Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
288 syf.
10/10 puan verdi
KONUSU Kacey, hayatını hep uç noktalarda yaşayan, fevri, gözü kara genç bir kadın ve bir müzik grubunun gitaristi. Bir gün konser sonrası çok sarhoş olduğu için grubun şoförü Jonah, Kacey’i o halde görünce sadece onu alıyor ve götürecek bir yer bulamayınca da kendi evine götürüyor.. YORUMUM Yabancıdan arkadaşlığa, arkadaşlıktan aşka Rockstar & Şoför Doğru insan yanlış zaman Kitabın arkasında “kendini bulmanın ve tekrar kaybetmenin hikayesi” yazıyor ve kitabı bitirdikten sonra arka kapağını tekrar okuyup bu cümlenin doğruluğuna tekrar ağladım Başlarda aşklarının bana geçmeyeceğinden korktum ama asla aslaa öyle olmadı ve kalbimde hissettim Jonah ve Kacey’i o kadar çok sevdim kii!!! Her hislerini her duygularını hissederek okudum ve puntolar küçük, hikaye ağır olmasına rağmen çok kolay okundu.! Ve son 50 sayfa, hıçkıra hıçkıra ağladım, şakasız ve gerçekten kalbimin acıdığını hissettim ve üstünden biraz zaman geçmesine rağmen yorum yazarken bile ne diyeceğimi bilemiyorum ve kalbim hala acıyor, çook çok sevdim
Son Sürat
Son Sürat
Emma Scott
Emma Scott
Son Sürat
Son SüratEmma Scott · Lapis Yayınları · 2023476 okunma
346 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
. Bir gün zihin kuryesi olan Bay Kara kod adlı Ahmet Solak’ın öldürüldüğü ve zihnindeki bilgilerinde çalındığını tespit edilir. Cinayeti araştırma görevi verilen özel araştırmacı Yaprak Çınar, cinayet araştırmasında bu görevi veren Üç Yıldız Şirketi sahibi Mert Yıldız hakkında bir takım bilgilere sahip olur. Yaprak araştırmalarını sürdürürken, en yakın dostu Nano'dan yardım alır. Araştırmalar sonucu cinayetin ucu, uzay yolculukları sonlandırılmadan, kısaca yüz yıl önce uzaya giden ve öldükleri söylenen ekibin başına gelenler ile ilgilidir. Peki bu uzay görevinin gerçek amacı nedir? Kitap; şahane bir şekilde başlayıp, seri ve akıcılığından bir şey kaybetmekten devam eden, bilimkurgu temasının içine polisiye unsurlarının da yedirildiği, okuması keyifli bir roman. Kurgulanan evrende karakterler de bir o kadar gerçeğe yakın kurgulanmış. Sıkmayan betimlemeleri, aksiyon ve bitmeyen heyecanı ile, bir sinema filmi havasında yazılmış, şahane bir eser. Umarım ilerde beyazperde de izleyebiliriz. Bilimkurgu severler kaçırmamalı.. #KaosProjesi ^ ^ #alıntı Dur durak bilmeyen bir canavar olan teknolojik gelişme elinin tersiyle önceki yüzyıllara ait olan kitapların bir kenara atılmasına neden olarak insanların beyinlerini boş uğraşlarla doldurmaya başlamış, zaten zorlanmaya gelmeyen, eğlenmeye eğilimli insan beyni de bu duruma hemen adapte oluvermişti. ^ ^ #perseusyayınevi #anılşahal #theseusyayınevi #bloghemsire #bilimkurgu #polisiye #edebiyat
Kaos Projesi
Kaos ProjesiAnıl Şahal · Perseus Yayınevi · 20247 okunma
Reklam
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Duyguların karmaşasında bir yaşam öyküsü
