini işe yaramaz bitlri gibi hissedecektir. -Savunmaya geçmesine yada inatlaşmasına neden olacaktır. - Yeni bir şeyler deneme arzusunu ve motivasyonunu yok edecektir. Eleştiri aynı zamanda öfke ve başkaldırı yaratır. Pek çok ailede eleştiri sözel zehirdir ve ebeveyn çocuk ilişkisini içten içe çökertir.
Sayfa 149Kitabı okudu
Cezalandırmak Neden İşe Yaramazz İşe Yarayan Şey Nedir?
Bizim amacımız, uygun olan ve uygun olmayan davranışları anlamalarında çocuklara yardımcı olmak, hatalarını düzeltmelerine ve bununtekrarlamamayı öğrenmelerine izin vermektir. Cezalandırıcı olmak yerine, alternatif yollar kullanarak uygun davranışı ögretebilirsiniz. * Çocuğunuza çözümler bulması ve problem çözme sürecinin bir parçası olması konusunda yardımcı olabilirsiniz. * Yaptıklarının sonuçlarından öğrenmesine izin vererek cezalandırma ihtiyacını azaltabilirsiniz. * Kızgınlık ya da hayal kırıklığı gibi duygularınızı bilmelerine ve yaptıklarını telafi etmelerine izin verebilirsiniz. Kızgınlık içindrle fevri cezalar vermek yerine, çocuklarımızı çözüm bulmaya teşvik edersek onların içinde bulundukları olumsuz durumla ilgili daha fazla bilgi edinebiliriz.
Sayfa 114Kitabı okudu
Duyguları Kabul Etmek
Eğer bezmiş,aşırı yorgun, meşgul ve tedirgin bir haldeyseniz gerçek bir empati kurma girişiminiz geri teper. Kabul etme becerisi davranışlar değil de duygular söz konusu olduğunda işe yarar. Eğer çocuk keçeli kalemleri ile oturma odasının duvarında resim çalışmaları yapıyorsa yapmanız gereken empati kurmak değil,  net sınırlar çizmek olmalıdır. "Keçeli kalemlerini duvarlarda kullanmayı istiyorsun" demenin zamanı değildir. Kesin bir şekilde, "Keçeli kalemler yalnızca kağıt üzerinde kullanılacak. Duvarın hemen temizlenmesi gerekiyor" demenin zamanıdır. Her iki durumda da çocukların duygularını değil davranışlarına odaklanırsınız. Bazı durumlarda çocukların davranışlarına kesin sınırlar koyabiliriz ve ardından onların duygularını kabul edebiliriz. Bazen çocuklar duyguları ile başbaşa ve yalnız kalmak isterler; yalnızca boşanma gibi ciddi olaylarda değil küçük mevzular da derin düşünceye dalmak isterler. Böyle bir özel alana sahip olmaya hakları vardır. Kabul etme becerinizi geliştirirken bunun tüm dertlere deva bir beceri olmadığını aklınızdan çıkarmayın. Çocukların problemlerini dinlemek ve onların yanlarında olmak isteriz ancak onlar adına onların problemlerini her zaman "çözemeyiz". Onlar için asıl yapabileceğimiz şey daha önemli ve acildir. Onların duygularını kabul ederek çocuğumuza onu anladığımızı, onu kabul ettiğimizi ve onun tarafında olduğumuzu gösterebiliriz.
Duyguları Kabul Etmek
Çocukların duygularını kabul ettiğinizde, onların söylediklerini harfi harfine tekrar etmenize gerek yoktur. Eğer bunu yapıyorsanız, çocuklar bunu hemen anlarlar ve sizin samimiyetinizden şüphe duyarlar. Empatik bir dinleyici olmanın bir sürü farklı yolu vardır: Onların söylediklerini farklı bir şekilde ifade edebilirsiniz. Bazen basit bir eş anlamlı sözcük kullanmak yeteridir, böylece yanıtımız kulağa çok mekanik gelmeyecektir. Ayrıca çocuğun ifadesini bir soruya çevirerek onu daha fazla bilgi vermeye teşvik edebilirsiniz. Bu, sert ve sorgulayıcı "Neden? Sorusundan iyidir. Bazen çocuklarımızı neyin rahatsız ettiğini öğrenmek için dedektif gibi olmalıyız. Çocuklar anlamadığımız cümleler kurduklarında, söylediklerini tekrar etmek ya da farklı şekilde ifade etmek onları daha fazla detay vermeye ikna etmeninden iyi yolu olabilir. Ya da yargılama içermeyen kısa bir cevap verebilirsiniz, "Anlıyorum... Hımmmm...Oooo...Yaa" Bu, çocuklarınıza onlara duyduğumuzu gösterir ve onları size daha ayrıntılı bilgi vermeye teşvik eder. Onların duygularını adlandirabilirsiniz. Çocukların duygularına isim vermek, onların duygularını daha açık kılmaya, anlaşılmış olduklarını hissetmelerine, kızgınlık ve utanç gibi duyguların normal ve kabul edilebilir olduğunu anlamalarına yardımcı olur.
Duyguları Kabul Etmek
Çocuklar bizden yapamayacağımız yada yaomak istemediğimiz bir şey istediklerinde, hemen bize meydan okuyacaklarını düşünürüz ve bizden onu istedikleri için çocuğa kızarız. Eğer davranışları, duygularla karıştirirsak o zaman kabul etmek zor olur. Istediği birşey olmadığı için çocuğun yaşadığı hayal kırıklığı yada kızgınlık onu kötü yapmaz. Onun istediğini reddedebileceğiniz birşey olarak görürseniz, kabul etmeyi çatışmadan kaçmak için kullanabilirsiniz. Davranışları kabul etmeseniz de duyguları kabul edebilirsiniz. Istediği şeyi ona vermeden ve vermediğiniz içinde kötü hissetmeden, çocuklarınızın bir şey istenmesine izin verebilirsiniz. Bazen çocuğunuz istedigi bir şeyi alamadığında da bu durumu tolere edebilir çünkü bunu istemeye hakkı olduğunu kabul etmeniz önün için yeterli olacaktır.
403 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.