Apaçık bir gerçekten daha yanıltıcı bir şey yoktur dünyada.
ölümle yaşam arasında gidip gelen sonsuz zamanın sıfır noktası..
İşte bu yüzden, siz istediğinize erişemediğiniz için, arzularını yerine getirmiş kimselere sinirleniyorsunuz.
Sayfa 85Kitabı okudu
"Teyzem hep lezzetli bir yemek pişirmek için fazla malzeme kullanmaya gerek olmadığını söylerdir: Bir araya getirilmiş birçok lezzet, yeni bir lezzet yaratmaz; sadece tadı ve bu tadı almanın zevkini birbirine karıştırır."
Sayfa 177Kitabı okudu
Demek aşk dedikleri buydu.Bu başkası adına duyulan endişe...Sevilen insanın ne olursa olsun ıstırap çekmesine engel olmak arzusu...
Sayfa 101Kitabı okudu
"Güç neredeyse entrika oradadır, hangi zaman olursa olsun bu böyledir."
Sayfa 45Kitabı okudu
"Bir kusur, tüm o mükemmelliğin içinde bulunan bir kusur."
Sayfa 36Kitabı okudu
DIOGENES (KRALA BİR TOKAT AT)
Ben ölümle barışığım. Adamın biri kendini bir incir ağacına aşmıştı. Sonra o ağaçtan incir yedim. Gayet lezizdi!
Sayfa 17Kitabı okudu
Bu ülkede bir suçlunun hakkı olan cezayı alabilmesinin hiçbir yolu yoktu.
Eski bir Fars atasözü der ki; "Bir kadının hayâlini yıkmak, bir kaplanın yavrusunu elinden almaya benzer."
"İnsan ruhunun sapkınlık yeteneğini hafife almayın. Öldürmek için bazen ne kadar ufak bir nedenin yeterli olduğunu tahmin bile edemezsiniz."
Güneşin sıcaklığından artık korkma
Ne de kışın kopan fırtınalardan
Sen dünyadaki görevini tamamladın
Yuvadan göçüp gittin…
Benim önsezime göre dünyada en basit ilim kriminolojidir. Katili bırakırsınız, konuşsun. Er veya geç o size her şeyi anlatır.
Kurbanın karakteri hiç önemli değil. Kendince hüküm verip bir insanın canına kıyan bir insanın yaşaması doğru değildir. Toplum için tehlikelidir.
Poirot mırıldandı. "Onlara sakladıkları şeyin ne olduğunu söyletiriz."
Carbury kaşlarını kaldırdı. "Onlara işkence mi edeceksin?"
"Hayır." Poirot başını salladı. "Sadece onlarla sakin sakin konuşacağım. Aslında insanlar size doğruyu söylediler. Çünkü bu daha kolaydır. Böylece kendilerini, -hayallerini zorlamaktan kurtulurlar.
İnsanlar bir, iki, üç, dört yalan uydurabilir. Fakat durmadan dinlenmeden yalan söyleyemez. İşte gerçek böylece ortaya çıkar."