KİTABE-İ SENG-İ MEZAR
Tüfeğini depoya koydular,
Esvabının başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi ;
Öyle bir rûzigâr ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigar.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazısiyle:
"Ölüm Allahın emri,
Ayrılık olmasaydı."
Eylül 1941
(İnsan, 1.8.1943)
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allahın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendi'ye
Tüfeğini deppoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matrasında dudaklarının izi;
Öyle bir rûzigâr ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigar.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazısıyla:
«Ölüm Allahın emri,
Ayrılık olmasaydı.»
Demini almış bir bardak çay siz ve iç sesinizden başka bir şey olmasın yanı başınızda..
Öyle içinize içinize de akıtmayın gözyaşlarınızı bırakın aksın gitsin..
Bin bir hüzünle yolun yolculuğuna başlıyorum sancılarımla başbaşa kalıyorum ben hep bu satırlarda.
Yürüyorum.
Bozkırda uğuldayan rüzgara bağlıyorum hayallerimi.
Savurduğu her gelincik