Robotlaşma
İlk doğduğumuz andan itibaren ailemizin, öğretmenlerimizin bize anlattığı bilgiler doğru mu? Bir matematik öğretmeninin çözdüğü soru illa doğru mu olur ya da edebiyat öğretmenlerinin edebi görüşleri hep en iyisi mi? Okulda öğrendiğimiz bilgilerin hepsi doğru olsaydı hepmiz robotlaşırdık çünkü hepimiz aynı konuda aynı şeyi düşünüyor olurduk, olmalıydık ya da şu anda olmalıyız, robotlaştırılıyor olabilir miyiz? Okullarımız, çevremiz bizi robotlaştırıyor olabilir mi?
Gerçek hayatta, ortada bir neden olmaksızın, sanki sadece devam etmemeye karar vermiş gibi okulu terk eden çocuklarımız yok. Bu çocukların okula gelmesini ya da okulda kalmalarını engelleyen koşulların hakim olduğu okullarımız var. Dilsel manipülasyonlara yol açan aynı ideoloji, öğretmenleri salt birer bakıcıya indirgemeye çalışıyor.
Reklam
Liselerde öğrenciler imtihanlar bittikten sonra bir araya gelerek ders kitaplarını özel bir törenle yakıyorlar. Neden acaba, bunun anlamı nedir? Çünkü ruhen ölü okullarımız öğrencilerin beynini canlı düşünceler yerine kuru ve sıkıcı okul kurallarının cansız tozuyla doldurmaktadır. Okullar öğrencilerde bilgilenme arzusu uyandırmamakta ve bilimsellik yaklaşımını geliştirememektedir. Okulun temel görevi öğrencilerin bilimi anlamaları ve ona değer vermelerini sağlamaktır. Fakat okul bu görevini yerine getiremiyor.
Sayfa 199Kitabı okudu
249 syf.
9/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Utopia
Thomas More'un kaleminden okuduğum bu kitaptan kesinlikle çok etkilendiğimi söylemek isterim. İdeal, mutlu ve adil bir toplumu ele alan bu kitap; günümüzdeki toplumsal, sosyal, ekonomik, aklınıza gelebilecek her anlamda ne kadar eksik olduğumuzu ve ne kadar yanlış, uyumsuz bir sistemin parçası olduğumuzu gözler önüne seriyor. Kitapta
Utopia
UtopiaThomas More · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,6bin okunma
Akademik zekâ yaşamın getirebileceği değişiklikler veya imkânlara hazırlıklı olmayı neredeyse hiç sağlayamıyor. Oysa yüksek IQ zenginliğin, saygının, ya da mutluluğun bir garantisi olmadığı halde, okullarımız ve kültürümüz akademik becerilere takılıp kalarak, kişinin geleceğini belirlemekte çok önemli rolü olan duygusal zekâ dediğimiz –bazıları karakter de diyebilir– bir grup özelliği göz ardı ediyor. Duygusal yaşam, matematik ve okuma gibi daha çok ya da az beceriyle yapılabilen ve kendine özgü yetenek gerektiren bir alandır. Eşit zekâya sahip iki kişiden biri hayatta başarılı olurken, diğerinin nasıl çıkmaza girdiğini anlamak için, kişinin bu alanlarda ne kadar yetenekli olduğunu bilmek çok önemlidir. Duygusal yetenek, bir meta-yetenektir; yani, ham zekâ dahil, var olan diğer yeteneklerimizi ne kadar iyi kullanabileceğimizin belirleyicisidir.
"Günümüzde eğitim sistemi başka idealleri yansıtıyor. Artık çocukların elleri kucaklarında kıpırdamadan oturmak zorunda oldukları ve izin almadan hareket edemedikleri okullarımız yok. Bugün çocukların ve eğitmenlerin arkadaş oldukları okullara sahibiz. Çocuklar artık otoriter davranışlarla sindirilmeye çalışılmıyor, sadece itaat etmek için zorlanmıyorlar, aksine, günümüzde daha bağımsız olarak gelişmeleri için onlara izin veriliyor."
Reklam
640 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.