"Bir gün," demiştin bana, "günbatımını tam kırk dört kez izledim!"
Sonra da, "Biliyor musun," diye ekledin. "İnsan günbatımını çok üzgün olduğunda seviyor."
İnsan nefsini temize çıkarmaya eğilimlidir. Hâlbuki insan, nefsini temize çıkarmak değil, nefsini tezkiye etmekle sorumludur. Eğer insan yanlışını savunmaya başlarsa, bunun bedeli çok daha ağırlaşır ve yanlış üreten bir zihne sahip olur. Doğruları görememeye başlar.
Biz bir ümmetiz. Bu ümmet de insanlığın son gemisidir. Olaylar bizi şekillendirmeden biz olayları şekillendirmedikçe varlık nedenimizi gerçekleştiremeyiz.
Müslüman olmak; muhatabın esas, asıl kimliğidir. Formalite bir mana ifade etmez. Çünkü İslam dini değil hayatın, bütün dünyanın ve kâinatın anlamının hem kaynağı hem kurtuluşudur.
Allah'ım! Benim şu koyu cahilliğime rağmen lütfun bana ne kadar çoktur! Şu kötülük ve suçlarıma rağmen bana karşı ne kadar merhametlisin!
Allah'ım! Sen bana ne kadar yakınsın ve ben senden ne kadar uzağım!
Dünyanın sıkıntı ve üzüntülerini dert edinip, ahiretin sıkıntı ve üzüntülerini gözardı eden kimse; kendisini parçalamaya gelen aslanla ilgilenmeyi bırakıp da, kendini ısıran pire ile mücadele eden kimseye benzer.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: "Allah katında günlerin en değerlisi Cuma günüdür. Ramazan ve Kurban bayramı günlerinden daha büyüktür. Beş özelliği vardır:
• Âdem o gün yaratıldı.
• O gün cennetten dünyaya indirildi.
• O gün vefat etti.
• O günde öyle bir an vardır ki kul -günahı ve akrabayla bağı kesmeyi istemedikçe- Allah'tan her ne isterse Allah onu verir.
• Kıyamet de o gün kopacaktır. Yüce bir melek, gök, yer, rüzgâr, dağ, taş ne varsa hepsi Cuma günü endişelidir."