Açıkça söyleyeyim, pek de umrumda değil tüm bunlar. Daha çok, yorgun hissediyorum, hiçbir şey olmasa da daima yataktan çıkmaya üşendiğim soğuk kış sabahları ruh halindeyim. Bugün, düne nazaran daha iyi olsam da bitkin hissediyor, yürümekte zorluk çekiyorum. Dün, tüm gün kafamı sıraya koyup uyudum fakat yorgunluğumun fiziksel olmadığı biliyordum. Yazdığım kalemin mürekkebi gibi soluk ama umutlu; düzenli ama anlamlı dağınık cümlelerim gibiyim. Biraz beynimi çalıştırmam gerekiyor gibi hissediyorum, ama gözlerimdeki buğu zihnime akmış, önümü göremiyorum. Midem bulanıyor ve hasta hissediyorum.. Bunun sebebi vitaminlerimi almamam, öğünlerimi atlamam ve uyumamam olabilir. Ama ben gerçek sebebin her daim içimdeki boşluk olduğunu düşünüyorum. Yöneltilen sevgiden ya da yönelttiği bir sevgiden mahrum insan, sadece yaşamak için yaşar. İçerisinde bir umut olmayan, olsa bile bu umudu sürdürecek desteği bulamayan kişiler, onlar ise yaşamak için yaşamayı bile reddederler. Eğer böyle birini görürsem yanına gitmeden duramıyorum. Çünkü genelde bu kişilerde yalnızlık olur. Yalnızlığı paylaşmak, yalnızlığı yalnız bırakmak gerekir. Düşüncelerimin bencilliği yalnızlığa olan önemimden. Yalnızlığın da yalnızlığa ihtiyacı vardır çünkü.