Jane ~ Maura ikilisinin içinde bulundukları soluksuz okunacak bir roman . Yazarın kalemini daha önceden bilmiyordum ilk kez okuyorum ve okuduğum bu kitap bir serinin üçüncü kitabı imiş. Bilmeden okuduğum halde gayet akıcı , nefes kesen sahneleri ile etkileyici bir roman okudum. Jane bir dedektif ve korkusuz gözü kara kişiliği ile olayları
Günahkâr
GünahkârTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20126,5bin okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Usul usul her bir yarama dokunan muhteşem hikayeler. Pişmanlıkları, umutları, çaresizlikleri ile geçmişe dönüp orada bir şeyleri yeniden yaşamayı, belki söyleyemediklerini söyleyebilmeyi, sarılamadıklarına yeniden sarılabilmeyi düşleyen birbirinden farklı dört karakterin hikayesi... "Geçmişe yolculuk yapabilecek olsaydınız kiminle görüşmek
Kahve Soğumadan Önce
Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215,5bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
O gün, bir alkış yağmuru altında gitmek isterdim. Tekrarı olmayacak. Otopsim ~Jean-Louis Fournier Merhaba kitapseverler, en severek okuduğum yazarlardan biri Fournier, mayıs ayına da kendisiyle güzel bir başlangıç yapayım istedim. Bu zamana kadar okuduğum kitaplarında çokça duygusallık hakimdi yine öyle bir kitap diyerek hazırlanmıştım ama bu sefer beni yanılttı canım Fournier daha çok gülerek okudum diyebilirim. Zaten yazarın çok güzel bir mizah anlayışı var Bu kitabı da otobiyografik özellikte. Bu sefer yazar otopsi masasındaki bir kadavra olarak okuyucunun karşısına çıkmış. Diğer kitaplarına göre kendi hayatının dışında çok fazla kurgu öğesi barındıran da bir kitap aynı zamanda. Bu kadavra bildiğiniz ya da bilir misiniz bilmem normal kadavralardan değil. Bizim Fournier işte Tüm kitap boyunca onu kesip, biçen Egoine’ye sırnaşıyor, yaşasaydı hayatına nasıl dahil olabileceğinden bahsediyor, kendi zihninin içinde flörtleşiyor. Kafası kesilirken “dur diyor orayı açma bütün mahrem düşüncelerim orada herkesin bilmesini istemem”. Aslında ölü olan her şeyi canlandırma gayreti var kitapta. Tıpkı Dul kitabında karısını canlandırmak istediği gibi. #otopsim yine kendi kariyerinden, geçmişinden izler anlatıyor diğer kitaplarına göre tek fark her kesilen organıyla neler yaptığının bir anlatısı diyebilirim tabii ki muzip bir dille. Kendisinin organları mercek altına alınırken yazarda kendi hayatını ve geçmişini masaya yatırıp mercek altına alıyor. Keyifle okudum, iyi ki okudum Herkese keyifli okumalar dilerim
Otopsim
OtopsimJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20191,598 okunma
159 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
“Genç muallimenin artık hiçbir eksiği kalmamıştı. Acımayı öğrenmişti.” Çok güzeldi… mürşit efendinin o çaresizliği, saflığı, masumluğu.. çocukları için kendinden vazgeçmesi hepsi o kadar güzel anlatılmıştı ki.. her okuduğumda bu kadarı olmaz artık bunu da yapmış olamazlar demekten kendimi alamadım.. sindire sindire yavaş yavaş okunması gereken bir eser.
