Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Melek
Melek
@oktnmlk
554 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Birinci kitabını okumamamın üzerinden hayli zaman geçtiği için bazı kişileri ve olayları hatırlamakta zorlansam da okudukça hatırladım. Bu kitabında Yaşar Kemal daha çok İnce Memed'in köylüler için ne ifade ettiğinin ve İnce Memed'in sorgulamalarının üzerinde duruyor.
İnce Memed, köylüler için eşkıya olmasının ötesinde bir anlam
"Kadın, tiranıyla yaşamaya mecbur edilmiş bir köledir."
Kitap 1869 yılında yazıldığı için genel olarak güncel olmayan problemler üzerine değinmiş ve bunlarla ilgili argümantasyon yapılmış. Seçme ve seçilme , miras, boşanma , meslek edinme konularında yasal olarak kadınlara yapılan eşitsizliklere değinilmiş. Bu problemler ne kadar güncel olmasa da Mill'in bu konuda yaptığı analizlerde değerli olan birçok nokta da var.
Kitabın bazı yerlerde Hristiyanlığın kendini müdafaasına dönmesi Mill'in bakış açısını sorgulamama neden oldu. Kadın hakları konusunda Hristiyanlığı objektif değerlendirebildiğini pek sanmıyorum ve bu durum kitabın değerinin benim açımdan düşmesine neden oldu.
Kısaca benim için kitabın kayda değer iki problemi vardı. Birincisi kitabın yazıldığı yıl sebebiyle doğal olarak kadın mücadelesinin büyük oranda kazanmış olduğu haklar bağlamında yazılmış olması. İkincisi ise Mill'in Hristiyanlığı müdafaa etmek için çaba harcamış olması. Kitabı okurken veya okumayı düşünürken bunları göz önünde bulundurmak gerektiğini düşünüyorum.
Küçük Kara Balık olmayı öğrenmeliyiz!
Kitabın kapağında çocuk yazdığına aldırmayın. Küçük Kara Balık'ta bizden, hepimizden bir şeyler var. Küçük kara balığın karşılaştığı düşüncelerle, dayatmalarla hepimiz karşılaşıyoruz ama kaçımız bu engellere aldırmadan küçük kara balık gibi kendi yolumuzu çizebiliyoruz?
"Ben bilmek istiyorum, hayat, gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak mümkün mü?" diyor Küçük Kara Balık. Dünyayı kendinden ve çevresinden ibaret sanan balıklar da ona "Dünya işte bizim olduğumuz yerdir, hayat da bizim yaşadığımızdır" diyerek karşı çıkıyor. Küçük Kara Balık dinlemiyor kimseyi, korkmuyor da yola çıkıyor. Yol boyunca da farklı farklı hayvanlara denk geliyor ve onlarla konuşuyor. Bu konuşmalarda da birçok sorgulamalarda bulunuyor. Küçük Kara Balık sadece düşünmüyor harekete de geçiyor ve engelleri bir bir aşarak istediği sonuca varıyor: "Şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam - ki karşılaşacağım - önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek."
Okur Takip Önerileri
Virginia Woolf'un bilinç akışı tekniğini oldukça başarılı bir şekilde kullandığı bu kitap Pencere, Zaman Geçer ve Fener olmak üzere üç bölümden oluşur. Kitap Ramsay ailesinin en küçüğü olan James'in Deniz Feneri'ne gitmek istemesiyle başlar ve yıllar sonra Deniz Feneri'ne gidilmesiyle son bulur. Kitapta olaylar arka plandadır ve genelde birkaç cümleyle geçiştirilmiş gibidir. Kitapta olayların değil karakterlerin düşüncelerinin izi sürülmektedir.
Virginia Woolf'un kitapta bahsettiği gibi "düşüncesinin izini sürmek yazıyla kaydedilemeyecek kadar hızlı konuşan birinin sesini izlemek gibi..." olduğu için bazen kitabı anlamak zorlaşsa da kitabın içine girdikçe anlamak daha kolay hale geliyor.
Virginia Woolf'un olayları arka plana atmış olmasına rağmen kitabın akıcılığını çoğu yerde sağlamış olması kitabın başarılı olduğunun kanıtıdır belki de...
