Kalemin Hafızasından Mektuplar (dört)
Bugün babamı kaybedişimin beşinci yıldönümü. Bir kaç gün öncede doğum günümdü. İnsanın bir kaç gün içinde geçici ama sert değişinlere girebilme becerisine her daim şaşırıyorum. Yine de aciz yaratık insanın bunun için bile çok absürd kabulleniş ya da kendini ikna edebiliş yeteneği var; Ya doğum günümle babamın ölüm günü arasında bir gün olsaydı ? Ama yine de bu yeteneğin darmadağın olabileceği bir tasarıda var. Ya aynı gün olsaydı ?
Evet sevgili Madam, sevgili Ekim Çiçeği; doğum günüm kesinlikle umurumda değil ve evet, babamı çok özledim..
Bugün babamın ölümünün beşinci yıldönümü, üstelik dün doğum günümdü. Babamdan bir yıl daha uzaklaştım. İlk aylarda sesini unutmuştum sonraki bir iki yıl içinde bazı bakışlarını unuttuğumu farkettim. Bu sıralar yüz hatlarını hatırlayabilme egzersizleri yapıyorum. İki üç ayda bir karakalem portresini yapıyorum. Bitirdiğimi hemen ilk portresiyle karşılaştırarak aradaki farkları görüyorum. Buna hayatım boyun sürekli devam edeceğim sevgili Madam. Babamın yüzünü unutmak istemiyorum..
Bugün babamı kaybedişimin beşinci yıldönümü, ayrıca bugün doğum günüm. Kozmik şakacının parmaklarında ip kesiği..