Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

omrctnr

omrctnr
@omrctnr
19 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
112 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
"Bir demet nörondan başka bir şey değilsiniz" Bilimlerin"merak"tan öte "güç" olarak anılmaya başlandığı Sanayi Devriminden bu yana, bilimleri "evrensel fayda" olarak empoze edip aslında çıkarları uğruna istedikleri gibi yönlendiren, bencil bir ekonomi anlayışıyla karşı karşıyayız. 20. yüzyılın sonlarına
Nörobilim Zihnimizi Değiştirebilir mi?
Nörobilim Zihnimizi Değiştirebilir mi?Steven Rose · Ginko Bilim · 201831 okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Beynimiz; koşullar ne olursa olsun, bizi hayata bağlamak, hayatta tutmak için çalışır. İnsan vücudunun en karmaşık ürünü olan bu organın olay ve durumlar karşısında, insanın bireysel sağlığı açısından mutlaka tutarlı bir açıklaması vardır. "Bilinçli sistemimizin yetersiz kaldığı durumlarda, bilinç dışı sistemimiz bu farkı kapatmak adına, geçmiş deneyimlerimizden faydalanarak bir hikaye uydurmaya başlar..." diye devam eden bu kitabı özellikle alan içi okurlar için çok keyifli ve o kadar öğretici bir deneyim olacağını düşünüyorum. Sinir bilimin temellerini öğrenmek adına okuduğum ilk kitap olmakla birlikte; bilinç ve bilinç dışı sistemin birbirleriyle mantıksız gözüken etkileşimlerinde, aslında "ben"i korurken neleri öngörüp bu tür radikal kararları (aslında saçma gözüken) aldığını anlamam için güzel bir eser olduğunu söyleyebilirim. Bu tür savunma mekanizmaları bizlere mantıksız gözükse dahi bu kutuyu iyice eşelediğimizde, kurulan düzene hayranlıkla bakmak işten bile değildir ki hala bilmediğimiz pek çok şey var. Özellikle beyin araştırmalarının olağanüstü hızla arttığı , soruların cevaplardan daha elzem olduğu 20.yüzyılda davranışlarımızın temeline bir de Sternberg'in perspektifinden bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Sternberg bu mekanizmaları bizlere açıklarken, kendi vakalarından alıntılar dahil etmiş ve bol bol literatür taramış. Aynı zamanda bir beyin haritası eklemeyi de unutmamış. Hem alan içi hem alan dışı bir çok okurun "kendimizi" anlamamız açısından bu kitaptan kendine güzel dersler çıkaracağını düşünüyorum.
NöroLojik
NöroLojikEliezer J. Sternberg · Metis Yayınları · 2019122 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Felsefe hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır, aslında onu hafife alsak da ona sık sık başvuruyoruz. Pratik hayatımızda sürekli düşünüyoruz, eylemler gerçekleştiriyoruz ama bunlara geri dönüp ne gibi anlamlar ifade ettiği konusunda bence ona haksızlık ediyoruz. Bu bağlamda felsefeyi daha da irdelememiz gerektiği kanısındayım. Düşünme yöntemimizi
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Olympia Yayınları · 202052,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın sadece vakalar üzerinde değil, Dr.Smell’in mesleğe başladığı -kendi tabiriyle- yeniyetmelik zamanlarıdan, kendi alanında ünlenen bir profesör olduğu zamana kadar gelişimine adeta eşlik ediyorsunuz. Bu süreçte onun hayat görüşünü, deneyimlerini, zorluklar karşısındaki tutumuna tanık olurken, espirili kalemiyle hem bol bol gülümsüyorsunuz hem de ondan hayata dair yeni şeyler öğreniyorsunuz. Freud aşığı olan Dr.Smell’in bu eserde, tıbbi ve psikoloji terimlerini sık sık kullansa da (korkamyın) öncesinde okuyucuyu bu terimlere hazırlayıp, tanımlarından da kısaca bahsediyor . Ayrıca vakalarını yazıya döktüğü sırada bahsi geçen araştırmalar, teoriler,haberler hakkında kaynaklarını da kitabın sonuna eklemeyi ihmal etmemiş. Psikoloji her ne kadar ilgi alanınız olmasa da, insanların kendi ruh sağlıklarını koruması açısından Dr.Smell’in anlattığı, vakalarla da desteklediği fikirleri, kendi ruh sağlığımızı korumamız hakkında ne gibi adımlar atmamız gerektiğini de biz okuyuculara sunuyor. Ben özellikle hem ilgi alanım hem de meslek alanım olduğu için kitabı okurken ayrı bir zevk duydum. “Doktor değil de sanki rol yapıyormuşum gibi hissediyordum.” “Bana ilk doktor dendiğinde gülmemek için kendimi zor tuttum.”
