Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Ömer Ulus
Ömer Ulus
@omer_ulus
Türk modernleşmesi, Tanzimat, I. & II. Meşrutiyet dönemleri, 1. D. S. Türk Kurtuluş Savaşı, Atatürk'ün Cumhuriyeti ile ilgilenir(1839- 1938)Kendi halinde yazar.
Tarihçi, yazar
51 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Selim Erdoğan'ın ilk çalışması olan Sakarya'yı okudum. Selim Bey, fevkalade bir çalışma ile Türk'ün Sakarya direnişini, akıcı bir şekilde okuyucuya aktarmış. Kitap, salt bir tarih anlaşıyla değil akıcı ve destansı bir anlatımla yazılmış. Arşiv belgeleri ve bazı bölümlerinde alıntılarla kitap desteklenmiş.
Arşiv belgeleri, son bölümdeki fotoğraflar ve alıntılarla kitap desteklenmiş. Milli Mücadele'ye ilgisi olan herkesin okuması gerekli.
Mustafa Kemal ve İsmet Paşa başta olmak üzere, İzzetin(Çalışır), Kemalettin Sami, Cemil Cahit, Selahaddin Adil Paşaların bu zaferde payı büyüktür. Hepsinin ruhu şad olsun.
Fuat köprüde hoca Osmanlı tarihi araştırmaları için temel kaynaktır. Fuat hoca'nın araştırmaları, tarihçiliğimiz için güncelliğini hala korumaktadır. Onun 23 yaşında profesörlük ünvanına nail olduğunu hoca yakından takip edenler, neşrettiği eserleri okuyanlar bilir.
Onun neşrettiği eserler, adetâ altın madenidir.
Fuat Hoca, bu eserinde ise "Osmanlı İmparatorluğu'nun" kuruluşu bazı araştırmacıların yazdıklarını tenkid etmektedir. Bu tenkidlere ilaveten Ord. Prof. Zeki Velidi Togan'ın "Kayı" boyu üzerine yazdıklarını da belgelerle eleştirmektedir
Bu tenkidlerle Kayı boyunun kimler tarafından kurulduğuna, etnik grubu hakkına yeni bilgilere sahibiz. Bu bilgilerin yanında bazı vesikalar ile de ortaya konan iddiaları ele almaktadır.
Hocanın 1934 tarihinde Fransa'da Sarbonne Üniversitesinde Fransızca olan üç konferansını 1935 tarihinde "Les Origines de l'Empire Ottoman" adıyla Fransızca yayınlanan kitabı, Alfa Yayınları tarafından çevrilmiştir.
Hocanın bu kitabı, müphem bir soru olan "Osmanlı İmparatorluğu'nu kim kurdu?" sorusuna adeta bir yanıttır. Gibbons, Marquart, Paul Wittek gibi tarihçileri de kitapta eleştirmiştir.
Son olarak elimizdeki Kitap, dil bakımından zengin; fakat arapça ve Farsça ile haşır neşir olmayanların zorlanacağı bir kitaptır.
Nietzsche, bu eserinde de o "nihilist" havayı okuyucuyla buluşturuyor.
İyinin ve Kötünün Ötesinde, Nietzsche'nin en önemli eserlerindendir. O bu kitabında, nidalı bir söyleyiş ile okuyucuya hitap ediyor. Nietzsche, yarı ütopik yarı dünyasal birikimi ile bu eserini yazmıştır. Nietzsche gibi büyük bir dahinin - ki Nietzsche konusunda bazı eleştirileri mantıksız buluyorum - elinden çıkan bu kitap, çağdaşları gibi yapıcı değil, aksine aykırı bir eserdir.
Bu kitabın üstüne ne yazılabilir bilmiyorum ama yazmamak en doğrusu gibi geldi. İyi okumalar.
Okur Takip Önerileri
Ahmet Taşağıl - Türk Model Devleti Göktürkler
Ahmet Taşağıl, üretkenliği ile karşınıza çıkan, devrinin büyük tarihçileri arasında gösterilebilecek bir isimdir. Ahmet Hocanın kitapları arasında Kök Tengri'nin Çocukları ile beraber en sevdiğim kitabıdır.
Türk tarihinin en büyük devletlerinde birisi olan Göktürk ( Türk Kağanlığı da denir) Devleti, bütün Türklere model bir devlettir.
Çağının üstünde bir devlet olan Gök-Türk Kağanlığı, sayısız zafer, başarı ile tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır.
Ahmet Taşağıl ise muhtelif birçok kaynağı tarayrak ve araştırıcılığını ortaya koyarak fevkalade bir eser ortaya çıkarmıştır. Gök-Türklerin siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel hayatlarına dair birçok incelemeler yapılmıştır.
