26 yıllık ömrümde ilk kez, para karşılığı çaba gerektiren, iş alanım dışında bir şey yaptım. Fındık topladım. Alacağım parayı hak etmek için kendimi biraz fazla hırpalamış olabilirim. Bu her zaman yaptığım bir eylem olmadığı için bedenim bunu yadırgamış da olabilir. Fakat insanların onca emekle, sıcakta, yolsuz, izsiz, yamaç, dikenli yerde saatlerce nasıl kendilerini harap ettiklerine bire bir tanık oldum. Hep tanık oluyordum ve yeterince etkilenmiyordum sanırım ki; bu kez, o insanlar gibi bunu yaşadım. Değil kilosuna 22 TL, 32 TL verseniz de o insanların emeğinin karşılığı değil, o para. Çok Sayın Milletvekillerini sadece birkaç saat salıversek o bahçelere, (ki bence bahçe yumuşatılmış hali, onlar tarla...) eminim o zaman anlayacaklar bu insanları ve emeklerinin değerini... Bizim işimiz bu değil diyebilirler, benim de değil, onların da olmayabilir pek tabii... Ama o zaman hepimiz aç kalırız. Çiftçi üretmeden tüketemeyiz ki... Ve kesinlikle "köylü milletin efendisi."
Bir Klasiğin İzinde
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın Kamburu
, benim kendi serüvenimi kendim belirlediğim, neredeyse hiç yönlendirilmediğim, doğru ve yanlış tercihlerimle olgunlaştığım okuma yolculuğumda değeri değişmeyen duraklardan biridir. Sevdiklerimi sevmez olduğumda, anlamadıklarımı anlar olduğumda, kırılmaz sandığım çizgilerimi kırdığımda
Reklam
Hükümsüz Dizisi Hakkında
#exxen bayram dolayısıyla ücretsizken başından beri merak ettiğim polisiye dizi #hükümsüz 'e bir bakayım dedim. Merakla başladığım diziye dördüncü bölümün sonuna kadar ancak dayanabildim. Hükümsüz aceleye gelmiş, her şeyi anlatmaya çalışan ama hiçbir şeyi tam anlatamayan, Televizyon mantığıyla yapılmış bir dizi olmuş, çok kötü bir polisiye
1000Kitap'ta 3 yıl
Evet bugün itibariyle sitede 3. yılımı doldurmuş bulunuyorum. Koskoca 3 yıl... Öyle güzel şeyler gördüm ki bu sitede, tabii aynı oranda olmasa da kötü şeylere de şahit oldum. 2016 yılında, çoğunuzda olduğu gibi tesadüfen buldum siteyi. Ve bu 3 yılın en güzeli de 2016 yılıydı. Belki yeni olmanın heyecanı, belki daha az kişi olması, çok fazla
ilk köşe yazım
Son zamanlarda cahil cesaretine katlanamaz oldum. Bunun sebeplerinden birini şöyle açıklayabilirim; bu sitede müthiş bir sahte alıntı yığını oluşmuş durumda. Şikayet ediyorum, kontrol edilmiyor -bunu anlayabilirim, şikayetleri inceleyen kişinin o alıntıyı kontrol etmesi mümkün olmayabilir- ancak asıl sinirime giden şey, paylaştığı şeyin yanlış
SÜPÜRGE SESİ
Penceremden, vuslata ermek için karı bekleyen Köse Dağı seyrediyorum. Hüzünlü. Nasıl olmasın ki, aralık ayında bile güneş bağrını yakarken. Üzerinde uçuşan kuşlar ise mutlu ama bir o kadar da şaşkınlar. Dağın ardına geçip geçmemekte tereddüt yaşıyorlar. Farkındalar, doğa ananın yüreğinde ters giden bir şeyler var. Gözlerim kanatlanıp dağı
Reklam
505 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.