Kitap ile ilgili yorumda bulunurken kitabın içerisindeki olaylara dair açıklamalarda bulunmayı kitabı henüz okumamış kişilere olan saygımdan dolayı doğru bulmam. Ama bu kitap ile ilgili kitabı ingilizce aslından çeviren Mina Urgan, kitabın sonunda o kadar güzel ve özetleyici yorumda bulunmuş ki sadece onları paylaşmanın gerekli düşünceyi olusturabileceği düşüncesindeyim.
Öncelikle kitaba adını veren Sineklerin Tanrısı, bu hastalığı, yani insanların içindeki kötülüğü simgeliyor. (Şeytanın Kutsal Kitap'taki İbranice adı).
..Oysa kendi çocukluğuna ve yakından tanıdığı çocuklara duygusallıktan arınmış gerçek bir gözle bakabilenler, çocukların küçük birer melek değil, tıpkı yetişkinler gibi birer insan olduğunu bilirler. İnsanlarda ise, ister büyük ister küçük olsunlar, hem iyi hem de kötü içgüdüler vardır. Anayla baba ve eğitim kurumları, çocuğu olumlu biçimde etkilemeye, iyiye yönelen içgüdülerini geliştirip kötüye yönelen içgüdülerini engellemeye çalışırlar. Uygarlığın amacı da budur aslında.
.. Roger ve öteki çocuklar, yıkılıp giden bir uygarlıkta değil de, barış ve sevgiye dayanan gerçekten uygar bir ortamda yetişselerdi, başka türlü davranırlardı elbette.