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,3bin okunma
Reklam
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarın dili gerçekten çok güzel. Kirke'yi de beğenmiştim ama ortada duygusal bir durum olması daha etkileyiciydi. Ayrıca sonu bilinen bir hikayenin bu kadar içine çekmesi müthişş. Okuma deneyimi olarak efsaneydi bir sürü alıntı paylaşmak istiyorum ama spoiler olacağı için kendime saklayacağım. Yazarın sade bir dille ifade ettiği yerler bile o kadar akışa uygundu ki tüm duyguları alabildiğimi düşünüyorum. Bir gün tekrar okuyacağıma eminim
Akhilleus’un Şarkısı
Akhilleus’un ŞarkısıMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202013,4bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
I. Selim veya bilinen adıyla Yavuz Sultan Selim (d. 10 Ekim 1470 - ö. 22 Eylül 1520), Osmanlı İmparatorluğu'nun 9. padişahı ve 88. İslam hâlifesidir. "Hâdimü'l-Haremeyni'ş-Şerîfeyn" (iki kutsal caminin hizmetkârı) unvanına ve divan edebiyatındaki "Selîmî" mahlasına sahiptir. I. İsmail, bilinen adıyla Şah İsmail
Şehzade
ŞehzadeGökhan Çelik · Yediveren Yayınları · 202215 okunma
246 syf.
·
Puan vermedi
Bir çift Yürek... Vefa, vicdan, değer...
Kitabı okumaya başlarken belki okumadan, bıraksam mı diyebiliriz, lakin az biraz devam edince Aborijinlerle çöllere düşünce bütün fikrimiz değişebilir ve hatta Evimizden, ofisimizden hemen çıkıp onlarla birlikte çölde, zorluklar ile başbaşa olduğumuzu farkedebilirz... Bu, yolculuk, öylesine meşeggatli öylesine çileli ve bir o kadar da keyif vericii kitabı bırakmadan okumak isteyebiliriz % 80 imiz... Okur eminim ki kitap bitminde Dünyanın yalan süsünden ve insanların yalancı görünümlerinden kendini sıyırıp atacaktır... İnsana değer vermenin ne kadar anlamlı ve madenin ne kadar boş ve aslinda gereksiz oldugumu anladigimda bir cizik daga çektim hayatıma... Uzatmamak gerkirse... Ben Marlo Morgan olsaydimm.. Şehre döndükten sonra onları anlatır ve tekrar Aborijinlere gider yasayabildigim kadar onlarla yaşardım... Yalansiz, menfaat olmadan seven, veren, vefalı insanlarla...
Bir Çift Yürek
Bir Çift YürekMarlo Morgan · Klan Yayınları - Edebiyat Dizisi · 023,3bin okunma
384 syf.
·
Puan vermedi
Harika bir askeri kurguydu Nöbet Başı Aşk Arka arkaya okuduğum iki kitaplık bir seriydi. Teğmen Semih 4 yıldır sevgili olduğu Sema ile evlilik yolunda ilerlemeye karar verirler. Nişan yüzükleri takıldıktan sonra Sema biraz rahatsızlanır.Nişanın hemen ertesi günü görev yerine dönecek olan Semih yolda yeni bir göreve çıkacaklarını öğrenir. Görev süresi belirsiz… Görevden döndükten sonra Sema ve ailesinin nişanı attığını öğrenir ( Semih bunu asla haketmemişti) Apar topar Sema’nın yanına giden Semih aklında ki tüm soruların cevabını alır ve artık Sema defterini kapatır. Görev yeri olan Iğdır’a geri dönerken, havaalanında çarpıştığı ve ağız dalaşına girdiği kadının hayatını bu denli değiştireceğini bilemezdi. Karargaha vardığında gördüğü kişi ile hayatının şokunu yaşadı. Iğdır çok küçük, elbet birgün denk geliriz dediği kadın tam da karşısındaydı Üstelik onun komutanı olarak atanmıştı. Mihrem’in geçmişinden gelen herkesten sakladığı, kimseye söyleyemediği o gerçeği ne kadar unutmaya çalışıp yeni bir hayat kurmak için çabalasa da, geçmiş insanın yakasını asla bırakmaz. Öyle ki Mihrem’in de her daim yakasında, açığa çıkma vaktini bekliyordu.( Canım Mihrem güçlü duruşuna hayran kaldım ) Mihrem ve Semih’in aralarında ki çekim birbirlerini gördükleri ilk andan başlamıştı. Aralarında ki iletişim o kadar güzel o kadar eğlenceli ki Sonrası tabi ki kaçınılmaz aşk tutulması Kitabı ağzım kulaklarımda okuduğum gerçeğini söylemem gerek Kitapla kalın
Nöbet Başında Aşk
Nöbet Başında AşkRabia Gümüş · Parola Yayınları · 202356 okunma
Reklam
512 syf.
