Muhammed Tapar (1105-1118)
Berkyaruk'un ölümü üzerine, küçük yaşına rağmen babasının yerine geçen yeğeninin sultanlığını kabul etmeyen Muhammed Tapar, ordusuyla derhal Bağdat üzerine yürüdü, adına hutbe okuttu ve fazla bir güçlükle karşılaşmadan Büyük Selçuklu Devleti sultanlığını ele geçirdi (1105). Onun döneminde de, artık gelenekselleşmiş bulunan hanedân üyelerinin saltanat davasına kalkışarak büyük sultana isyanları veya bir bölgenin hakimiyeti için kendi aralarındaki mücadeleleri devam etti. Nitekim Böripars'ın oğlu Mengüpars, Tekiş'in oğullarıyla birlikte saltanat davasına kalkıştı. Bu isyan bastırıldı. Daha sonra Musul bölgesinin hakimiyeti için önce Emir Çavlı ile Çökürmüş, müteakiben Türkiye Selçukluları Sultanı |. Kılıç Arslan ile Çavlı arasında savaşlar oldu. I. Kılıç Arslan bu mücadeleyi kaybetti. Habur nehrinde boğuldu (13 Haziran 1107).
Gerek Bâtıniler ve gerekse Haçlılarla mücadele etmiş olan Sultan Muhammed Tapar, dağılma sürecine girmiş olan Büyük Selçuklu Devleti'nin parçalanmasını, bir süre için de olsa, geciktirmiştir. İlim ve ülkenin imarıyla da ilgilenme fırsatını bulan Sultan, nihayet tutulduğu amansız hastalıktan kurtulamayacağını anladığında, o sırada on üç yaşındaki oğlu Mahmud'u veliahd tayin etti. Muhammed Tapar, 18 Nisan 1113'de 38 yaşında iken vefat eti, İsfahan'da inşa ettirdiği Medrese avlusuna defnedildi. Tarihçiler onu güzel ahlaklı, cesur bir hükümdar olarak tanıtıyorlar.
Hayal kuramayan insan korkacak bir şey bulamaz. İhtimal oluşturma gücümüz ortadan kalktığında cansız bir nesneye dönüşürüz. Şimdi, bu ülke, cansız nesneler topluluğuydu artık; iyi ve kötü tüm ihtimaller ortadan kalkmış, geriye sadece yaşananların kısa süren şokları kalmıştı. Uzun süre düşsüz kalan beyinlerin, en çok solan bölümlerinden biri de hem hafıza hem de yeni bilgiler öğrenme konusunda bayrak taşıyan hipokampüstü ve bu yüzden o şoklar da sınırlı bir sözcük dağarcığıyla konuşulup hafızasız zihinlerin kara deliğine fırlatılıyordu.
KUR'ANDA MÜMİNLERİN ÖZELLİKLERİ KENDİMİZE BAKALIM
Bu özellikler bizde yok ise sorun bizde ve bu sorun göz ardı edilebilecek bir sorun değil
👉Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla,
👉1. İnsanlar arasında adaletle hükmederler. (En’am-151)
2. Allah'a asla şirk koşmazlar. (Furkan-68)
3. Namuslarını (ırzlarını) korurlar. (Furkan-68)
4. Hakkı bile bile gizlemezler. (Bakara-44)
5. Namazlarını
Kur'ân-i Kerîm cemiyetin selâmeti içindi. Cemiyetin kurtuluşu, kuvvetlenişi, yükselişi ancak zayıfların himâyesi ile mümkindir. Kur'ân-ı Kerîm imândan sonra amel-i salih diyerek birr ü ihsânı, iyiliği emrediyor. İnanan kimsenin mükâfat kazanabilmesi, sevâba nâil olması, her türlü korkudan, kederden korunabilmesi ancak yaptığı iyilikler sâyesinde mümkin olduğu Kur'ân-ı Kerîm'in birçok yerlerinde ezcümle "Bakara" sûresinin 112. âyetinde ve “Nisâ" sûresinin 125. âyetinde "imân ve İslâm" ile beraber başkalarına iyilik yapmak birlikte zikredilerek, âdeta umumî surette yâni zekât, sadaka, hayır, birr ü ihsân ve bütün iyilikler'in "iman"ın levâzımından sayıldığı görülmektedir. Amel-i sâlih olmadan kupkuru imânın, kişiyi diğer yaptığı veya yapmadığı emirlerden dolayı mes'uliyetten kolay kolay kurtarmayacağını Kur'ân-ı Kerîm muhtelif yerlerde beyan buyurmuştur.
Sayfa 476Kitabı okudu