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · NTV Yayınları · 201630,3bin okunma
170 syf.
·
Puan vermedi
Genel olarak “Logoterapi” kavramı üzerine yoğunlaşan, bu bağlamda yazarın toplama kampındaki anılarını da içeren, oldukça sürükleyici bir kitap olduğunu söylemem gerekir. (Kitap, yazarın anıları ve logoterapinin ne olduğuyla alakalı 2 kısımdan oluşuyor) Toplama kampındaki anılarını okurken, benim bu kamplar hakkında düşündüğüm -biraz daha iyimser sayılabilecek- sığ bir çerçeveden sıyrılıp, mahkumların iç dünyasına güzel bir yolculuk yapmış oldum. Konuyla ilgili daha önce izlediğim filmler anlamını pekiştirdi diyebilirim. Logoterapiden bahsedilen kısmına baktığımız vakit, kitabı okuduğumda logoterapi hakkında genel bir bakış açısına sahip oldum. Yazar bu felsefenin temelleri hakkında kendi hastalarından da örnek vererek anlaşılabilir biçimde biz okuyucalara sunmuş. Kitapta, yazar tarafından geliştirilen ve aynı zamanda ilgimi en çok çeken kısım “Çelişik Niyet” ekolü idi. Kısaca (spoiler vermeden) açıklamak gerekirse olay şunun üzerinde dönüyor: Bir şeyden ne kadar korkarsan, o derecede başına gelecektir; bir şeyi ne kadar niyet edersen, arzuladığın derecede tersi olacaktır. Hal böyleyken “Çelişik Niyet” bu durumun tersine dönmesini hedef almış bir teknik. Çeşitli nevrozlu hastalara karşı geliştirmiş olduğu bu tekniği okuyunca anlayacağız ki: Bazen kendi kendimizim logoterapisti olabiliriz. Biz zaten belirli durumlar karşısında bunu uyguluyoruz. Bahsedilen tekniğin geçtiği kısımdaki muhasebecinin ve uyuyamayan hastanın hikayesini okuduğumuzda bunun farkıma varmış olacağız.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,4bin okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle ilk defa bir inceleme yazısı yazacağım ve bu incelemenin çok beğendiğim bir kitap için olması beni heyecanlandırıyor. Her gün evden okula, işten metroya, oradan buraya, buradan şuraya yürüyüp duruyoruz. “Bundan daha doğal ne olabilir?” düşüncesi açıkçası bu bağlamda beni bir anlam arayışına sürüklememişti çünkü normal olan buydu. İşte tam da burada karşıma çıktı Frédéric Gros. Gros sadece yürümekten bahsetmiyor. Yürümenin sosyolojisini, tarihini, psikolojisini de ele alıyor. Tüm bunları anlatırken “mutluluk, haz, zaruriyet” gibi bir çok kavram hakkında baştan düşünmemiz için bizi adeta itiyor. Düşünceleriyle, dil betimlemeriyle, yakından tanıdığımız filozofların görüşleriyle, tarihten alıntılarıyla ve bazen de dini olgular çerçevesinde ele aldığı bu konuyu, usta ve akıcı anlatımla ele aldığını söyleyebilirim. Gros yer yer filozofların, şairlerin hayatlarına da yer veriyor. Felsefeye ilgi duyuyorsanız bu kitap size yardımcı olabilir. Çekinmenize gerek yok çünkü gayet anlaşılabilir bir üslubu var yazarın ki sıkça cümlelerin açıklamalarına yer veriyor.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,8bin okunma