Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Ulus

Ömer Ulus
@omer_ulus
Türk modernleşmesi, Tanzimat, I. & II. Meşrutiyet dönemleri, 1. D. S. Türk Kurtuluş Savaşı, Atatürk'ün Cumhuriyeti ile ilgilenir(1839- 1938)Kendi halinde yazar.
Tarihçi, yazar
51 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kuramcı olmayan insanın, modern insan açısından inanılmaz ve şasılası bir şey olduğunu, böyle yabancılaştırıcı bir yaşam biçimi kavranabilir, hatta bağışlanabilir bulmak için bir Goethe'nin bilgeliğinin gerektiğini sevimli bir naiflikle anımsatmıştı
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
"Güneşin çocukları olabiliriz belki. Türkler ise birer yıldıza benziyor. Üstelik gökyüzündeki yıldızları kadar çoklar... Her geçen gün tabyalarda, siperlerde bizi beklerken sayıları durmadan artıyordu.
Kaybedilen her toprak parçası, gönlümüzde derin yaralar açıyordu. Düşman çizmesinin bastığı bir karış yer için bin kere ölmeyi tercih ederdik. Bütün bu düşünceler bizi hırslandırıyordu. Düşman ile karşı karşıya gelmeyi canı gönülden istiyorduk. Bazı yerlerin kaybedildiği haberini aldıkça Harbiye'nin sıralarına matem havasının o kurşun ağırlığı cökerdi. "Vatan!" diyorduk, başka bir şey demiyorduk... "Vatan, vatan!" Hepimizde vatan için çarpan tek bir aşk, tek bir yürek vardı sanki.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Büyük liderler, sahip oldukları tutkuları kitlelere aşılmasını bildikleri gibi askerleri ve sivilleri kendi hayatlarından bile daha önemli bir gayeye hizmet ettiklerine inandırırlar. Bunun "büyüleyici bir beceri" mi, yoksa "şeytani bir deha" mı olduğunu bırakalım ahlak bilimciler tartışsın ancak savaş zamanlarında başarılı bir lider olabilmenin sırrı işte budur.
Sayfa 212Kitabı okudu
Savaş, Carl von Clausewitz'in de belirttiği gibi politikanın diğer araçlarla devam ettirilmesidir. Bu yüzden savaş liderlerinin politikaya ilişkin bir altıncı hisse sahip olması da büyük önem arz eder.
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
"Mantıklı insan kendini dünyaya uyarlar," der George Bernard Shaw İnsan/ Üstüninsan isimli kitabında ve şöyle devam eder; "Mantıklı olmayan ise dünyayı kendisine uyarlamaya çalışmakta ısrar eder. İşte bu yüzden tüm gelişmeler mantıklı olmayan insanlardan çıkar."
Sayfa 200Kitabı okudu
Dünyanın bilgi yoluyla düzeltilmesine, bilimin kılavuzluğundaki bir yaşama inanmasıyla ve gerçekten de tek tek insanları son derece dar bir çözülebilir ödevler çemberin içinde neşeyle seslenir insan yaşama: "Seni istiyorum: sen bilinmeye değersin."
Sayfa 107Kitabı okudu
"Biz bengi yaşama inanıyoruz" diye haykırır tragedya; müzik ise bu yaşamın dolaysız idesidir. Heykeltıraşın sanatı ise bambaşka bir şeyi hedefler.
Sayfa 101Kitabı okudu
Yunan tragedyası, daha eski tüm kardeş sanat türlerinden farklı bir biçimde yok olmuştur: çözülmez bir tartışmanın sonunda intihar ederek, yani trajik bir tarzda ölmüştür; diğerlerinin tümünü ize ileri yaşlarında en güzel ve en dingin ölümle yummuşlardır gözlerini.
Aiskhylos'un Prometheus'u bu bakımından Dionysosçu bir maskedir; öte yandan Aiskhylos daha önce sözü edilen adalet seferinde, Prometheus'un, baba tarafından Apollon'un, bireyleşmenin ve adalet sınırlarının tanrısının, kavrayışlı tanrının soyundan geldiğini ele vermektedir.
Reklam
Onun ağzından konuşan tanrı, Dionysos değildi, Apollon da değildi, tamamen yeni doğmuş bir daymondu: adı Sokrates'ti.
Mutluluğun ve mutsuzluğun dağılışı nasıl da eşitsizdir!
Sebeplerden birisi hiç şüphesiz şanslı olmasaydı. Fransız İhtilali gerçekleştiğinde henüz on dokuz yaşında olan Napoleon, vaziyetin avantajlarından yararlanıp Fransız ordusunda rütbe basamaklarını hızlı bir şekilde tırmandı. General olduğunda henüz yirmi dört yaşındaydı. Bunun bir sebebi de Fransız ordusunun subay sınıfını oluşturan aristokratların ya ülkeden kaçmış ya da giyotine yollanmış olmasaydı. Aslında bakılırsa Napoleon da Korsika'da soylu bir aileden geliyordu. Büyük bir külfetle katlanmaksızın iyi bir eğitim alacak kadar soyluyken giyotine gönderilmeyecek kadar halktan sayılırdı.
Amiral Horatio Nelson'ın özgürce karar alma konusunda sahip olduğu beceri üç yıl sonra Jervis'in komutası altında dahil olduğu St. Vincent Burnu Muharebesi'nden sonra ortaya çıkacaktı. Ayrı halde bulunan iki İspanyol filosunun birleşmek üzere olduğunu fark eden Nelson, divan-ı harbe verilmek pahasına ve emir almaksızın muharebe düzeninden ayrılarak gemisi HMS Captain'i 80 topla mücehhez San Nikolas gemisine borda etmem üzere yönlendirdi ve başını çektiği askeriyle birlikte gemiyi ele geçirdi. Böylece Sir Edward Howard'ın ardından 1513'ten beri bir düşman gemisine başarılı bir şekilde borda eden ilk İngiliz oldu.
332 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.