Annemin bana verecek bir parça siyah ekmeği, sıcak çorapları olurdu şüphesiz. Karnım doyardı, ısınırdım, Binbaşı Bey'in yumuşacık koltuğuna oturur, Dostoyevski'yi okurdum. Ya da Gorki'yi. İnsanın karnı tok, sırtı pek oldu mu başkalarının yoksulluklarını okuması, merhamete gelip iç çekmesi ne tatlıdır. Ama ne yazık, gözlerim boyuna kapanıyor. Yorgunum, yorgunum ben.