·
Puan vermedi
Hayatım boyunca her zaman diğer insanlardan farklı olduğumu düşünürdüm. Etrafımı saran kısık ateşte seslenen uğultular, bağışlar, çığlıklar normal olmadığımı kabul etmeme sebep oldu. Çünkü onları yalnızca ben duyuyordum., ben dinliyordum. #alıntı Gözlerini açtığında yanında tanımadığı seslerle, yüzlerle karşılaştı. Orası neresi? Kafasının içinde bastıramadığı sesler, tenine dokunan eller, yüzüne esen soğuk nefes, aslında hepsi gerçekti… Ruhlar ve cesetlerin varolduğu başka bir evren. Bu savaşın tek kurtarıcısı Anaida. Büyükannesinin bir insana olan aşkı ve yasakları delmesinden oluşan felaketlerin bileti Anaida ya kesilmişti ve lanetlenmişti. Hayalet adam ( Enery ) Ruhlar aleminin hükümdarı. Anaida ile mühürlenmesi, Enery’in hükümdarı olduğu diyarın tek kurtuluşuydu. Yıllarca süren Cesetler ve Ruhların savaşı artık son bulmalıydı. Dudakları birbirine değdiğinde sonsuza dek birbirlerine mühürlendiler. Mavi saçları kızıla boyandı. Ve o artık hayaletin geliniydi. Kitap o kadar güzel ki. Anaida’ya hem üzülüp hem kızdım. Gerçekten bir insanın başına bu kadar kötülük nasıl gelebilirdi. Bu arada yarı insan yarı ruh olduğunu öğrendiğim de Anaida gibi ben de çok şaşırmıştım. Kalpsiz Enery, zalimin oğlu sen bize ne yaptın Ah canım Asha ruhların kalplerinin olmamasına rağmen merhametin ve saflığın en iyi örneğiydi bence. Öyle bir yerde bitirmiş ki yazar kitabı, keşke ikinci kitapta elimde olsaydı ve okusaydım dedim. Neyse ki serinin ikincisi basım aşamasında ve ben meraktan çıldırıyorum
Ruhuma Dokunan Hayalet
Ruhuma Dokunan HayaletUlduz Makh · Otantik Kitap · 202193 okunma
156 syf.
7/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Beyaz Kale
Beyaz Kale | 𝖮𝗋𝗁𝖺𝗇 𝖯𝖺𝗆𝗎𝗄 Yazarın “Kanuni devrinde İstanbul” dan alıntılarla yazdığı tarihsel bir roman. Venedikli bir köle ile Osmanlı Alim’i arasındaki gerilimli ilişkiyi ve aynı zamanda da dostluğunu anlatmış Pamuk. Kitabı sabırla okursanız “Beyaz Kale Üzerine” yazısına kadar geldiğiniz de, aslında bu romanı zenginleştiren şeyin dünya
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20228,9bin okunma
592 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Yıllardır okumak istediğim bir kitaptı çünkü çok sevdiğim yazarlardan biriydi tavsiye eden ama o kadar çok zaman geçince kimin olduğunu bile unuttum. Petrol bize özünde düzen içindeki düzensizliği, yolsuzluğu, manipülasyonun basitliğini anlatıyor. Siyasetin kirliliğini ve girdiği her yeri daha da kirlettiğini bir kere daha gösteriyor. Ama hep deriz ya her gecenin sabahı var, her karanlığın içinde aydınlık var diye, bu hikayenin de aydınlığı tüm bu pisliğin içine doğmuş olmasına rağmen ideallerinden vazgeçmeyen Bunny'di. 600 sayfalık kitabı bana okutan da Bunny'nin yolculuğu oldu. Bazı yerlerde idealist olarak gördüm bazı yerlerde manipüle edildiğini düşündüm ama kendince doğru gördüğünün peşinden gitmesi bana yetti. Umut aşıladı. Bunny'lerin doğru yoşdan şaşmaması dileğiyle vedalaştım Petrol'le. Listenizde varsa ya da kitaplıkta okunmayı bekliyorsa ertelememenizi tavsiye ederim.
