Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep Aydın

Aslında kimse, onu yaşarken hayatının en mutlu anını yaşadığım bilmez. Bazı insanlar kimi coşkulu anlarında hayatlarının o altın anını "şimdi" yaşadıklarını içtenlikle (ve sık sık) düşünebilir ya da söyleyebilirler belki, ama gene de ruhlarının bir yanıyla bu andan da güzelini, daha da mutlu olanını ileride yaşayacaklarına inanırlar. Çünkü özellikle gençliğinde, hiç kimse bundan sonra her şeyin daha kötü olacağını düşünerek hayatını sürdüremeyeceği gibi, insan eğer hayatının en mutlu anını yaşadığını hayal edebilecek kadar mutluysa, geleceğin de güzel olacağını düşünecek kadar iyimser olur.
Reklam
Dünyanın temeli sevgidir. Sevginin temeli de Allah sevgisidir." "Ama bunu babasının kesmek istediği çocuk nasıl anlasın?" dedim
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk
8.1/10 · 41,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Koşulsuz sevgi kişinin özüne kendini adamaktan kaynaklanan bir sevgi. Koşulsuz sevgi insanı geliştirmeyi, güçlü kılmayı, onun özünü desteklemeyi amaçlar. Koşullu sevgi başkalarının beklentilerine göre, diğerini kalıplamayı amaçlar. Başkaları kişinin anababası olabileceği gibi, yakınları da olabilir, genel olarak toplum da olabilir. Yani kişi anababasının diyeceği şeylerden de çekinebilir, toplumun ayıp- lamasından da.
Reklam
Bir kişinin bedeninden utanç duyması konusuna şişmanlık, zayıflık, çirkinlik gibi görünüşte ilgili yönleri ekleyerek düşündüm. Günümüzde medya ve giyim-kozmetik sanayinin etkisiyle olacak, iç güzellikten ziyade 'dış güzellik' birinci planda. Bu da insanların bedenlerinin görünüşlerine daha fazla önem vermelerine yol açıyor. Ufak tefek bedensel kusurlar büyütülüyor, önemli ayıplar haline getiriliyor.
"Davranışlarından dolayı kişileri yargılamak, onlara kızmak kolay. Çevrenizde gördüğünüz insanların yüzde doksan dokuzu böyle hareket eder. Her toplumda bu böyle sanırım. Ancak yüzde biri karşıdakine kızmadan önce onu anlamayı dener."
Sayfa 116
"Kati din kuralları içinde yetiştirilen çocuk, kendi dışında bazı kurallara göre yargılanacağına ya da ödüllendirileceğine inanır," dedi ve devam etti, "Bağnaz din koşullandırmasının baskın olduğu aile ortamında yetişen çocuk, kendi yaşantı ve deneyimlerini zenginleştirecek, iç ve dış dünyasını araştırıp keşfedecek bir tutum yerine, körü körüne itaati, kendi düşünce ve duygularından utanmayı öğrenir."
"Çocuklara kendi yaşamlarından kendilerinin sorumlu olmasını öğretmek," dedi Yakup Bey, "anne ve babanın yapabileceği en sağlıklı ve önemli görevlerden biridir." "Çocuklarını bağımla yetiştirmek istiyorlar onlar Yakup Bey," dedim. "Çocuklar sorumlu yetişirlerse daha bağımsız olurlar diye korktuklarını dahi düşünüyorum."
"Yobaz-bağnaz insan: Belirli bir düşünce ya da inanç sistemine körü körüne bağlanan ve bunun dışında hiçbir düşünceyi dinlemeyen kişidir. Yobaz, hem cahil hem de okumuş olabilir. Cahil yobaz, kendi ailesinden ve çevresinden gelen inanışları hiçbir eleştiriden geçirmeden kabul eder ve başkalarına da kabul ettirmeye çalışır. Okumuş yobaz, belirli bir düşünüş biçimini, ideolojiyi eleştirisiz kabul eder ve onun ötesinde hiçbir düşünceyle ilgilenmez. Bunlar "tek yol"culardır."
Reklam
Yakup Bey bir süre sustu ve önemli bir şey söyleyen insanın edasıyla, "İnsanlara gerçekten, içten saygı duymak bambaşka bir şeydir," dedi.
Yine içim acıdı. Bu ülkenin çocukları, bu ülkenin kadınları ve hatta bu ülkenin erkekleri için ağlamak istiyordum; hem de hüngür hüngür.
Sayfa 31
Havaya kaba küfürler saçmayın, kendi dilinizin ve arkadaşlarınızın kulaklarının temizliğine önem verin. Galiz küfür köpek havlamasından daha kötüdür, insanın zeka ve maneviyat açısından gelişmemiş olduğunun göstergesidir. Yiğitliğinizi diğerlerinin de görmesini istiyorsanız, daha güzel ve asil davranış olan aşağıdaki yolları deneyin...
Sayfa 109
565 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.