Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Benlioğlu

Ömer Benlioğlu
@omersadikbenlioglu
"Hüzün ve dalgınlık yaşamın parçası, ama siz hüzünlüsünüz ve dalgınsınız diye herkesin arabasını durdurarak size yol vermesini bekleyemezsiniz"
Sayfa 15 - Remzi Kitabevi
Reklam
Herkes bu dünyaya imtihan için geliyorsa, bazı insanlar neden çok küçük yaşlarda ölüyor? Bunun cevabı da şudur: Onlar dünyaya imtihan edilmek için değil, imtihan aracı olmak için gönderilmişlerdir. Herkesin imtihanı farklı farklıdır. Kimileri zenginlik-fakirlik gibi maddi konularla ya da hastalık, sakatlık gibi musibetlerle imtihan edilirken, kimileri de evlatlarını kaybetmekle imtihan edilir.
Sayfa 21 - Maruf Yayınları
Kur'an Allah'tan insana gönderilen bir mektuptur. Bu mektup ancak anlayarak okunduğunda ve içindeki mesajın gerekleri yerine getirildiğinde kişiye fayda verir. Allah'a inandığını söyleyen, gerçekten onu sevdiğini söyleyen insan nasıl olur da Allah'ın kendisine göndermiş olduğu mektubun içeriğini, Allah'ın neler söylediğini hiç merak etmez. Oysa Kur'an'da insan için en önemli soru olan bu dünyada niçin bulunduğumuzdan, ne yapması gerektiğine kadar onun için gerçekten gerekli olan her sorunun cevabı mevcuttur.
Sayfa 11 - Maruf Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sanat ya da hukuk gibi alanlarda Fas'tan Endonezya'ya uzanan tutarlılıklar ve devamlılıklar bulmak ve bir İslam medeniyeti/dünyasından söz etmek makuldür. Ancak, geri kalmışlık söz konusu olunca bu geniş coğrafyadaki ülkeleri tek bir çatı altında toplamak biraz zordur. Farklı ellerle başladıkları oyunların kuralları bile aynı değildir. Hepsinin dünya ekonomik hiyerarşisindeki yerlerini belirleyen iktisadi ve sosyal altyapıları, tarihten gelen kurumları, jeopolitik önemleri, yeraltı ve yerüstü kaynakları farklı olduğu için, bu ülkelerin sıkıntılarını İslam üzerinden açıklamaya çalışmak yanlış olur.
Sayfa 53 - Kronik Kitap
Değişimi destekleyen kişilerin görüşlerini ifade etmekten çekindiği ortamlarda, artık işlevselliğini kaybetmiş sosyal yapılar varlığını sürdürebilmektedir. Böylece, bireyler tek tek değişim ihtiyacının farkında olsalar bile, farklı fikirlerin hoş karşılanmadığı bir tartışma ortamında bunları ifade edemedikleri için, söz konusu fikirler gelişip egemen kültüre bir alternatif yaratma ya da onu dönüştürme gücünden yoksun kalmışlardır.
Sayfa 51 - Kronik Kitap
Reklam
64 medrese öğrencisinin üstünden sadece 126 adet farklı kitap çıkması ne demektir? Aynı kitapları defalarca okuyan öğrenciler, bilgiyi keşfedilecek değil, edinilecek bir şey olarak görmektedirler. Bunun sonucunda, kamuyu yönlendirebilecek entelektüeller ne kendi muhakeme yeteneklerini kullanabilmişler ne de yanı başlarında olan Avrupa'daki gelişmelerle ilgilenmişlerdir.
Sayfa 50 - Kronik Kitap
En kötü karar bile kararsızlıktan daha iyidir!
Sayfa 29 - Kashna Yayınları
Devekuşu eti neden bu kadar pahalı, hiç anlamam! Her yer devekuşu kaynıyor da o yüzden şaşırdım!
Sayfa 28 - Kashna Yayınları
İnsan Nedir?
"...Sanat eserini bile, onun ustası en iyi şekilde tanır. İnsanı, Cenab-ı Hak yarattığına göre, asıl tarif ondadır. Kur'an'a göre insan, hayvan değil, bilakis yeryüzünün halifesidir. Maddi ve manevi unsurlardan meydana gelmiş bir varlıktır."
Sayfa 138 - Misak Yayınları
"Biz kimden korkmadık ki evlat? Allah'tan başka her şeyden korkar olduk. Kravatlılardan korktuk, dudağı boyalılardan korktuk, kendi vatanımızda bizi köleleştirenlerden korktuk. Sesimizi bile çıkarmadık."
Sayfa 100 - Misak Yayınları
Reklam
Örnek insanlar yetiştirmeyen bir toplum, ideal düzene kavuşamaz. Örnek insan ise, ancak kendi fıtri düzeni olan İslam'da, yani İslam nizamında yetişebilir.
Misak Yayınları
Toplumumuz Tanzimat'tan bu yana geriliyor. Halkla, idareci sınıf arasındaki inanç, ideal ve kültür kopukluğu, idare sistemimizi kangrene çevirdi. Herkes kendi menfaatlerini putlaştırdı. Ruhlar; vecd ve heyecanı inançta değil, alkol ve esrarda aramaya başladı. Gençler bunun ıstırabını çekiyorlar, kendi yaratılış düzenlerini özlüyorlar.
Sayfa 47 - Misak Yayınları
Tevhid, alemleri yaratan Allah(c.c)'ı zatında, sıfatlarında, fiillerinde birleyerek O'na inanan müslümanların, yaşadıkları sürece ilgilerini ve dikkatlerini Allah'a yöneltmeleri, Allah'a teslim olmaları, hiçbir yaratığı, hiçbir konuda mutlak muktedir görmeyerek, karşılaştıkları her iş ve her durumda mutlak muktedirin Allah(c.c) olduğunu idrak etmeleri, Allah'ın gösterdiği yolda, Allah'ın emrettiği kişilikle sadece Allah'a kulluk etmeleridir.
Sayfa 52 - İnsan Dergisi Yayınları
Geçmişteki hıristiyanlar, rahiplerine birkaç kuruş vererek cennet tapusu alıyorlardı. Herkesin yadırgadığı bu durumu, ben pek yadırgamıyorum. Hem neden yadırgayım ki! Birkaç kuruş menfaat için gerçek cennetlerini satan milyonlarca insanla bir arada yaşarken, onları nasıl yadırgayabilirim? Birkaç kuruş karşılığında cennet umudu alanlar mı yadırganmalı, yoksa birkaç kuruş karşılığında gerçek cennetlerini satanlar mı?