Kitabın sadece vakalar üzerinde değil, Dr.Smell’in mesleğe başladığı -kendi tabiriyle- yeniyetmelik zamanlarıdan, kendi alanında ünlenen bir profesör olduğu zamana kadar gelişimine adeta eşlik ediyorsunuz. Bu süreçte onun hayat görüşünü, deneyimlerini, zorluklar karşısındaki tutumuna tanık olurken, espirili kalemiyle hem bol bol gülümsüyorsunuz hem de ondan hayata dair yeni şeyler öğreniyorsunuz.
Freud aşığı olan Dr.Smell’in bu eserde, tıbbi ve psikoloji terimlerini sık sık kullansa da (korkamyın) öncesinde okuyucuyu bu terimlere hazırlayıp, tanımlarından da kısaca bahsediyor . Ayrıca vakalarını yazıya döktüğü sırada bahsi geçen araştırmalar, teoriler,haberler hakkında kaynaklarını da kitabın sonuna eklemeyi ihmal etmemiş.
Psikoloji her ne kadar ilgi alanınız olmasa da, insanların kendi ruh sağlıklarını koruması açısından Dr.Smell’in anlattığı, vakalarla da desteklediği fikirleri, kendi ruh sağlığımızı korumamız hakkında ne gibi adımlar atmamız gerektiğini de biz okuyuculara sunuyor.
Ben özellikle hem ilgi alanım hem de meslek alanım olduğu için kitabı okurken ayrı bir zevk duydum.
“Doktor değil de sanki rol yapıyormuşum gibi hissediyordum.”
“Bana ilk doktor dendiğinde gülmemek için kendimi zor tuttum.”