Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Elimi uzattığım daldaki kiraz çiçeklerini severken, arkadan bir ses geldi. "Hanımefendi! Onlar çiçek değil, koparamazsınız!" Kırıldım.. O kadar mı câni görünüyordum? Düşündüm.. Koparıyor gibi görünüyordum.
Havalar o kadar ısındıki artık geceleri uyku tutmuyor
Reklam
İnsanların yaptıkları şeylere anlam yüklemeye çalışarak boşuna zaman kaybetmeyin. Herkes olduğu gibi ve hayat o kadar da anlamlı değil.
Bağırgan Dağı hikayesi beni yıktı.
Ağacın dalı kuvvetle yukarı kalkınca, yazık ki, Müslümanın derisi boynuna kadar soyulur ve onun bağırtısı o dağı inletirdi. Bu hali görenin ve duyanın da içi kan ağlardı. Bu sebeple bu kayaya “Bağırgan Dağı” adı verilmişti. “ (Nevvab, 1993: 11).
Akrabalık o kadar zor ki ziyaret edince sevap kazaniyorsun 😄
Gece düşüncelerim:|
Bana bu kadar yetti deyip bi kenara çekilmek istiyorum, Ama daha dedemler bile o istediğim inziva hayatına geçmedi :,(
Reklam
İnsan "Eminim" zannettiği şeylerde o kadar çok yanılır ki.. Bildiği Yapıldığına Yetmez. Sonra Aldığı oksijen Ciğerlerine Nefes olmaz ve Ardından Derin Bir Se(n)sizlik Sarar Bütün Benliği O muhteşem Çaresizlikten Kaçamaz İnsan...
"Çok fazla kırıldık. Evvelâ iyi niyetimizden, sonra saflığımızdan. Saf duygumuzdan. Ne kadar kırılmayı hak etmiyorsak, o kadar kırıldık. Ne kadar değer verdiysek, o kadar yıprandık. Hangi yaralı kalbe kapımı açtıysam, bir yara açıp kapattı geleceğe dair umut kapılarımı. Siyaha dair ne varsa biriktirdim kalbimin sızılarına. İnsan iyi olmaktan yorulur mu hiç? İyi olup yalnızlığı gırtlağına kadar dolar mı bir insan? Sahi iyiler neden yalnız? Nerde iyi bir insan var bıçağın en keskin izleri hep en temiz insanların sırtında? Yüreğimde ne kadar ağrı varsa çektim sineme. Mutlu ettikçe bizi kıranları, altın tepsiyle hüzün hediye edildi kanayan avuçlarıma. Ben şimdi hangi bitişin başlangıcındayım? Bilmiyorum. Mutluluğa ne zaman koşacak olsam, hüzne takılıyor ayaklarım."🌒
Belki güneş bir gün ikimiz için doğar Belki korkuları hayallerimiz boğar O masal günü gelinceye kadar Susuyorum, susuyorum… Susadıkça yüzün düşer aklıma Korkar oldum düşlemekten Adını anarım çoğalır sesim Konuşmaktan, düşünmekten, özlemekten… Gel bak bir elimde gökyüzü var hala Ötekinde kayıp giden yıldızlar Korkularda benim umutlarda Beni bırakma Beni bırakma…
Annem babam yarın gitmeyi yıllardır beklediği yere gitmek için yolla çıkacaklar. İlk defa bu kadar uzakta olacaklar, düşündükçe ne kadar mutlu olsalar bile çok üzülüyorum, bide uğurlayamamanın yükü eklenince o üzüntü giderek katlanıyor..
Reklam
senin gibisi gelmedi bir daha..
Şeyh Abdullah Azzam (rh) dedi ki: Gözlerim bir adam gördü; evinde ne bir sandalye ne de bir masa vardı. Fakirlerin hayatını yaşardı lakin ondan mücahidler için 1 milyon riyallik çek isterseniz hemen yazıp verirdi. Onunla otururken bir hizmetçiden daha da edepli olduğunu görürdünüz. O kadar hayalıydı ki, benim evimde bulunduğu sırada ben kalkmayayım diye yerinden kalkar ve telefonu bana o getirirdi. O tek başına bir ümmet idi. O, kardeşimiz Usame idi. Eğer bana Allah’ın yeryüzünde tek bir veli kulu vardır deseler; derim ki o Usame’dir.
Bu ruh hâline sevdiklerimiz veya sevdiğimiz şeyler şifa
Yüksek bir enerjiye ve kaliteli bir yaşam anlayışına sahipken -elimdeki tüm imkanları masaya yatırmışım- anlık durmalara bile zamanım yok gibi ama bazen denizin suyunu çekmesi gibi hayattan çekiliyorum. Ve anlık duraksamadan çok, saatlerim bazen günlerim ve bazen de haftalarım gidiyor. Niye isteksizlik ve dinç bir yorgunluk hissediyorum
Sevdiğin insanlara karşı zor olmamak için o kadar basitleşiyorsun ki sana değer vermeye gerek duymuyorlar..
Hangimizi önce... Ne kadar saçma değil mi sorduğum sorular Akılı bir insanın sormayacağı sorular O ki aklım var mı onu bile bilmiyorum Herşeyi unutuyorum. Bazen dönüp dolaşıp hep aynı yere
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.