Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun.
Geleceğimizi inşaa edecek olan kızlarımız, oğullarımız... İzlemeniz gereken yol, bundan 98 yıl önce, hiçbir millete nasip olmayan bir lider tarafından çok net bir şekilde çizildi. Bu yolu hiç bırakmamanız dileğiyle... Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun.
Biz, can evimizden bir salkım sevinç gönderdik, siz o se­vincimizi çığlığa çevirdiniz. Ölümle çevirdiniz, göz yaşıyla çe­virdiniz, yalnızlıkla çevirdiniz, öfkeyle çevirdiniz... ama asla korkuyla değil. Korku sizin varlığınızın mayasıdır, bizim de­ğil. Bizim her birimizin şimdi binlerce oğlu, kızı var. Siz, çocu­ğunuzdan bile korkarak çürüyeceksiniz. Biz, bin yıl sonra da aynı saygıyla, hasretle çocuklarımızı seveceğiz. Bizim sevgi­mizin zaman ölçüsü yok. Ey sabahlar -diyeceğiz- ey akşam­lar, yazlar, tenha yapraklar, al yeşil arzular... ey aralık kapılar, gözyaşı boyalı perdeler, alın çizgileri, kuruyan boğazlar, kir­ pik döken öfke... her saniyesi bin ölüm bekleyişler, bilmenin çeki taşı, acının onuru, haklı olmanın çaresizliği... ah bizim oğullarımız, kızlarımız... sizin büyük hatıranızı, bizim büyük yalnızlığımızı hafifletecek bir zaman ölçüsü olabilir mi hiç?
Reklam
her saniyesi bin ölüm bekleyişler, bilmenin çeki taşı, acının onuru, haklı olmanın çaresizliği... ah bizim oğullarımız, kızlarımız.. sizin büyük hatıranızı, bizim büyük yalnızlığımızı hafifletecek bir zaman ölçüsü olabilir mi hiç ?
Sayfa 26
Evet, oğullarımız bir kızla çık­ıyor, nişanlanıp evleniyor ama eşini tatmin etmeyi beceremiyor. Kız ürkek, utangaç, sormaya cesareti yok, gözyaşı ve umutsuzlukla ilişki bitiveriyor.
Sayfa 18
Ya oğullarımız? Hele hele uğrunda kız çocuklarının diri diri gömüldüğü cahiliye döneminin bugün bile yansıması olan ve hala kız-erkek çocuğu ayrımının yapıldığı ailelerde yetişen oğullarımız. "Anne!", "baba!" dedikten sonra kibri öğrenen, delikanlılığı serserilik zanneden, film, dizi kahramanını örnek alan evlatlarımız. Oysa kahramanlık, yaşı küçük diye savaşa alınmadığı için ağlayan, Peygamberine ﷺ aşık, Habib olmaktı. Oysa kahramanlık, kollarını ve bacaklarını kaybetmenin değil, abisi ile savaşa gitmeyip nefis yaptığı için Allah'ın onu cezalandırdığını düşünen ve affedilmeyi dileyen Mus'ab olmaktı.
Elbet bir gün böyle yetişecekler:|
Oğullarımız sevecenlik ve sıcaklık göstererek, gerektiği zaman ağlayabilecek kadar duygusallaşabilen, kadınımsı değil insancıl duygular taşımalıdır. Kızlarımız da bağımsız ve mantıklı düşünebilen, güçlü ve kişilikli kadınlar olarak yetişmelidir.
Reklam
-Bir gün bunların hepsi kurtbaşlı sancağın gölgesinde birleşecektir. -Biz o günü göremeyeceğiz. -Oğullarımız görür.Oğullarımız göremezse torunlarımız görür.
Hayır, “kendine acıma” sarmalına dolanmadan, umudun baştan çıkarıcı telkinlerine kanmadan, soluk alıp verdiği sürece, kendinden sonra, sahibi olduklarından daha mükemmel, daha çok şey bırakmak için çaba harcaması gerekti insanın. O zaman belki oğullarımız bizim yapamadığımızı yapabilirlerdi.
Evrensel Basım YayınKitabı okudu
335 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.