Bu kitabı, İslamiyet Öncesi Türk Tarihi okumaları yapacak olanlara tavsiye ediyorum. İyi okumalar.
Atatürk ve 30 Ağustos Zaferinin İlk Kutlanışı, 90 sayfalık, içerisinde çeşitli nutukların bulunduğu bir kitapçıktır. Prof. Dr. Bedrettin Tuncel, bu konuşmaları derlemiş ve yayınlamıştır.
Tarih kurumu bu kitabı tekrardan basarak büyük bir hassasiyetin takipçisi olmuş adeta.
Bu kitap, 30 Ağustos'un ilk kez kutlanması üzerine okunacak, dikkate alınacak bir kitaptır.
Herkese öneririm, okuyun, okutun.
Atatürk ve 30 Ağustos Zaferinin İlk KutlanışıBedrettin Tuncel · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 202047 okunma
Kabil... Hem bir kardeş katili hem de dünyayı sorgulayan, arayış içerinde olan bir kişi.
Tüm her şey onun başından geçiyor romanda. O, romanımızın baş karakteridir.
Bu roman bana göre bir yergi romanıdır. Eleştirilen ise semavî iletidir.
Aslında eleştirinin tek muhatabı Tanrı'dır.
Kitap bir ateizim manifestosunda yazılmıştır. Kitabın baş karakteri Kabil, Nuh, İbrahim, Eyüp Peygamberlerle, çeşitli dönemlerde birlikte yaşamıştır.
Fahrenheit 451.. Sorgunun Romanı
Roman okumayalı çok uzun bir zaman oldu. Fahrenheit 451, roman okuma konusundaki eksikliğime ilaç gibi geldi. Bir insan kitap okur ve "iyi ki okumuşum" der. İşte o "iyi ki okumuşum" diyebileceğiniz bir roman Fahrenheit 451.
Romanın konusu, türü, karakterleri vs. bunları bir kenara atarak şunu söylemek istiyorum: bu bir sorgu romanıdır. Hayatı, boyun eğmeyi, yaptığın işi, emri sorgulamak, bu kitabın teması bana göre.
Ana karakter Montag olsa da Faber ve Mildred de ana karakter olma konusunda yarışır. Zaten olaylar bu üç kişinin etrafında gelişiyor.
Fahrenheit 451 bize kitapların, içinde yazan bir satırın dahi ne kadar değerli olduğunu gösterdi.
Kitapları yakmak, intihara teşebbüstür. Montag da buna katlanmadı ve gizlice kitapları çaldı; onları inceledi ve onlarsız bir şey olmayacağını kavradı.
Aslında bu roman bir dönem romanıdır. Bir döneme eleştiridir; kitap düşmanlığına da en ağır eleştiridir!
Montag bir noktadan sonra hayatı sorgulaması, bile bu romanı eşsiz kılıyor.
"Montag yalnız, Montag pişman.."
"Ve son olarak:
Kitapları yakmak, intihara teşebbüstür. "
Dr. Nurcan Özkaplan Yurdakul'un "İngiltere Ortadoğu'ya Nasıl Girdi" Kitabının Değerlendirmesi
Ortadoğu, binlerce yıl birçok medeniyete, devlete ve kültüre ev sahipliği yapmıştır. Ortadoğu, bu tarihi birikiminin yanında, ekonomi alanı - özellikle tarihte kral ile ipek yolu- ve jeopolitik konumu baz alındığında önemli bir coğrafya olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma ise, bu güzide coğrafyanın yakın tarihini konu edinmektedir. Kitabın ilk bölümünde, Osmanlı-İngiltere ilişkilerini yüzeysel olarak ele alan yazar, zamanın Ortadoğusu'nu da politik bakımdan değerlendirmektedir.
Çalışmamız, İngiltere'nin "savaşsız yayılma" politikasının, Ortadoğu üzerinde nasıl gerçekleştiğini en ince ayrıntısına kadar okuyucuya sunulmaktadır. İngiltere'nin, Ortadoğu'ya nüfuz ettiği "savaşsız yayılma" politikası, "konsolosluklar" sayesinde olmuştur. Dr. Nurcan Özkaplan Yurdakul'da çalışmasını, "Konsolosluklar" üzerinden yapmıştır. Özellikle Bağdat Konsolosluğu'nu değerlendirmeye alınmış, Bağdat Konsolosluğu'na atanan Konsoloslar değerlendirilmiştir. İran üzerinden gerçekleştirilen politik amaçlar, dönemin Osmanlı-Fransa, Osmanlı-Rusya, İngiltere- Fransa ilişkileri de okuuyucuyla paylaşılmıştır. Bu özellikler eseri, diğer çalışmalardan ayırmaktadır. Yazar, Osmanlı Devleti'nin en uzun yıl olarak değerlendirilen 19. yy.da izlenen denge politikasını, başta Kavalalı Mehmet Ali Paşa'yı ve Kırım Savaşı'nı da değerlendirmeye alınmıştır.
