Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ecem İspir

Sabitlenmiş gönderi
Ama bil ki, zihnin cehennemindir. Sonsuza kadar yaşayacak.
Sayfa 242 - Doğan Kitap
Reklam
Londra Kilise Meclisi'nin yirmi yedi yasasının yirmi yedisinin de içine sıçayım.
Sayfa 443 - Can Yayınları Çağdaş Klasikler
Coğrafya yaralarımızı taşımaya mecburdur. Tehcir ülke topraklarını başkalarıyla doldurur. Ve bizler hayatlarımızı, sözde düşmanlardan korumak için çizdiğimiz sözde sınırları gözeterek, bunun için savaşarak geçiririz.
Sayfa 182 - Livera Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şiddetin en büyük kanıtı bu, diye düşündüm; zamanın bizatihi kendisini, iradesinin aldatıcılığına boyun eğdirme kabiliyeti.
Sayfa 160 - Livera Yayınları
Beğenilmemek, bana yaklaşılmasını engellemek için kemiklerimi yağla kapladığımı biliyorum artık. Meğer iştahımı durdurmak istemeyen benmişim içten içe...
Sayfa 51 - Everest Yayınları
Reklam
O kalabalık evden eser kalmadı. Annemden sonra hamuru tutmamış kurabiye gibi dağılıverdik.
Sayfa 47 - Everest Yayınları
Çalışmak sağlığa zararlıdır, işsiz kalmaksa öldürebilir.
Sayfa 18 - Everest Yayınları
Şehir değiştirdi. Kabuk değiştirdi. Özü aynı kaldı.
Sayfa 14 - Everest Yayınları
İspanya'da on altı yaşına girdiyseniz reşit sayılırdınız, hatta bir zamanlar bu yaş on dörtmüş. Ama İran'da dokuz yaşına basan bir kız çocuğu reşit kabul edilir. Peki ya hayatımın çoğunu geçirdiğim Amerika Birleşik Devletleri'nde? Orada yetişkin olmanız için liseyi bitirmeniz şarttır. On sekiz yaşında yuvadan ayrıldım, diye düşündüm. Bu, dünyanın pek çok ülkesinde, benzer arzuları gerçekleştirecek özgürlük ve refah olmadığından bir lükstü. Bunları hesaba kattığımda nasıl bir sonuca varmalıydım peki? İspanya, Amerika Birleşik Devletleri ve İran'dan müteşekkil, son derece keyfi bir üçgende, kültürel önyargıların ve yasaların, insanların hayatlarına sınırlar çizmeye çalışırken birbiriyle çakıştığı bir bölgeye hapsolmuştum.
Sayfa 153 - Livera Yayınları
Geleceğimiz denen o karmaşık, sarmal yapı, bizler daha konuşmayı öğrenmeden her birimizi içine çekmeyi başarıyor; oysa davranışlarımızın, dürtülerimizin izini, büyürken yaşadığımız travmalara kadar sürebilmek hiç de kolay iş değil.
Sayfa 116 - Livera Yayınları
Reklam
Sonra aklına bölük pörçük anılar geldi. Bunları üzerlerinde hiçbir yargıya varmadan düşünüyordu. Çünkü başka bir şey düşünmesine olanak kalmadığından beri, kaçınılmaz anıların duygularına dokunmaması için katı düşünmeyi öğrenmişti.
Sayfa 298 - Can Yayınları Çağdaş Klasikler
"Bu yaptığınız çılgınlık, Aurelito!" diye bağırdı. Aureliano, "Çılgınlık değil, savaş," dedi.
Sayfa 119 - Can Yayınları Çağdaş Klasikler
Gerçeğe bakma cesaretini bulmam yıllar almıştı. Ancak zamanın süzgecinden geçirdikten sonra açıkça görebilmiştim her şeyi.
Sayfa 100 - Livera Yayınları
Güya, özgürdüm. Hayatın sitemini duyabiliyordum. Özgürlüğümden ne elde ettiğimi öğrenmek istediğini. "Buradayım işte, yetmez mi?" diye fısıldadım.
Sayfa 95 - Livera Yayınları
yazmak, anlatılmaz olanın kaydıdır. Dil akışkandır, hayalet gibidir gelip geçicidir; bizi acımızdan kurtaracak, yaralarımızı saracak diye bir kaide yok sonuçta. Ama bizi kendimizi, kendimizden bile sakladığımız yönlerimizi keşfetmeye davet edebilir. Ruhumuzda saklı olanları görmemize, bedenin sınırlarının ötesine geçmemize de yarayabilir. Sesimiz bizimle değişebilir çünkü dil sonsuzdur, bilgedir. değişkendir, yaşam kadar değişken.
Sayfa 90 - Livera Yayınları
bizler bir dizi toplumsal dinamiğin tam ortasındaydık; bedenlerimiz, melez kanımızda akan zehir için bir kanal işlevi görüyordu.
Sayfa 84 - Livera Yayınları
2.807 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.