Yok bile yokken O vardı;
O bir nur... Ki mutlak saffet.
Âdem, Allah'a yalvardı;
O nur için beni affet!
Âdem'in alnında bir nur;
Derken öbür Peygamberde.
Âyet ki, çıplak okunur;
"Rabbim, beni nimet cennetinin vârislerinden kıl!"
Hz. İbrahim (a.s.) (Şuara, 26/85)
"...bütün kanaat ve kuvvetimle ehl-i imana bir hizmet-i imaniye yapmak için, değil yalnız dünya hayatımı ve fânî makâmatımı, belki -Lüzum olsa ahiret hayatımı ve herkesin aradığı uhrevî bâkî mertebelerini fedâ etmeği; hatta cehennemden bazı biçâre
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya
h. nur artıran, “aşk bir davaya benzer”de mesnevî’den yola çıkarak peygamber efendimiz (sav), şems-i tebrizî, zikir, şükür, sabır, ibadetlerimizdeki asıl gaye, gözyaşlarımız acı ve ıstıraplarımızda gizlenen neşeli müjde, az yemenin-az konuşmanın-az uyumanın hikmeti, efendimize sevdirilen koku, geçmiş ve geleceğimiz, ölüm ve ötesi gibi tüm hayatımızı şekillendiren çok önemli bahisleri kaleme alıyor. mesnevî’nin ışığında yapılan yorumlar; ayet ve hadislerle teyit edilerek kur’an ile mesnevî arasındaki bağ açık bir şekilde gözler önüne seriliyor.
İbn Arabi ilk varlık olan Hz. Peygamber'in hakikatına ve manevi kimliğine çeşitli açılardan bakar ve bakış açısına göre ona çeşitli isimler verir. Mesela ilahi zatta ilk belirti olduğu için ona: Taayyun-i Evvel, karanlıklardaki ilk ışık olduğu için Nur-ı Muhammedi, en yüksek seviyede söz olduğu için Kelâm-ı A'lâ, en yüksek varlık mertebesi olduğu için Arş, bütün bilgiler kendisinde bulunduğu için kalem veya Kalem-i A'la veya Akıl. Allah'ın vasıflarını taşıdığı için Halife, yaratıcı ile yaratıklar arasında aracı olduğu için Berzah, her türlü sureti, kabul ettiği için Heyula, âlem ondan yaratıldığı için Alemin Aslı, yaratma aracı olduğu için Hakk-ı Mahluk bih, ruhların en ulusu olduğu için Ruh-i A'zam, en mükemmel insan olduğu için İnsan-ı Kamil gibi isimler onun çeşitli yönlerine, niteliklerine ve işlevlerine işaret eder.