Kitabımızın, son bölümünde ise bazı belgeler bulunmaktadır. Ortadoğu tarihini öğrenmek isteyenlere bu kitabı öneririm
I. Dünya Savaşı literatürüne yeni katkılar sağlamış olan eser, bizleri harbin yaşandığı yıllara götürüyor.
Eser, ilk başta Türk-Alman İttifak'ın nasıl tesis edildiğinden bahsediyor, sonrasında Türk ve Alman subayların yaptıkları ittifak hakkında ki yorumları, değerlendirmelerini ve düşünceleri bizlere yansıtıyor.
Sonrasında ise karşı tarafın, yani İtttak birliğinin üyelerini baz alarak 'düşmanın' gözünden bir değerlendirme de bulunuyor. Tabi burası önemli; yabancı kaynakların, Türk tarihçiliğine yansıtılması da önemlidir. Savaşı sadece bizim gözümüzden değerlendirmek kesinlikle yanlıştır, yabancı kaynakların baz alınması da çok mühimdir.
Eser, sonlarına doğru Alman subaylarının gözünde 'Ermeni Tehciri'ni de ele alıyor. Bu kısım önemlidir. 1921 tarihinde katledilen Talât Paşa'nın mahkemesini değerlendiren ve bu mahkemeyi ağır bir şekilde eleştiren üst rütbeli Alman subayların beyanlarını bizlere sunuyor. 'Ermeni Tehciri' ve 'soykırım sahtekârlığı' üzerine bu bölümler önemlidir.
Sekiz değerli tarihçi ile yapılmış röportajların derlemesi olan bu eser, bizi tarihe götürüyor.
Eser, anlatımı ile okuyucuyu sıkmıyor.
Hun İmparatorluğu'ndan, Cumhuriyete kadar olan tarihi çok güzel bir şekilde işliyor.
Dediğim gibi röportaj kitabı
Cengiz Han Türk mü ? Hasan Sabbah kimdir ? Osmanlı padişahlarının karakteristik özellikleri nelerdi ? Atatürk'ün ailesi kimdir ?
Bu soruların cevapları, kitapta verilmiştir :)
Selçuk Uygur-Operasyon: Mussolini
Birçok II. Dünya Savaşı ile ilgili eseri Türkçe'ye tercüme eden Selçuk Uygur'un kendi kaleminden anlattığı Operasyon: Mussolini, Türkçe olarak yazılan II. Dünya Savaşı literatürüne büyük bir katkı sağladı.
'Meşe Harekâtı'nı' konu edinen eser, 3 Reich Devleti'nin yüzbaşısı Skorzeny ve Korgeneral Kurt Stundent'in harekâtı nasıl gerçekleştirdiklerini anlatıyor.
Kitap, çeşitli fotoğraf ve haritalardan yararlanmakla birlikte, II. Dünya Savaşı'nın Mihver kuvvetleri için hüsranla sonuçlanan Güney cephesini de bize yansıtmaktadır.
Hitler'in Almanyası'nı bize en iyi şekilde anlatıyor. Hitler, Rommel, Himmler, Kurt Stundent, Dönitz...
Bu eseri tüm tarih severlere öneriyorum.
persona importante da salvare :)
"FATİH SULTAN MEHEMMED" HAKKINDA
Türk ve Osmanlı tarihçiliğine büyük katkılar sağlamış merhum Halil İnalcık hocanın hazırladığı ve muhteşem olarak nitelendirebileceğimiz "Fatih Sultan Mehemmed Han" adlı eser, baştan sona tarih kokuyor.
Kitap, 14 ve 15.yy'larda ki Bizans-Osmanlı ilişkilerine giriş niteliği taşımaktadır. Başta küçük bir beylik olan Osmanlı'nın,nasıl 14. ve 15. yy'larda Balkanlar'a ve Anadolu'ya egemen olduğunu anlatıyor.
Kitap konu ve içerik bakımından çok zengin olmakla birlikte, birçok belgeyi de bizlere yansıtmaktadır. Çeşitli kroniklerden alınmış Osmanlı belgeleri ve İngilizce bölümler, kitabı modern bir araştırma metni haline getiriyor.
Daha 21 yaşında Fatih Sultan Mehmet'in şuana kadar yazılmış en iyi biyografisi diyebiliriz. Bu eserde; Kostantiyye'nin fethini, II. Mehmed dönemini yaşanan siyasi, askeri ve ekonomik gelişmeleri, dünyada meydana gelen bazı olayları bir film izler gibi izleyeceksiniz.
Konu ile alakası olan herkese öneririm.
