Az konuşan, içine kapanık, sakin, sessiz biri neler yaşamış ya da neler düşünüyor olabilir ki. Raif Efendi de işte bu insanlardan biriydi. Ama ‘biriy-di’ işte... Maria PUDER namı diğer Kürk Mantolu Madonna bu kadar sakin bir insanı nasıl kendine bu kadar bağladı. Maria ressamdı, Raif sergilere gitmeyi severdi. Bir sergide rastgeldi Kürk Mantolu Madonna’ya, önce resme sonra resmedene aşık oldu. Haftalarca gelip aynı resme gün boyu baktı. O resimde her şeyinden bir parça görüyordu. Bir gece, az sarhoşken onu görür gibi oldu. Ama sarhoştu işte nasıl emin olsun ki. Gün boyu bunun bir hayal olduğuna kendini inandırdı ama akşam aynı yere, aynı saatte gitti. Onu gördü, o gerçekten oradaydı, takip etti. Atlantik gazinosuna kadar, madonnası orada şarkı söylüyordu. Şarkıdan sonra Madonna Raif'in yanına gitti, haftalarca resmine bakmış olan bu hayran suratı tanımıştı. İşte orada başladı, imkansız aşkları. İşte orada başladı, sonsuzlukları. İşte orada başladı, acı sonları...