Yazarımız Nurhan Hanım ile gerçek hayatta hiç karşılaşmadığımız halde, düşünce yapısını o kadar iyi anlıyorum ki...
Çünkü kalpten kalbe giden bir yolun, her daim var olduğuna inanmışımdır. Bu yol da ister edebiyat olsun, isterse de başka bir yol! Ama bir yol mutlaka vardır. Tıpkı Mehmet Uzun adlı yazarımızın " Nar Çiçekleri " adlı
Yazarın elinden, bu kitaba sahip olmanın vermiş olduğu özel hissiyat, ilk okuyanlardan olmanın sevinci, bitirmiş olmanın hüznü ve mutluluğuyla kitabı sonlandırmış bulunmaktayım. Polisiye kitaplarını okumaktan her ne kadar kaçsam, uzak dursam da benim için özel ve güzel bir sebebi ile bu sürüvene nail oldum. Uzun bir aradan sonra ilk defa bir
Öncelikle Kalemdaşım Nurhan Işkın hanımı bu kadar akıcı, sürüklenip gidebileceğini, merak uyandıran ve bir an evvel bitirmek isteyeceğiniz bir kitap yazdığı için tebrik ediyorum. Nasıl etsem de hemen okusam diye düşünürken bir yandan da bitmesini istemedim ama kitabın ikinci serisi olan ” Geçmişten Gelen Cellat” elimde halihazırda durduğu için içim birazda olsa rahattı.Bir film senaryosu gibi okuyup bitirdiğimi belirtmek isterim.Dişli bir komiser olan Aylin Ankara’da ve İstanbul’da benzer şekilde işlenmiş cinayetlerin esrarını çözmeye çalışıyor, analitik bir zekaya sahip olan Aylin ve ekibi sonunda olayı çözüyorlar ama sevgilisi de dahil olmak üzere herkes suçlu gözünde. Öldürülen genç kadınların hepsi psikolojik tedavi görüyor, aralarında uyuşturucu bağımlıları da var. Katil zayıf karakterli kadınları kendine kurban olarak seçip hep aynı şekilde öldürüyor. Cinayeti işledikten sonra güller bırakıyor yatakta yatan kadınların üzerine. Kan yavaştan sızarken aşağıya doğru "O" ise evin kapısını açık bırakıp çıkıyor. Parmaktan parmağa geçen bir yüzük ve her defasında kadınlardan alınan bir intikam..Aile içi şiddettin bir çocuğu nerelere kadar getirebileceğini ve birini öldürmenin ona ne kadarda haz verebileceğini her defasında içini nasıl da soğutabileceğini bu kitapta açıkça görüyoruz.Kaleminize sağlık..Başarılarınızın devamını dilerim.