“Fuat Hoca ile görüşebilmek için ofisine gitmiştim. İçeri girdiğimde, arkası dönük olarak kitap okuyordu. Hocaya biraz yaklaşarak; 'Hocam, dedim, ses gelmedi. Daha sonra sesimi biraz daha yükselterek; 'Hocam, Selâmünaleyküm, dedim yine
ses gelmedi. Halbuki Hoca, Allah'ın selamını alan biri... Daha sonra, hocanın yanına giderek omzuna dokunduğumda, hemen bana dönüp: Aaa, ne zaman geldin fark etmemişim, dedi. Ben de; 'Hocam daha yeni geldim. Birkaç kez seslendim, siz duymayınca da dokundum, deyince, bana ibretlik olan şu cevabı verdi; “Evladım; kitap okumak, ibadet etmek gibidir. Kitap okurken, ibadet eder gibi okuyacaksın. Ayrıca kitap okuyana da ibadet eden kişi gibi saygı göstereceksin. Sen, biri namaz kılarken onun yanına giderek ‘Pardon! Bir bakar mısın?' diye dokunuyor musun? Elbette, hayır. O zaman kitap okuyan adama da dokunmayacaksın. Nasıl o adamın namazı bitirmesini bekliyorsan, kitap okuyanın da okumasını bitirmesini bekleyeceksin?”