Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Özgürlüğün geldiği gün O gün ölmek yasak!
Aklımda hiçbir şey yoktu Çünkü o sıralar sana rastlamamıştım daha Sonra sen çıktın geldin Ortalığı güzelledin beni ben ettin... Cemal Süreya
•Gizem
•Gizem
Reklam
[Sevgilim, bir günün ortası şimdi]*
Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi Kalbim diyorum kalbim Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi Aşkı anılar besliyor düşler kadar Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır Sevgi eskidikçe sevgi.
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim. Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket cıgara. Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz "Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz." Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere, O gülün yüzü gülmüyor sensiz O köklensin diye
"Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime." ~Cemal Süreya
Aklım mı O yüzsüz bir misafir Hep sende kalıyor... Cemal Süreya
Reklam
Bir de yine sevgili çocuk Biliyorsun kişi tutkularıyla Yalnızlığını adlandırıyor o kadar  
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Senin bir havan var beni asıl saran o Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Reklam
Anla ki her durakta Yok sınırları aşkın O iyi yüzlü tanrı Beklesin dursun bizi Kurduğumuz rahat tuzakta
Bir kentin ortasındasın boyuna saatini kuruyorsun O durursa hayatın da durucak sanki
Kuşlar iyice alçaktan uçuyor, Bir şey vardı hani Yitirdim ya da hiç olmadı sanıyordum Oysa karışık bir anı gibi Seni uyurken öpmesi gibi babanın Bir ilkkar tomurcuğu gibi Geveze dualardan sıyrılmış Sürekli ve silik duruyor Bak o şey sinmiş şurana.
Sanmasınlar inanmıyorum Elbet inanıyorum tanrıya Herkesin kendi tanrısı var Sen ölünce ölüyor o da.
Sayfa 34
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.