burda değilsin belki
burda değilsin belki ama
bazen kapının önündeki kedi kadar yakın
bazen hiç gitmediğim bir şehir kadar uzaksın
her gün konuştuğum bir insansın bazen
bazen de hiç tanışmamışız
biz hiç tanışmamışız zaten
sen beni hiç görmemişsin bile
“O günler en iyisiydi ya da en kötüsüydü, akıl çağıydı ve aptallık çağıydı, inançlar zamanıydı ve inançsızlıklar zamanıydı. Işık mevsimiydi ve karanlık mevsimiydi, umut baharıydı ve umutsuzluk kışıydı; yaşayabilmek için her şey vardı önümüzde ve yaşayabilmek için hiçbir şey yoktu önümüzde; hepimiz doğrudan cennete gidiyorduk, hepimiz doğrudan cehenneme gidiyorduk. Kısacası o günler, tıpkı şimdiki gibi o kadar uzaktaydı ki, kimileri iyi ve kötü şeylerin üstünlük derecelerini karşılaştırdığında, o günlerin gelmiş geçmiş en iyi günler olduğunda ısrar ediyorlardı.”
üstümde öyle büyük bir çaresizlik var ki
anne karnından çıkmayı bekleyen bebek gibiyim
ve öyle pis hissediyorum ki
yıkandıkça yüzüme vuran gerçeklerle daha da kirleniyorum