Bir vaiz âlim olmalıdır. Evâmir ü nevâhî-i ilâhiyeyi, tekâlîf-i şer‘iyeyi, sünen-i nebeviyeyi bilcümle dekâikiyle bilmelidir.
Tefâsîr-i şerîfe ile fevkalâde tevağğul etmiş, ehâdîs-i nebeviyeden çok şeyler ezberlemiş olmalıdır. Bir münkeri iskât edebilecek kadar ulûm-ı akliyeden behremend olmalıdır.
Bir vaiz nasîh ü belîğ bir hatib-i natûk olmalıdır ki, delâil-i hitabiyesi cemaati teshîr, aheng-i elfâz-ı dil-nişîni yüreklere tesir etsin.
Bir vaiz kendi ilmiyle âmil ve cemaatine numune-i imtisâl olacak bir zâhid-i mücahit olmalıdır. Gözlerini menfaat bürüyen, hutâm-ı dünyaya dört el ile sarılan, fiili kavlini tekzip eden vaizin sözlerinde tesir olmaz. Ettiği tehdidât ile kendi kalbi sızlamayan vaizin sözleri muhatabını ikaz etse de muvakkattir.
Babanzade Ahmed Naim Efendi