Uzun süredir kitaplığımdan usul usul bana bakan Ralf Rothmann'larımdan birini elime aldım ve okudum. Kitaplıkta iki kitabı daha var, öneri üzerine almışım ama okumaya fırsat olmamış. Çok bile bekletmişim. Çok severek okudum çünkü.
17 yaşındaki Walter ve arkadaşı Fiete'in aslında gönülsüz gönüllü olarak II. Dünya savaşına katılmaları ve bu süreçte yaşadıkları aktarılıyor. Gönülsüz gönüllü diyorum çünkü bu noktada sorumluluk, gönüllülük ya da karar verme yetisinin aslında vicdani mi yoksa savaş dönemi genç erkeklerine dayatılan bir zorunluluk mu olduğu konusunda okurken sorgulama içine giriyorsunuz. Anlatılan olayların sertliği ve sürekli tekrar edilişi okurken bir süre sonra duyarsızlaşmanıza ve kanıksamanıza sebep oluyor ki kitaptaki karakterlerin maalesef yaşadığı da bu oluyor. Yazar bu durumu çok iyi yansıtmış. Tabi okurken kimilerine aşırı gelebilir anlatılanlar fakat savaş zaten bu değil mi? Herşeyin aşırılığı; düşmanlığın, sertliğin,kıyımın, sözde vatanseverliğin...
..