Zaman zaman intihar edenin gömülmesi ile ilgili uygulamaların değişiklik göstermesine rağmen, Fransa'da 1789 Devrimi'nden sonra ne intihar, ne in­tihara teşebbüs ne de intihara yardım ceza hukuku alanında bir suç olmuştur.
Hıristiyanlık'ın insan yaşamının değeri ve haklar düşüncesi kürtaja da güçlü bir saldırı geliştirmiştir. Bireyin yaşamının top­lumla ilişkili olarak değil, ilahiliği ile ilişkili olarak, kendi içinde bir değere sahip olduğu savunulmuştur
Reklam
Stoacılığın ana ilkesi doğaya uygun davranmaktır; "doğa", diğer bir deyişle "her şey" Tanrı'dır. Stoacılara göre, her türlü acı, hastalık doğal olduğu gibi, ölüm de doğal bir çözülmedir, kozmik düzenin bir parçasıdır. Yaşam ve ölüm arasında fark yoktur. Bu nedenle ölüme karşı çıkmak ve şikayet etmek de anlamsızdır Ölüm, ahlaki açıdan ne iyi ne de kötüdür. Stoa düşüncesinde, ölüm korkutucu bir belirsizlik olmaktan çıkmış, cehennem düşüncesinin olmaması ve günah duygusunun yokluğu insanları ahirette çekecekleri cezaların korkusundan kurtarmıştır. Stoacılara göre, ölüm, artık bir korku değil, üzerinde nesnel olarak tartışılabilecek bir şeydir Stoacılara göre, intihar, önlenemeyen bir kötülükten kaçıştır; kapı her zaman açıktır ve intihar bir çıkış yoludur.
Aries şöyle demektedir: "ölüm ... bir dizi küçük aşamayı takiben, minik parçalara ayrılmakta ve sonunda hangi aşamanın gerçek ölüm olduğunu bilmek olanaksız hale gelmektedir; bu aşamalardan birinde bilinç kaybedilirken, bir baş­kasında solunum sona errnektedir. Tüm bu küçük sessiz ölümler, büyük dramatik ölüm eyleminin yerine geçerek, onu ortadan kaldırmışlardır ve artık hiç kimse anlamının bir kısmını kaybetmiş bir an için, haftalar sürebilen bir süre boyunca bekleme güç ve sabrına sahip değildir"
Hipokrat Yemini'nde yer alan ötanazi yasağı Antikçağ'da öta­nazinin uygulanmadığına bir delil olarak kabul edilmektedir. İkinci bölümde ele alınacak Hipokrat Yemini nedeniyle, bugün pek çok hekim ötanazi uygulamasının tıp mesleğinin değerlerine aykırı ol­duğunu savunmaktadırlar. Oysa Antikçağ'da, hastaların yaşamları­nı sona erdirmelerine izin verilmektedir. Hatta, zaman zaman dı­şarıdan yardım alarak kendilerini öldürmeleri, diğer bir deyişle bugün tanımlandığı şekliyle aktif ötanazi dahi kabul edilmektedir.[60]
Çoğunlukla umutsuz ve depresif bir durumda intihar ger­çekleştirilmektedir. intihar üzerine yapılmış pek çok araştırma, in­tihara teşebbüs eden kişilerin çoğunlukla intiharı bir daha denemediklerini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, intihara yardımın pek çok ülkede bir suç olarak korunması, yaşamın kutsallığı/ dokunulmazlığı tezi açısından değil, paternalist Devlet anlayışı açı­sından meşru görülebilir.
Reklam
253 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.