Petrol!
Petrol!Upton Sinclair · Sel Yayıncılık · 2018255 okunma
152 syf.
7/10 puan verdi
Bir romanın konusu ölüm kadar ciddi bir mevzuyken, okurken nasıl güldürmeyi başarabilir? Edward Bloom ölüm döşeğinde bir hastadır ve yanında onu bekleyen oğlu William'a son vedasını yapmak yerine ona komik hikayeler ve fıkralar anlatmaktadır. Bu hikayeleri anlatırken baba Bloom, aslında kendi hayatına dair ipuçları içeren anekdotlar da vermektedir. Hikayeler sembolik, bazen fantastik, ama her zaman tebessüm ettiren cinstendir ve Edward Bloom'u efsaneleştiren hikayelerdir. Mizah anlayışı yüksek modern bir masal okurken, baba ile oğul arasındaki o görünmeyen sihirli köprüyü de görünür hale getiriyor Büyük Balık. Hikayenin sonuna yaklaşırken romanın adı neden Büyük Balık diye düşünüyordum ki roman sonuyla bana tüm sorularımın cevabını verdi. Ben çok severek okudum. Tavsiye ediyorum.
Büyük Balık
Büyük BalıkDaniel Wallace · Yapı Kredi Yayınları · 2011441 okunma
126 syf.
7/10 puan verdi
Kurumsal bir şirketin pazarlama bölümünde çalışan beyaz yakalı bir karakter. Bu karakterimiz erkek ve isimsizdir. İş yerindeki sancılı ve monoton geçen günlerini ve kovulmasından sonra ki yaşadıklarını anlatıyor. Kendini, hayatı ve çevresindeki insanları sorgulayışı üzerine, felsefe ve sosyoloji temelinde değerlendirmeler yapan bu değerlendirmeleri de günlük tadında aktaran bir kitap. Kendi hayatını anlatmaya çalışan, anlatarak var olmaya çalışan bu karakterin hiçlik üzerine yaptığı derin düşüncelerinin sonunda o malum soruyla karşılaşıyoruz "Ya Yoksam?" Kısacık ama derin bir okuma vaad eden bu kitabı aynı zamanda bir arkadaşınızla sohbet ediyormuşcasına keyifle okuyacağınızı da temin ederim. Okurken de altını çizme ihtiyacı isteyeceğiniz pek çok cümle ile karşılaşabilirsiniz. Bir şeyle uzun vakit geçirdikten sonra gerçekten bir parçanız oluyor. Fikirlerde de böyledir. İnsanlar sahiplenirler fikirleri. Kendi bedenlerinin parçası olur. Bu yüzden doğrularla karşılaştıklarında da gerçeğin kapısından geçmek için fikirlerini eğip bükeceklerine, fikirlerini korumak için kendileri eğilip bükülürler. Birini tanımak istiyorsanız haklı olduğu bir anı bekleyin. Bakın bakalım, onunla ne yapacak size. Kendini ne yapacağını bilmediğin zamanda, seninle ne yapacağını bilen insanlara ihtiyacın vardır. Yeteri kadar uzun düşündüğümde her düşünceyi kabul edebildiğimi, sonra düşünmeye devam edersem kabul ettiğim her düşünceyi reddedebildiğimi fark ettim. İnsanlar yaşlandıkça toplumun kurallarını gömlek gibi çıkarıp bir kenara asabilirler.
Ya Yoksam?
Ya Yoksam?Koray Biber · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 021 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.