Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, bir at değil benim için; bir dost, insan dostunu satar mı” dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü
288 syf.
10/10 puan verdi
Bir kehanetin gerçekleşmesine şahitlik etmek isteyenler hemen toplaşın.Okuyacaklarınız öyle heyecan verici öyle büyüleyici ki siz de bir Harpy olsaydım keşke diyeceksiniz benim gibi. Harpy de ne diyebilirsiniz ama hazır siz toplaşmışken hemen anlatacağım merak etmeyin. Siz de benim gibi rüyanızda sırtınızda beliren kanatlarla uçtuğunuzu görür
Roza Dorea ve Toh Kuşu Efsanesi
Roza Dorea ve Toh Kuşu EfsanesiBerna Güzel · Ahbap Kitap · 202214 okunma
Reklam
Nehrin bir yakasında yakışıklı bir genç ile diğer yakasında yaşayan güzel bir kızı konu alır. Gel zaman git zaman bu ikili birbirlerine âşık olurlar. Öyle bir aşk ki bu, delikanlı her gece sevdiğini görmek için Fırat’ın sularında yüzerek karşı kıyıya geçer, sabaha kadar sohbet ederlermiş. Havanın aydınlanmasına yakın bir zamanda âşık delikanlı sevgilisinden zor da olsa ayrılıp, kendini Fırat’m azgın sularına bırakır ve evine geri dönermiş. Bu gecelerce sürüp gitmiş böyle. Yine bir gece delikanlı Fırat’ı geçip sevgilisinin yanma gitmiş. Sohbetleri uzamış da uzamış. Şafak sökmüş bu sefer. Çocuk müsaade istemek için güzel kıza yaklaşmış. O ana kadar fark etmediği bir şeyin farkına varmış. Kıza dikkatle bakarak: “Senin bir gözün kör müydü?” demiş şaşkın bir şekilde. Kız o zaman delikanlıya bakarak: “Evet...” demiş. “Evet ama gitme. Ne olursa olsun bugün Fırat’a girme...” Delikanlı afallamış bir şekilde kızdan ayrılmış, Fırat’ın azgın sularına girmiş dönüş yolunda. Ve yüzme bilmediğinden boğularak ölmüş. Bizim âşık aslında yüzme bilmiyormuş, kıza karşı beslediği aşkın gücü sayesinde Fırat’ı geçermiş hep. O aşk bitince de malum...
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese yeni bir günden merhabalar. Sonunda bir kitap bitirebilmemin ardından, Yeşilin Kızı Anne postu ile geldim. Daha çok yeni bitirdim. Az önce bitti ilk kitap. Ayrıntılar hâlâ aklımdayken, taze taze incelemek istiyorum kitabı. O zaman hemeen yorumumuza geçelim. İlk olarak her zamanki gibi kapak tasarımından başlamak istiyorum. Dış kapak tek kelime ile muhteşem. Gerek rengi gerek Anne çizimi olsun çok beğendim. Özellikle dış kapağın parlak ve yanarlı dönerli olması çok hoşuma gitti. İç kapak da dış kapak ile uyumlu olarak yeşil, üstündeki yazılar ise kırmızıydı. İç kapağı da beğendim. Yorumuma geçersem, Yeşilin Kızı Anne benim kitabı çıkmadan önce de bildiğim bir Netflix dizisiydi. Ama sonra öğrendim ki aslında kitabı varmış ve oradan diziye uyarlanmış. Ee tabi bunu duyan ben Ephesus Yayınlarından çıkar çıkmaz ilk baskıda hemen aldım. Aylar oldu daha iki gün önce elime alıp okuma fırsatım oldu ve keşke daha önce okusaymışım dedim. Okuduğum onca kasvetli kitaplardan sonra Anne resmen bana huzur verdi. Okurken çok eğlendim. Anne'nin yaşadıkları, hayatı ve hayal gücü beni büyüledi. Kitabı baştan sona ağzım açık okudum. Hatta bağzı yerlerde Anne'ye çok özendim. Beni etkiledi gerçekten. Geçmişi hüzün dolu olsada gülümsemeyi asla unutmayan çok tatlı bor çocuk. Üstelik Yeşilin Kızı Anne kitabının şöyle bir artısı da var. Bu kitabı yediden yetmişe herkes okuyabilir. Herkesin içini sıcacık yapacağını düşünüyorum. Okurken sizi aynı zamanda hem eğlendiren hem şaşırtan, ara arada üzen bir kitap. Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum ve ikinci kitabı okumayı iple çekiyorum... Herkese keyifli okumalar.
Yeşilin Kızı Anne
Yeşilin Kızı AnneL. M. Montgomery · Ephesus Yayınları · 202015,4bin okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Behçet ÇelikYolun Gölgesi Behçet Çelik’le tanışma kitabım oldu Yolun Gölgesi.Elimde bir çok öykü kitabı olmasına rağmen bu kitabından başlama sebebim kapak resmi oldu.Asfaltın üzerindeki sahipsiz bir çift postal yüreğimi burktu.İçimde bir yerlere dokundu. On dört öykü var kitabın içinde,çoğunluğu yola çıkmaya ister gönüllü,ister zoraki olan
Yolun Gölgesi
Yolun GölgesiBehçet Çelik · Can Yayınları · 201761 okunma
Zavallı kadın gece boyunca çocuğun başı ucunda ağlamış, ertesi gün de götürüp bırakmış. Çocuksa yarı diri, yarı ölü bir haldeymiş. Maksim İvanoviç onu bir bey çocuğu gibi giydirmiş, bir öğretmen tutmuş, o günden sonra kitapların önüne oturtmuştu. En sonunda öyle bir hale gelmiş ki onu gözünün önünden uzaklaştırmıyor, hep yanında tutuyormuş. Çocuk
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.